3 Kasım Seçimlerinde Halktan İktidar Talep Eden Partilere Sorularımız

Özgür-Der

Türkiye'nin on yıllara uzanan yapısal sorunlarını; işsizliği yoksulluğu, eğitim, sağlık gibi alanlarda mevcut bulunan geri kalmışlığı ortadan kaldırmanın zorlu ve uzun bir süreç gerektirdiği açıktır. Dolayısıyla bu yönde verilen sözlerin, açıklanan programların çoğunun seçim atmosferinde kullanılan ve seçimler sonrasında nasılsa unutulmaya terk edilecek vaatler olmaktan ileri gitmediğini biliyoruz. Ama sadece siyasi İrade ortaya konularak çözülebilecek sorunlar olduğu da açıktır. Bu ülke insanlarının günlük hayatlarında sıkça karşılaştıkları insan haklan ihlalleri ve hak gaspları ile tutarlılığı ve adaleti gözeten dış politika tercihlerinden söz ediyoruz. Hep yapıldığı gibi asıl güç merkezlerinin gölgesinde kalınma kolaycılığı ve zilletine teslim olunmadığı takdirde, yani halktan talep edilen iktidar yetkisine sahip çıkıldığı oranda, mazeretler ardına sığınılmaksızın ve ertelenmeksizin yapılabilecekler babından soruyor ve net, kesin ve kısa cevaplar bekliyoruz:

1- Bugün adeta sistematik ve kitlesel bir teröre dönüşmüş bulunan ve insanlık ve vicdan duygularını yitirmemiş herkesi rahatsız etmekte olan başörtüsü yasağı konusunda partiniz ne yapmayı düşünmektedir? Okullardan kamu kurumlarına, özel dershanelerden ehliyet kurslarına kadar toplumsal hayatın geniş bir bölümünde İslam dininin bir emrini yerine getirdikleri için eziyet gören, dışlanan, mağdur olan genç kız ve bayanların maruz kaldıkları kötü muameleye bir son verecek misiniz?

2- Demokratikleşme görüntüsü vermek adına kabul edilen yasal düzenlemelere ve reform paketlerine rağmen parti kapatma; dernek ve vakıflara yönelik baskılar; gazetelerin, dergilerin toplatılması; siyasilerin, yazarların ve düşünce adamlarının cezalandırılmaları uygulamaları sürüp gidiyor. Başta 312. madde olmak üzere ceza yasalarında düşünceyi açıklama önünde engel oluşturan kısıtlama ve yasakları; ayrıca sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarını sınırlayan örgütlenme ve faaliyet engellerini tümden kaldırmayı düşünüyor musunuz?

3- Adeta görünür hükümet yanında ordunun örtülü bir koalisyon ortaklığı görüntüsü yaratan MGK'nın konumunu tanımlandığı şekliyle danışma organına dönüştürecek misiniz?

4- Türkiye'nin üye olmaya çalıştığı tüm AB ülkelerinde olduğu üzere Genelkurmay'ı doğrudan Başbakanlık yerine Milli Savunma Bakanlığı'na bağlamayı düşünüyor musunuz?

5- Hukuk devleti olmanın bir Önkoşulu sayılması gereken her türlü idari tasarrufun denetime açık olması İlkesi gereğince YAŞ kararlarını yargı denetimine tabi tutacak düzenlemeyi yapacak mısınız?

6- Ordunun kendisini sivil iradeye bağlı bir kurum olarak değil, rejimin koruyucu ve kollayıcısı misyonuyla hareket eden sistem üstü bir güç olarak görmesine zemin hazırlayan ve ülkede defalarca yaşanan askeri müdahalelere gerekçe olarak sunulan İç Hizmet Kanunu'nun ünlü 35. maddesini değiştirmeyi düşünüyor musunuz?

7- Herhangi bir ücret ödenmeksizin, 20 ay gibi oldukça uzun bir süre gençlerin zorunlu askerlik yapmaları uygulaması ülkenin ekonomik şartları göz önüne alındığında ailelerin belini büken bir yüke dönüşmektedir. Askerlik süresini kısaltmayı gerekli görüyor musunuz? Yine özellikle evli askerler için askerlik uygulamasını kolaylaştırmaya yönelik, örneğin askerlik hizmetlerini ikamet ettikleri şehirlerde yapmalarına ve hafta sonlarını ailelerinin yanında geçirmelerine izin verme gibi, bir düzenleme yapmayı düşünür müsünüz?

8- Yargının siyasallaşması çokça konuşulan ve eleştirilen bir husus. Bunun yanında yargının ideolojikleşmesi şeklinde bir olgu ise gözardı edilmekte. Oysa hukuk ideolojik kalıplardan, resmi ideolojinin dayatma ya da etkilerinden arındırılmadığı takdirde özellikle muhalif anlayışlara sahip insanlar için adalet değil, doğrudan baskı aracı işlevi görmekte. Hukuku sadece siyasal partilerin etkilerinden değil, Atatürkçülük de dahil olmak üzere her türlü ideolojik üst belirlenimlerden ayrıştırmayı gerekli görüyor musunuz?

