Bir şuurdu yürekleri diri tutan
Vakur bir sevdayla birbirine bağlanmış
Kenetlenmiş omuzlarla yeryüzüne kök salan
Tekrar diriltileceği toprağına sarılmış...
Kâh bir çığlık olmuş sessizliğe
Kâh bir slogan meydanlarda
Zulümlere göğüs geren granitten sert duruşuyla
Adı on iki olmuş yirmi sekiz olmuş
Eylül olmuş Şubat olmuş ne fark eder
Bir dönemin piramit sahibi ile fil sahibi aynı kefede
Jön olmuş jöleli olmuş, ha sarışın ha ablak suratlı nihai hepsi heder
Çatırdasa da bastığın dal
Korkma koruyorsa kırılmaz, İlahi, eğer
Yeter ki hakikat olsun!
Diyorsa Baki değer…
Direnenler öncülerdi, öncülerse ölmeyenler
Dün zalimin yanında saf tutanlar
Çatışınca çıkarları ne hale duçar oldular…
Karanlıklar bekleye dursun aydınlığı
Utansın sinsi planların sahipleri
Kalmışsa yüzleri tükürülmeye eğer
Diyor ya Akif “Billahi acırım tükürüğe” hakikat bu ya değer
Derinliklerde esen bir rüzgâr var,
Menşei sorulmaz daimi estiren Kadir-i Mutlak var,
Birikir dirhem dirhem susmaz bir davam var,
Dağlar büyüklüğünde dalgalar gibi yüreğimiz var!
Çınlasın sineniz ey tuğyan içinde uyuyanlar!