Nisan ayının son günlerinde Özgür-Der şubesinin açılışı vesilesiyle Batman'daydık. Bir yandan dostlarla birlikte olmanın sevincini yaşarken, aynı zamanda irtibatımızı kurumsal bir çerçeveye taşıyarak zenginleştirmenin, güçlendirmenin coşkusunu da paylaştık. Batmanlı dostların kimisiyle eskiye dayanan, kimisiyle ise yeni sayılabilecek tanışıklıklarımız mevcuttu ama içten, samimi ve halisane duygularla kucaklaşmanın verdiği rahatlık eski yeni ayırt etmeksizin tüm kardeşlerle aramızda köklü bir gönül bağı bulunduğuna dair kanaatimizi pekiştirdi. Bu yüzdendir ki, dostlarımızın eşsiz konukseverliğine karşın yine de kendimizi misafir olarak değil, ev sahibi gibi hissettiğimizi söylemeliyim.
Batman, illerden bir il değil bizler için. Tevhidi duyarlılığın her zaman yoğun hissedildiği ve İslami faaliyetlerde hep canlılık ve hareketlilik üretmiş bir yöremiz olması yanında, bu kent kökenli dostlarla maziye uzanan diyalog ve irtibatımızın bu şehre karşı her zaman bir ilgi ve yakınlık duymamıza yol açtığı kesin. Batmanlı dostlarla yakınlığımız Batman il sınırları dahilinde kalmadı elbette, cezaevlerinden, ülke dışına sürgüne dek uzanan geniş bir zemine yayılan ilişki ağı içinde hep bir şeyleri paylaşmanın, sorunlarımız üzerinde birlikte kafa yormanın, karşılıklı sorgulama ve arayış cehdi içinde olmanın verdiği bir yakınlık söz konusuydu.
Son dönemlerde Batman canlı ve üretken her bünyede yaşandığı gibi çeşitli sıkıntılarla, acılarla yüz yüze geldi. Ülkenin genelinde esen sarsıcı rüzgarlar burada da etkisini gösterdi, hatta nispeten burada sıkıntılar, acılar daha fazla ve derinden hissedildi. İmtihan hayatın ve mücadelenin bir gerçeğiydi ve Batmanlı kardeşlerimiz imtihan olgusunun tüm boyutlarıyla yüzleştiler. Acılar yaşandı, bedeller ödendi. Elbette ucuz değildi ödenen bedel. Sarsıcıydı, ağırdı şüphesiz ama aynı zamanda öğreticiydi ve de deneyim kazandırıcı. Zaten hayat da bu değil mi? Sınanırsınız ve eğer yüreğiniz göğsünüzde ise hâlâ, Rabbinizden ayaklarınızı sabit kılmasını dileyerek, devam edersiniz yola.
Yolun bilincinde olanlar birlikte yürümenin önemini de, yoldaşlığın kıymetini de iyi bilirler. Bu yüzden Batmanlı dostlarla münasebetlerimiz geçmişten bugüne hep dostça, kardeşçe sürdü. Ve şimdi yol arkadaşlığımıza derinlik katacağına, ivme kazandıracağına inandığımız bir aşama olarak Özgür-Der'in bir şubesinin Batman'da da açılmasının sevincini yaşıyoruz.
Kurumu Anlamlı ve Değerli Kılan Şey, Ona Yüklenen İçeriktir!
Bizler için Özgür-Der sadece bir dernek, bir tabela değil, yaşadığımız ülkede İslami mücadelenin ciddi ve ilkeli bir mevzii, bir kazanımıdır. Ve bu doğrultuda bir anlam ve değer içerdiğini düşündüğümüz Özgür-Der çatısı altında, ortak hassasiyetleri, kaygıları ve de umutları paylaştığımız kardeşlerimizle diyalogumuzun ve dayanışmamızın daha ileri boyutlara taşınacağını umuyoruz.