9- Gözaltı sürelerinin kısaltılması ve işkence davalarına kamuoyunun artan ilgisi nedeniyle Türkiye'de işkence şikayetleri azalmakla birlikte sürüyor. Zanlıların yakınlarına haber vermeksizin gizlice ve kaçırılırcasına gözaltına alınmaları ile Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununca terör zanlılarının gözlem altında tutuldukları sürece avukatlarıyla görüşmelerine izin verilmemesinin pratikte işkence olgusuna zemin hazırlayan uygulamalar olduğu görülüyor. Bu konuda yasal düzenleme yapmayı gerekli görüyor musunuz?

10- F Tipi cezaevlerinden yükselen ve 100'e yakın insanın ölümüne rağmen tam iki yıldır görülmemeye, duyulmamaya çalışılan protestoları, feryatları duyabilecek misiniz? Cezaevinde insanlık dışı ikinci bir ceza anlamına gelen tecrit uygulamasını kaldıracak mısınız?

11- Genel olarak cezaevlerinin içinde bulunduğu olumsuz şartları ortadan kaldırmak ve cezaevi idaresinde görülen sivil ve asker şeklindeki çift başlılığa son vermek gündeminizde yer almakta mıdır?

12- Ceza kanunlarındaki aşırı elastikiyet ve hukuka aykırı sorgu ve önyargılı yargılamalar neticesinde hiçbir silahlı eyleme katılmamalarına rağmen binlerce insan yasadışı silahlı örgüt üyesi olmak gibi soyut ve tartışılır bir suçlamayla on beş, yirmi yıl hatta müebbet hapis cezalarına çarptırılarak cezaevlerine kapatılmışlardır. Kamuoyunun yakından bildiği eski DEP milletvekilleri ve gazeteci Nurettin Şirin örneklerinde de görüldüğü üzere bu tür haksız mahkumiyetleri gidermeye yönelik genel bir af ya da yeniden yargılama yolu açma şeklinde bir çabanın gerekliliğine inanıyor musunuz?

13- Resmi dogmalarla, andlarla, marşlarla adeta kışla eğitimini andıran sevimsiz, sevgisiz ve köhnemiş okul sisteminde bir değişikliğe gitme gereği duyuyor musunuz?

14- Özellikle İmam Hatip liselerinden mezun olanları engellemek için ihdas edildiği bilinen bir uygulama olan, meslek liselerinden mezun olan öğrencilerin üniversiteye girişte aynı sınava tabi tutuldukları halde puanlarının diğer liselerden mezun olan öğrencilerden daha düşük katsayıyla çarpılması şeklindeki adaletsizliği giderecek misiniz?

15- İlköğretimi bitirmemiş çocukların yabancı dilden spora baleden resime kadar her türlü eğitimi almaları mümkünken, ailelerinin rızasıyla Kur'an eğitimi almalarının engellenmesi sizce resmen Kur'an'dan korkulduğunun bir göstergesi değil midir?

16- İslam'ın mabetleri olan camileri ruhsuz, soğuk birer devlet kurumuna ve cami görevlilerini de devletin propagandistlerine dönüştüren Diyanet yapılanmasında bir değişikliğe gitmeyi gerekli görüyor musunuz?

17- Kapitalist kar mantığından başka bir ölçü tanımayan zihniyet marifetiyle toplumsal değerlerin her gün biraz daha dejenere edilmeye çalışılmasına ve bireysel ve toplumsal ahlaki yapının başta özel tv'ler eliyle ağır bir tahribata uğratılmasına karşı tedbir almayı düşünüyor musunuz?

18- Uluslararası hukuku ayaklar altına alan, BM'nin sayısız kararını uygulamamakta direnen işgalci İsrail ile diplomatik ilişkileri kesmeyi düşünüyor musunuz?

19- Savaş suçlusu Ariel Şaron yönetimindeki İsrail ile Filistin'de katliam gerçekleştirdiği bir dönemde ihalesiz yapılan tank modernizasyonu anlaşması hakkında soruşturma açmayı gerekli görüyor musunuz? Filistin topraklarını bombalayan İsrail uçaklarının Konya semalarında eğitim uçuşu yapmalarını da içeren İsrail'le yapılmış anlaşmaları iptal edecek misiniz?

20- ABD'nin uluslararası hukuku hiçe sayarak ve keyfi gerekçeler ileri sürerek Irak'a karşı başlatmayı planladığı savaşa hayır diyebiliyor musunuz? Egemen bir ülkenin iç işlerine karışmak anlamına gelen ve sadece Irak halkı için değil tüm bölge halkları için ölüm, açlık ve sefalet getirmesi kaçınılmaz olan bu savaşa tavır almak için yapabilecekleriniz nelerdir?

Bu sorulara verdiğiniz cevapları, insan hakları ve özgürlükler konusunu ne ölçüde ciddiye aldığınızın göstergesi kabul ediyor; ülkenin temel gündemi olması gerektiğine inandığımız bu soruları ciddiye aldığınız oranda bizlerde sizi ve programınızı ciddiye almayı vaat ediyoruz.