Bütün baskı ve zulümlere rağmen hâlâ bir toplum Allah'dan yana olmakta ısrar ediyor, Allah'ın ölçülerinde diretiyorsa umutlu olmak gerekiyor.
Bu umuda önderlik edecek çabaların önemi daha bir artıyor. Müslümanların bu çabaları dikkatle izlenmeli, destek olunmalıdır. Bu ısrar, bu çabaların yapısal ve sağlam bir hale gelmesini sağlayacak, ısrarımız süreklilik ve devamlılık halini alacaktır. Eğer Allah'dan yana olmakta ısrar süreklilik haline gelmiş ise Allah'ın muradı o topluma sadır olacak demektir. Böylece İslami düşünce bir hareket halini alacak ve belki de belirgin bir gül haline gelecektir inşaallah.
Önemli bir sorgulama ve yenileme sürecine giren İslami düşünsel hayatımızın bir tarafta düşünsel olgunluk ve tutarlılığını devam ettirirken diğer yandan bu düşüncenin üzerinde duracağı kol ve bacaklar ile gövdeye sahip oluvermesini sağlamak kaçınılmaz olacaktır. Düşünsel boyut ile olgunlaşan bu hareketlilik bütün bir topluma ve dünyaya Kur'an'ın evrensel mesajını sunma imkanına sahip olacaktır. Böylelikle Rabbimizin buyurduğu gibi "yaşayan apaçık bir bilgi ile yaşayacak, kahrolan ise apaçık bir bilgi ile kahrolacaktır."
28 Şubat süreciyle içine sokulduğumuz yoğun psikolojik savaş ve onu izleyen düşük yoğunluklu baskılar bize göstermektedir ki İslami duyarlılık sahibi kitleler çok önemli bir moral çöküntüsüne sebebiyet vermektedir.
Söz konusu çöküntünün aşılması için bu olumsuzluklara karşı direnişte ısrar edilmeli ve dayanışmaya gidilmelidir.
Yüce Allah müslümanlardan bunu beklemektedir.
Rıdvan ağacının altında çok zorlu bir ortamda canları pahasına her şeylerini ortaya koyup Rasul'e bağlılıklarını bildirenlerin aslında Allah'a bağlılıklarını bildirdiklerini yüce Rabbim açıkça belirtmektedir.
Bugün bu azgın şirk ve zulüm ortamında Allah'tan yana olmakta ısrar eden çalışmalara destek ve bağlılıklarını bildirmek aslında Allah'a bağlılık anlamına gelmektedir. Önemli olan ısrarcı olduğumuz değerleri Allah'ın indirdiği Kur'an ile ifadesini bulan ve elçi ile şahitliği yapılan değerler olduğu konusunda bir şüphemizin olmamasıdır.
Zira önümüzdeki süreç bizi bu anlamda önemli bir ayrışmaya tabi tutmuş ve en azından bilgi ve düşünsel zaaflarımıza rağmen Allah için ısrarlı olan yapılarımızın neler ve kimler olduğu konusunda çok anlamlı şahitlikler edinilmiştir. Rabbimizin "Allah yolunda onun dininin yardımcıları olun" emri ilahisi İsa (a) tarafından ifade edildiğinde beyaz elbiseliler (selam onlar üzerine olsun) tarafından imkan bulmuştur. Ayrıca aynı çağrı Hz. Muhammed'le tazelenmiştir. Bugün gelinen noktada ise aynı çağrı devam etmekte, etrafta Allah adına feryatlar yükselmekte ve bu çağrı cevap beklemektedir.
Buna verilen cevap Allah'a bağlılığın bir ispatı haline gelecektir.
Bu anlamda da 100. sayısına giren Haksöz Dergisi ve etrafındaki gayretli katılım ve çabaların, Allah'tan yana ısrar eden yapılanmalardan önemli bir bölümünü teşkil ettiğini sevinçle müşahede etmekteyiz. Yayın hayatı boyunca önemli düşünsel ve usuli konulara temas eden dergi İslami düşünsel hayatımızda durdu, bitti, çözüldü denilen süreçte önemli katkılarda bulunarak olumsuz düşüncelere cevap teşkil etmiş, insanımıza umut aşılamıştır.
Böyle bir süreçte düşünsel ağırlıklı 100 sayı ve 100.cü hareketlilik her halde üzerinde durulması gereken bir durumdur. Yukarıda izah etmeye çalıştığımız bu olumlu gayrete bağlılık ve desteğimizi ilan etmek istiyoruz. Allah davası için ısrar eden Haksöz Dergisi ve çevresini canı gönülden kucaklıyorum, iyilik ve takva hususunda yardımlaşacağımızın, kötülük ve fenalık hususunda uzaklaşacağımızın bilinmesini, kötülükle yapılacak her türlü mücadelede yanında yer alacağımızı bildirmek istiyoruz. Yüce Allah yar ve yardımcınız olsun, yolunuzu açık etsin, düzeninizi ve ısrarınızı bozmasın.