Şüphesiz bizleri yakınlaştıran, bir araya getiren temel bağ İslami kardeşlik bağıdır ve kardeşlik temelinde ve dayanışma bilinci içinde ilişkimiz, irtibatımız kurumsal çerçeveleri aşan boyutlara sahiptir. Bununla birlikte daha yoğun ve süreklilik içeren ilişkilere zemin teşkil etmesi bağlamında kurumsal çerçevenin önemi yadsınamaz. Umut ediyoruz ki, Özgür-Der bağlamında karşılıklı istişarelerle geliştirerek, dayanışmayla büyüterek elbirliğiyle ortaya koyacağımız fikri ve ameli zenginlik mevcut irtibatlarımızı daha sıkı ve nitelikli bir hale taşıyacaktır.
Bizim birbirimize, insanlarınsa bizlere ihtiyacının çok olduğu bir dönemden geçiyoruz. Rabbimizin rızası tüm gayretlerimizin temelinde yatan biricik saiktir inşallah. Ve bu niyetle Rabbimizden, tevhidi kimliği güzel, sahih ve kuşatıcı bir örneklikle insanlara sunma çabalarımızı güçlendirmesini, bereketlendirmesini diliyor ve gayretlerimizi karşılıksız bırakmamasını niyaz ediyoruz.
Özgür-Der şubesinin açılışı dolayısıyla tertiplenen programın yansıttığı canlılık, heyecan ve katılım Batman'da dernek faaliyetlerini yürütecek arkadaşları yoğun bir temponun beklediğinin bir göstergesi gibiydi. Gerek Batman içinden, gerekse çevre beldelerden gösterilen ilgi ve teveccüh Batman'da sorumluluk yüklenen kardeşlerin sıradan bir dernek faaliyetiyle yetinemeyeceklerini, yetinmemeleri gerektiğini ortaya koyuyordu. Nitekim Batman şubesinin açılışının coşkusunu İstanbul'dan, Diyarbakır'dan, Tatvan'dan, Van'dan, Urfa'dan ve diğer çevre illerden bizzat gelerek ve engeller nedeniyle gelememelerine karşın yürekten ve yüreklendirici mesajlarıyla sınırlar ötesinden paylaşanların çokluğu Batman'da sorumluluk yüklenen kardeşler açısından ciddi bir motivasyon kaynağı teşkil etmiş olmalıdır.
Zemin Mümbit, Sorumluluk Büyük!
Büyük bir aile ve yaygın bir dayanışma ağını simgeleyen bu tablo ortaya konacak olumlu icraatların geniş çaplı bir dairede yankılanacağına işaret etmektedir. Öte yandan açılış programının yapıldığı salonu programın başlamasından evvel dolduran ve sonuna kadar etkinliği ilgiyle izleyen insanların çokluğu da Batman'da yürütülecek faaliyetlerin muhatap kitle zemininin genişliğini ortaya koymaktadır. Sivil toplum örgütü adı altında sürdürülen pek çok faaliyetin en temel zaafları arasında dar çerçeveye sıkışma, büro faaliyetinden öteye gidememe ve muhatap kitlesi bulamama gibi tıkanıklık noktalarının bulunduğu bilinir. Bu durum iddialı pek çok oluşumu süreç içinde tabela kuruluşu derekesine düşürmekte ve sürdürülen çabaların fiilen içeriksizleşmesini, samimiyet ve ciddiyet zemininden uzaklaşmasını getirmektedir. Bu açıdan sadece açılış programının ortaya koyduğu canlılık bile Batman Özgür-Der'in üyeler ve dar bir çevreyle sınırlı bir faaliyet içine hapsolmayacağını açıklıkla göstermiştir.
