Irak'ta halkın göstermiş olduğu direnişin yanında tüm dünyada ABD mallarına, kanlı işgaline ve sömürgeciliğine karşı protestolar hızla artış gösteriyor. Katliamlara ortak olmamak için ABD malları protesto ediliyor.
Dünyanın birçok ülkesinde tüketici eğimlilerini inceleyen ve merkezi New York'ta bulunan Roper ASW'nin raporuna göre, ABD'nin Irak işgali ve emperyalist yayılmacılığı küresel düzeyde tüketicileri Amerikan mallarından uzaklaştırdı. 30 ülkede yapılan incelemenin, yaklaşık 1,3 milyar tüketicinin eğilimini ortaya koyduğu bildiriliyor. ABD mallarına en yoğun tepki ise Ortadoğu ülkelerinden geliyor. Mısır halkının ABD mallarına karşı tepki oranının %60 olduğu belirtiliyor. Japonya, Tayvan %20; Arjantin %'17; Türkiye, Endonezya, Venezüella, Tayland %13; Avustralya, Hong Kong %12, Fransa ve Polonya %10 oranlarıyla ABD mallarını protesto eden ülkeler arasında yer alıyorlar. (Yeni Şafak, 17 Temmuz 2003)
Bu protestolarla birlikte Cakarta ve Cenevre'de gerçekleştirilen toplantılara beş kıtadan yaklaşık 50 ülkeden bir araya gelen savaş karşıtları ABD'nin doğum günü olarak ilan ettiği 4 Temmuz'u 'ABD mallarını boykot günü' ilan ettiler. Bu kampanyaya ülkemizdeki savaş karşıtları da destek verdi. Özgür-Der'in de içinde bulunduğu Irak'ta Savaşa Hayır Koordinasyonu (ISHK) bileşenleri, 4 Temmuz günü Taksim'deki ABD Konsolosluğu önünde toplanarak temsili ABD ürünlerinin yakıldığı ve 'ABD Malı Kullanma Katliama Ortak Olma', 'Yaşasın Küresel İntifada', 'Direnen Irak Kazanacak', 'Katil ABD Ortadoğu'dan Defol', 'Uyan, Diren, Özgürleş' sloganlarının atıldığı bir protesto eylemi gerçekleştirdi.
Aynı günün akşamı da ISHK tarafından ABD mallarını boykot amacıyla Eminönü Kadırga Kültür Merkezi'nde 'Savaşa Karşı Şarkılar' adlı bir gece düzenlendi.
Gecede 'Savaşa Karşı Dünyanın Sokakları' başlıklı bir sinevizyon gösterimi yapıldı. Programda kısa bir konuşma yapan Türkiye Yazarlar Birliği Sendikası 2. Başkanı Aydın Hatipoğlu, DP dönemini eleştirirken "Ezanımız Türkçe'ydi. O güne kadar Arapça okunmayan ezan Menderes döneminde Arapça okunmaya başlandı. Allah Arapça'dan başka dil bilmiyormuş anlaşılan" sözleri ile Müslümanların inançları ile alay edip Kemalist sol ve diktacı kafa yapısını ortaya koydu.
Bu konuşmanın ardından Özgür-Der Çocuk Kulübü öğretmeni Zehra Çomaktı söz aldı. Çomaklı'nın, "Dünyanın dört bir yanında Amerikan emperyalizmine karşı eylemler gerçekleştirildi. Az önce şair A. Hatipoğlu'nun ifade ettiği gibi Amerika ile ilişkilerimiz Türkiye halkı açısından gerçekten utanç verici durumda. Ancak bu utancın sadece 'Amerikancı Demokrat Parti' ile başlamadığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Türkiye ile Amerika'nın bu emperyal ilişkilerinin köklerini arıyorsak, Mustafa Kemal ile Roosevelt'in mektuplaşmalarına ve yine Mustafa Kemal'in işbirliği mesajlarına bakabiliriz" şeklinde süren konuşması alkışlarla karşılandı. Bu konuşma ve salonda oluşan havaya tahammül edemeyen Hatipoğlu bağıra çağıra salonu terk ederken arkasından giden bir tek kişi dahi olmadı. Çomaklı, sözlerini şöyle bitirdi: "Bir de eğer emperyalizme ve zulme karşı hep beraber omuz omuza mücadele edeceksek bu, şair Hatipoğlu'nun inancımızla ve Allah'ımızla alay ettiği gibi bir üslupla asla olmaz. Bizler küresel zulme karşı, küresel bir direniş hattı oluşturmaya çalışıyorsak birbirimizin inançlarına saygılı olmamız gerekir. Yaşasın halkların kardeşliği, yaşasın küresel intifada, yaşasın erdemli dayanışmamız!" Zehra Çomaklı'nın bu konuşması salondaki izleyiciler tarafından uzun bir süre alkışlandı ve sloganlarla karşılık buldu.
Gecede yaşanan bu gerginliğin ardından MKM grubu Koma Asmin, Grup Yorum ve Kutup Yıldızı ile Ekrem Ataer ve Uğur Karataş şarkılar seslendirdiler. Gecede, Özgür Çocuk Kulübü öğrencileri 'Bağdat' ve 'Doğ Ey Güneş' ezgilerini söylerken; Özgür-Der'den İbrahim, Ali, Necmettin ve Murat arkadaşlarımız da 'Hesap Sor' ve intifada' marşlarıyla geceye renk ve anlam kattılar.
Gece bu şekilde bitmişti. Ancak ertesi gün (5 Temmuz) Cumhuriyet Gazetesi geceyi 'ABD mallarına boykot gecesinde Atatürk'e hakaret', 'Barışa gerici gölgesi' başlığıyla vererek Kemalist söylemiyle hem geceyi provoke etmeye çalıştı hem de DGM savcılarına muhbirlik yaptı. Geceye katılan ISHK bileşenleri ise basına verdikleri beyanlarında Hatipoğlu'nun tavrını ve yaklaşımını eleştirdiler.