Umut çiçeklerimi yaşatmak için bardağın yarısını dolduracak su bulamıyorum çoğu zaman. Biliyorum bu kadarı için henüz erken. Ben sadece bardağın dibindeki küçük bir damlaya diktim gözlerimi. Kalan boşluklar için hep sızlasa yüreğim, ıslansa da gözlerim sık sık... Olsun. Bu damlanın verdiği muştuyu göreceğim her yerde artık. Hüzünlerim umutlarımın katığı olacak.
Bir gün... Kubbetü's-Sahra olacak bu damla bana. Kudüs güneşinde, altın rengiyle parlayan. Bir zamanları hatırlatan, bir zamanlara çağıran. Bir gün, bir damla kan olacak nice cennetler satın alan. Bir gün kahraman bir ananın gözlerine zincirlediği yaş olacak bu damla. Ağlaman, doğuran bir ananın!
Ve her sabah bana bakan bir göz olacak ne yaptığımı sorgulayan onun için.
Bir gece âb-ı hayat olacak bir abidin yüreğinde. Çağıl çağıl çağlayacak. Ne zaman ne de sınır tanıyacak...
Hikmetin doruğunda bir Kitab'ın özsuyu olacak bu damla. Nice medeniyet ağaçları yeşerecek onunla, nice adalet timsalleri kanacak bu pınardan.
Ben bu damlaya diktim gözlerimi.
Sıkılmış bir yumruk olacak hareketsizliğin ve suskunluğun tepesinde. Bir iksir olacak donmuş yürekleri çözen. Ve bir formül. Taklid virüsünün kıyameti bir formül olacak. Bir mektup olacak bazen. Özgürlük aşığı bir güvercinin küçük bedeniyle ölesiye taşıdığı bir mektup.. Yüzleri göğe dönmüş askerlere mesajlar getiren "şimdi" içerikli.
O ışığı her yöne yansıtacak bu damla.
Bazen faili meçhul intaklar olacak. Nice yaşlılara çorba. Ve çocuklara şeker, çikolata. Saçları darmadağın, perişan, soğuktan üşümüş elleri, kırmızı ve ıslak burunları bir yana korkunç gözlere sahip çocukları besleyecek bu damla. Ölümden korkmayan gözlere sahip çocukları. Bu ümmetin çocuklarını...
Devrimler geçirecek bedenler ve beldeler
Devinime anlamını bu damla verecek.
Ve şimdi...
Ben,
Ya gözyaşlarımla beslemeliyim bu damlayı
Mürekkebimle
Terimle
Kanımla
Ya geçmeliyim buralardan.
Ya ben de bu damla olmalıyım,
Ya çevresindeki boşluğu büyütecek bir suçlu.
Ya bu damlada boğulmalıyım ben,
Ya suskunluğun bayağılığında.
Biliyorum.
Seçimimi yaptım demek, nice akıntılara durmak kolay değil.
Ve bir hayat kanıtlayacak bunu bir cümle hiç değil...
Şimdi söyleyebileceğim tek bir şey var.
Ben bu damlaya diktim gözlerimi, ayırmamacasına.