Saraya telaş düşer sokağa kıyım sabaha felah
Halkın dinç ve doğurgan yazgısıdır bizde acı
bölüştükçe çoğalır deşildikçe içten içe tutuşur
imeceyle sarılan berrak bir yaradır bizde acı
Dile kelam düşer döle civan dala şahan
Kara üryan ayakları ortadoğu atlasıdır anaların
göğün tebessümü altında çiçeğe durur göğsümüz
vuruldukça güzelleşir bilinci afrikanın asyanın
Çöle baran düşer güle hazan bülbüle figan
İri bir kan lekesidir az ötemizde filistin
salihlerin izlerinde boy atar çocukluğumuz
diri bir can gömleğidir üstümüzde filstin
Göle akşam düşer yele feryat güzele gam
Sokulur meymenetsiz bir harami gibi ihanet
yine de kimselere vermez kendini sevgili kudüs
sokulur gözü dönmüş bir mermi gibi ihanet
Zindana yusuf düşer yüreğe ateş ateşe ibrahim
Ölümcül ağular akıtılır hep sularına umudun
silkinir / kardeşçe ineriz koynundan kitabın
ölümcül kaygular bırakılır hep duldasına umudun
Zulme asa düşer tura musa utanca zorba
Eğilip eşeleriz dağın eteğindeki kor ateşi
ne güzel ölürüz / ne güzeldir örtüsü direnmenin
eğilip eşeleriz kızların avucundaki kor ateşi
Ele zincir düşer gönle cemre yola bismillah