Hüseyin K. Ece tarafından kaleme alınan 800 sayfalık hacimli eserde 280 civarında İslami kavram incelenmiş. Yazar, çeşitli ilim dallarında kullanılan ve İslami dünya görüşünü yansıtan bazı kavramları da çalışmasına eklediği için kitabına 'Kur'an'ın Temel Kavramları' yerine İslam'ın Temel Kavramları' ismini vermiş.
Kitap, yazarın imzasını taşıyan kısa bir 'Önsöz'le başlıyor. Önsöz'ü takip eden Giriş kısmında 'Terim ve Kavram' mefhumları irdelenerek ortak noktaları, farklılıkları ortaya konuyor ve İslami kavramları doğru anlamanın gerekliliği vurgulanıyor. Bu bölümde yazar, kitabında uyguladığı yöntemi ve çalışmasının esaslarını açıklıyor. Buna göre; yazar, birçok İslami terimi kitabına almasına rağmen başlığa 'kavram'ı çıkarmıştır. Çünkü kavramlar; terimler gibi kesinlik arz etmezler ve birkaç anlama gelebilirler, kavramı anlamak isteyen, konuya uygun anlamlardan birini tercih edebilir. İslami kavramlar da bundan uzak olmayıp birkaç anlamı yansıtabilirler. "Fakat kavramları Kur'an'ın genel bağlamından kopuk anlamak, ya da başka ideolojilere uydurarak anlamak kavram kargaşasına yol açar..." ve "fikirsel alt yapıyı bozar". "İslam'a bir hayat anlayışı, bir varlık nedeni olarak gönül verenlerin kendi dinlerini, yine o dinin kaynaklarından olduğu gibi ya da maksada uygun şekilde anlayıp hayatlarına uygulamaları vazgeçilmez bir görevdir" diyen yazar, kavramları doğru anlama üzerinde homojenleşme isteğini yansıtmaktadır.
Kitapta kavramlar açıklanırken, öncelikle 'kavram'ın 'kök'ten tamamen bağımsız olamayacağı gerçeğinden hareketle kök anlamları verilmiş; kelime Kur'an'da geçiyorsa hangi manalarda kullanıldığı ayetlerden örnek verilerek gösterilmiş, son olarak da kavram olarak hangi anlamlarda kullanıldığı aktarılmış, bu yapılırken de hadislerden ve alimlerin görüşlerinden istifade edilmiş. Bu nokta, tarihte yapılmış bazı tanım ve tasniflerin, dipnot verilmediği için direkt Kur'an'dan çıkarılan sonuçlar gibi anlaşılma tehlikesini de beraberinde getirmiş.
Kavramlar; "geçmiş kültüre ait bir zenginlik olarak değil, bugün de hayatımıza yön vermesi gereken ilkeler, hükümler ve esaslar olarak" açıklanmış ve güncelleştirilerek hayatımızda ne ifade ettiği işlenmeye çalışılmış.
Yazar, bazı kavramların hiçbir dilde tam karşılığının olamayacağından hareketle bazı İslami kavramların olduğu gibi kullanılması gerektiğini savunur. Örnek olarak "mü'min" yerine "inanan", "veli" yerine "dost, yardımcı" kelimelerini kullanmanın anlamı daralttığını ve meselenin sadece bir yönünü yansıtarak anlamı zayıflattığını ifade ediyor.
Yazarın, bu çalışmasının 'bize ait kavramların tanınmasına ve daha sık kullanılmasına katkı sağlaması' temennisine biz de aynen katılıyoruz.