MGK'nın yıllar öncesinden işlerlik kazanması için mütemadiyen her ay tavsiye kararı aldığı "cezaevlerinde hücre sistemine geçiş" sürecini hükümet, 'Af Yasası'nı Meclis'ten geçirerek başlattı. Af Yasası'nın bir kısmı Cumhurbaşkanınca veto edildi ve Meclis'e geri gönderildi. Hükümet üyeleri hırsız, katil, tecavüzcü, gaspçı, çeteci, uyuşturucu ve kadın tüccarı, silah kaçakçısı vb. türden binlerce insanı bir bataklığa dönüştürmek istedikleri toplumsal yapının içine salmak üzere olağanüstü bir gayret sarf ediyor.
"Af"fın amacı Adalet Bakanı H. Sami Türk'ün açıklamasında yer alıyor: "Af nedeniyle boşalacak cezaevleri hem yeni tip cezaevlerini devreye sokmak, hem de yargı reformu yapmak için iyi bir fırsat. Cezaevlerindeki "koğuş" sisteminin getirdiği isyan, yaralama, öldürme, ağalık, uyuşturucu ticareti, kumar ve örgütsel eğitim dönemi, yeni tip cezaevleriyle sona erdirilecek. En fazla 3 kişinin kalabileceği "oda" sistemine dayanan yeni cezaevleri kademeli olarak devreye sokulacak." "Af" tartışmalarını mevcut sistemin teorik ve pratik arka planını açık eden bir çabaya dönüştürmek gerekiyor. Yapılan tartışmalar arasında MGK'nın ülke ve halk üzerindeki vesayeti gözlerden kaçırılıyor. Cezaevlerine dönük hücre tipi uygulaması, siyasi mahkumları tehdit ve baskıya maruz bırakmaktadır. Onuruna ve özgürlüğüne bağlı insanların bu uygulamaya kayıtsız kalması mümkün değildir.