Bağ

Celal Kurşun

Bir şuurdu yürekleri diri tutan

Vakur bir sevdayla birbirine bağlanmış

Kenetlenmiş omuzlarla yeryüzüne kök salan

Tekrar diriltileceği toprağına sarılmış...

Kâh bir çığlık olmuş sessizliğe

Kâh bir slogan meydanlarda

Zulümlere göğüs geren granitten sert duruşuyla

Adı on iki olmuş yirmi sekiz olmuş

Eylül olmuş Şubat olmuş ne fark eder

Bir dönemin piramit sahibi ile fil sahibi aynı kefede

Jön olmuş jöleli olmuş, ha sarışın ha ablak suratlı nihai hepsi heder

Çatırdasa da bastığın dal

Korkma koruyorsa kırılmaz, İlahi, eğer

Yeter ki hakikat olsun!

Diyorsa Baki değer…

Direnenler öncülerdi, öncülerse ölmeyenler

Dün zalimin yanında saf tutanlar

Çatışınca çıkarları ne hale duçar oldular…

Karanlıklar bekleye dursun aydınlığı

Utansın sinsi planların sahipleri

Kalmışsa yüzleri tükürülmeye eğer

Diyor ya Akif “Billahi acırım tükürüğe” hakikat bu ya değer

Derinliklerde esen bir rüzgâr var,

Menşei sorulmaz daimi estiren Kadir-i Mutlak var,

Birikir dirhem dirhem susmaz bir davam var,

Dağlar büyüklüğünde dalgalar gibi yüreğimiz var!

Çınlasın sineniz ey tuğyan içinde uyuyanlar!