Firavun Esed’in katilleri tarafından kahpece vurulup
kaldırımda uzun süre yatan kız çocuğuna ithafımdır…
“Yaşamak berrak bir gökte
Çocuklar adına savaşmaktır!”
Kimsesizliğinle vurulduğundan beri
Ateşten perdeleri kaldırdım
Dönmek istedim dönemedim
İçimin denizlerine
Sen vurulduğundan beri
Yeni bir gün doğmadı üstümüze
Ölüm libasını giydirdiler sana
Gül gibi büyümek varken
Şimdi bir başına öylesine gittin Allah’a
Ruhumda hüzün sırılsıklam
Keşke kol kanat gerip siper olsaydım sana
Silebilseydim sıcak gözyaşlarını
Doğacak fecrin ipeksi mendili ile
Şimdi alevden bir gömlek giydi
Sana canım diyen sana kucak açan annen
Başını okşayan rüyalarına sızan
Sana kurban olan kadanı alan
En zalim avcı vurdu seni
Yavru bir ceylan gibi
Kanla yoğrulan sesin dalga dalga buldu bizi
İnan ağır bir isyan içindeyim
Unutuverdim tüm denizleri
Bölündüm paramparça çığlık çığlık günler boyunca
Ölüm gibi ansızın solan çiçeği düşündüm
Seni ey adını bilmediğim seni
Düşündüm bu direniş gününde
Ölümün en içli yerinden geçip gittim
Şimdi meşrep ve mezhebiyle
Bu kirli savaşı yorumlayanlar
Zalim firavunun yanında olanlar
Ellerine ekmeğine kan bulaştıranlar utansın
Utansın vicdan yoksunu olanlar
Dengeler adına şahsiyetsiz
Çıkarlar adına onursuz
Çocukların ölümüne bakıp kılını kıpırdatmayanlar
Utansın utanacak olanlar
Öfke dolu bakışlarımızla
Bağrımızdaki acı zaferle bitecek
Kan dolu kaldırımda öylece yatışın
Mümkün olacak
Cennette bir kuş gibi kalkışın
Seninle ölenler aynı yolculukta
Ey özgürlük uğruna vurulmuş gülüm
Selahaddin’in ayaklarının değdiği yerde
Yeniden karılacak toprak adalet mayasıyla
Ölümse ölüm
Yaşamaksa şereflice yaşamak
Yatışmaz sevdamız yıkılmayınca firavunlar
Savaşmak adını bilmediğimiz çocuklar adına
Güneşten kopardığımız çığlıklarla
Yaşamak gibi insanca
Bir avuçta olsak iman desenli umutla
Zalimlere direnmenin kahramanlığı var Allah katında…