İslami Cihad lideri Ramazan Şallah: Gazze’yi nükleer bomba ile de vursalar, Hamas ve direnişi bitiremezler. (4 Ocak 2009)
İzzeddin el Kassam Tugayları’nın, çatışmaların yoğun olarak yaşandığı Tal Hava’da en az 12 tank ve askeri aracı imha ettiği bildirildi. Furkan Savaşı Günleri’nden. (16 Ocak 2009)
Filistin’in kaderini hep birileri çizmeye kalktı; 90’lı yıllardan itibaren Madrid Konferansı ile başlayıp Oslo’yla devam eden, Hebron Antlaşması’nı ve sonrasında memorandumları gören; Mısır’ın sayfiye yeri Şarm eş-Şeyh’de enfes içeceklerin, yemişlerin arasında yapılan zirve ile sorunların aşılacağı zannedildi. Altı Gün Savaşı’nda rezil olan Arap ülkeleri karizmalarını bu işbirlikleriyle sağlayacaklarına inanadursunlar Camp David Zirvesi ve bir yıl sonra Taba Zirvesi’ni takip eden yılda -2002 yılında- bir yol haritası çizilmeye başlandı. Filistinliler de orietring yapan sporcular gibi ormanın ortasında bırakıldılar sanki. Ellerinde uyduruk bir harita, bul bulabilirsen yolunu. Yolun yolcusu olmak, yalnızlık, Filistin’in bildik gerçeğiydi. İlk ayaklanmanın üzerinden neredeyse 80 yıl geçme- sine rağmen insanoğlunun gördüğü en kolektif ruha sahip bu halk direnmeyi bırakmadı ve kendi açtığı yola revan olmayı tercih etti hep.
Filistin halkı yerin altını şehitlerle doldurdukça büyüdü, serpildi, boy verdi. Yahya Ayyaş, İslami Cihad’ın kurucusu Fethi Şikaki, Hamas’ın kurucusu Şeyh Ahmed Yasin, Dr. Abdülaziz Rantisi, Furkan Savaşı’nda can veren Filistin İçişleri Bakanı Said Siyam ve Hamas’ın âlim ve mücahit mensubu Nizar Reyyan… Bu insanlar Filistin’in, Kudüs’ün, Mescid-i Aksa’nın ve Kubbetu’s-Sahra’nın bağımsızlığı ve özgürlüğü için can verdiler. Filistin’in özgürlüğü için birçok bedel ödeyen el-Fetih hareketi şimdilerde işbirlikçi rolü iyice benimsese de Filistin’de mücadelede azim ve kararlılık değişmedi, direniş Hamas’ın öncülüğünde büyüdü, işgale karşı sağlam bir kale oldu.
Ümmetin namus bekçiliğini yapan Hamas, kendi sürecini okuyabilen, fıkhedebilen bir kadroya sahip. Tüm Gazze açlıklara, soğuklara, hastalıklara ve suikastlara göğüs germeye devam ediyor, 4 yıldır. “Feda”kârlık ve tevazu üzerine inşa edilmiş bir yapının lider kadrosunun ölümle mesafesi, örgüte yeni katılan bir üye ile aynı düzeyde ise zafer kaçınılmaz olur herhalde. Sivas’ın yüzölçümü 28.488 km², Gazze ise yalnızca 363 km². Neredeyse Sivas’ın 10/1’i Gazze. Coğrafi küçüklüğü gözünüzde canlandırın. Türlü silahlarla, fosfor bombalarıyla donatılmış işgal ordusu bir avuç Gazze’yi haftalarca saldırıya maruz bıraktı. Bu kadar küçük bir alan böylesi bir silah gücüne karşı nasıl böyle bir mukavemet gösterdi? Sorunun cevabı “feda”kârlıkta. Enkaz altında çocuk da kadın da Said Siyam gibi bakan da Nizar Reyyan gibi öncü yiğitler de can verdi. O nedenle yeryüzüne yayılmış durumda olan milyonlarca Müslümanı bir arada tutan en iyi gerekçelerden biridir Kudüs ve Gazze.
Şimdi Cibaliya’da, Rafah’ta, Han Yunus’ta, eş-Şâti’de, Deyru’l-Belâh’ta, Şeyh Rıdvân’da, en-Nusayrât’ta, el-Bureyc’de, el-Meğazi’de, Tellu’s-Sultan’da yüz binlerce insan ayakta. Batı Şeria’da ise tüm yasaklamalara rağmen Ramallah’ta, Beytüllahim’de, Nablus’ta, Tulkarem’de, Cenin’de, Kalkiya’da ve el-Halil’de tüm Filistinlilerin yürekleri ağızlarında. 1987 yılında ateşlenen 1. İntifada’nın fitili Hamas’ı da tutuşturdu o gün başlayan bu çerağ şimdi de bir fenere dönüştü, yol gösterici bir rehber oldu. “Haysiyet dolardan daha değerlidir.” diyen, Filistin’in elleri tertemiz başbakanı İsmail Heniye, Hamas’ın 22. kuruluş yıldönümünde Gazze’nin Ketiybeti’l-Hadra bölgesinde yüz binlerce kişiye hitap etti. Yüzündeki ifade dolgun başağa durmuş tarlasına sevinçle bakan çiftçiye benziyordu. Yağmuru, karı görmüş, üzerinden buldozerler, tanklar geçmiş, fosfor bombaları göğünde patlatılmış ama ayakta, dipdiri ve bereketli bir tarla Filistin ve Hamas.
Şimdi 22 yaşında. Yağız, yiğit bir delikanlı. Aklı başında. Camilerde doğmuş, meydanlarda serpilmiş, tüfeklerle bombalarla ve şehitlerle bıyıkları terlemiş, İsrail’le yaptığı 22 gün süren savaşla büyümüş bir hareket Hamas. İntifada ile akran.