Ne var ki, büro faaliyeti ile sınırlanmak, dernek çerçevesine sıkışmak elbette muhalif kimlikli bir kitle örgütlenmesi hedefi ile çelişmekle birlikte, dernek çalışmalarının yürütüleceği mekanın önemi de görmezden gelinemez. Nitekim pek çok altyapı çalışmasına ev sahipliği yapacak olan mekanın elverişliliği, genişlik ve rahatlığı belirleyici rol oynayabilmektedir. Batman Özgür-Der mekan açısından da elverişli konumda. Şehir merkezinde, geniş bir salonu ve ayrıca Batman'da yaz mevsiminin bunaltıcı havası düşünüldüğünde işlevsel olacağı kesin büyük bir terası da bulunan dernek şubesinin verimli çalışmalara ev sahipliği yapması için şartlar müsait.
Sıraladığımız bu olumluluklara karşın elbette eksikliklerin, boşlukların olmaması da düşünülemez. En temel eksikliğin ise açılış programına da kısmen yansıdığı şekliyle kamuoyuna dönük çalışmalar ve dernek faaliyetleri yürütme noktasında tecrübesizlik olduğu söylenebilir. Bu eksikliği gidermenin biricik yolu ise şüphesiz cesaretle bir şeyler yapmak ve her defasında yapılanları kritik etmektir.
Dayanışma ve üretkenlikle eksikler kısa zamanda kapatılabilir. Aslolan mücadele etmektir, çaba sarfetmektir. Mücadele eden, çaba sarfeden her zaman bir şeyleri eksik bırakabilir, bir yerlerde hata yapabilir. Hiçbir şey yapmayıp hata da yapmamaktansa, sorumluluklarımızı yerine getirmeye gayret sarfetmek ama bu arada beşer olmaktan kaynaklanan birtakım eksikliklerle malul olmak yeğdir. Bilelim ki, iş yapan hata da yapar. Önemli olan o hataları görüp ders çıkarmaktır, tekrar etmemektir. Yoksa hiçbir şey yapmayıp hata da yapmamak asla bir erdem değildir, bilakis sorumluluktan kaçmaktır.
Batman Özgür-Der'in gerek ilk elde sorumluluk üstlenenler, gerekse de onlara ihtiyaç duydukları her türden desteği esirgemeksizin sunan tüm kardeşlerin elbirliğiyle tecrübe azlığından kaynaklanan eksiklikleri kısa zamanda gidereceğine inanıyoruz. Bu noktada dernek çalışmalarını daha yoğun biçimde üstlenmiş görünen kardeşlerden; kişiliğiyle çevresinde güven hisleri uyandıran Şefik Hoca'nın olgunluğunun; Ramazan kardeşin cevvaliyetinin; Abdullah Hoca'nın üretkenliğinin ve ayağındaki aksaklığa rağmen adeta sürekli koşar haldeki Dr. Hamit kardeşin iyimserliğinin ve daha pek çok kardeşin fedakarlık ve samimiyetlerinin aynı potada buluşması nitelikli ve verimli çalışmaları beraberinde getirecektir inşallah.
Yoğun ve bereketli bir Batman ziyaretinin ardından Diyarbakır'dan gelen kardeşlerle birlikte dostlarımızdan ayrılma vakti geldiğinde açılış programının yapıldığı salonda yaşadığımız duygulu anlar yeniden gözümüzde canlanıyor. Grup Yürüyüş elemanlarından Mehmet Ali, bestesi Bayrampaşa H Blok sakinlerine ait bir ezgiyi anons ediyor. Mehmet Ali sahneden bu ezgiyi Hollanda'da sürgünde bulunan Kutbeddin Gök ve sürgündeki diğer dostlar için okuduklarını söylediğinde salondan yükselen yoğun alkış, düzenin yargısınca mahkum edilen kardeşlerimizin gönüllerdeki yerine ışık tutuyor. Ve az ilerimizdeki bir sandalyede Ekrem Baytap'ın babasını görüyorum. Uzun sakallı, yaşlı amca sabır ve metanet dolu bakışlarla programı izliyor, gülümseyen gözlerine hüznü gizlemiş adeta. İçimden, kim bilir oğullarının da burada aramızda olmasını ne çok isterdi, diye düşünüyorum ve yaşlı amcanın içinden ettiğine inandığım duaya sessizce amin diyorum.