100. sayısını geride bırakan Haksöz, biriktirip temellendirdiklerinden kalkarak geleceğe kararlılıkla ilerliyor. Tabii ki geleceğe yürüyen adımlar bugünün temelleri üzerinde yükseliyor. İslami mücadelenin ufkunu berraklaştırma azmindeki Haksöz, 100. sayısına kadar Kur'an'ı merkeze alan bir dirayetle test edilmiş sağlıklı bir perspektif ve sahih bir misyon ortaya koyduğu inanç ve iddiasını taşıyor.
Ancak sahih bir anlayış, perspektif ve tavır sahibi olmak her zaman derinlik, kuşatıcılık, üreticilik ve doğru örneklik açısından yeterlilik anlamına gelmiyor. Bu gerçeklikten bakıldığında Haksöz'ün İslami camia tarafından nasıl algılandığını ve değerlendirildiğini; ayrıca mesajının nasıl fıkhedildiğini tartışmaya açık bir şekilde değerlendirebilmek için farklı dostlarımızdan 100 sayılık Haksöz hakkında mütalaalarını istedik. Bu sayımızda da devam eden mütalaalar için Türkiye'deki İslami uyanış sürecine katkıda bulunan veya bu çerçevede çaba harcayan farklı çevrelerin temsilcilerine, bu süreçte zindeliğini koruyan etkin mütefekkir ve dava adamlarına ulaşabildiğimiz oranda "100 Sayıda Haksöz" dosyamızı açtık. Katkılarından dolayı katılımcı dostlarımıza teşekkürlerimizi sunarken, bazı dostlarımızın da değişik mazeretleri nedeniyle bu dosyaya katılamadıklarını belirtmek istiyoruz.
Katılımcıların yayın muhtevamızdan üslubumuza, mizanpaj dizaynımızdan yazı kadromuza kadar yaptıkları değerlendirme ve eleştirilerinden sahih niyet ve ölçüler istikametinde yararlanacağımızı belirtmek istiyoruz. Daha iyi bir Haksöz için ortaya konan teklif ve değerlendirmeleri gücümüz oranında karşılamaya çalışacağız. Ancak yöntem ve yaklaşım farklılıklarından dolayı Haksöz'ün misyon ve duruşuna yer yer itiraz eden ve açık yüreklilikle eleştirilerini ortaya koyan dostlarımıza da lafı dolandırmadan niyetlerini açtıkları ve tartışma konularımıza seviye kazandıracakları için teşekkür ederiz. Kimi eleştiri ve değerlendirmelerin bazı kısımlarında ise Haksöz'ün ortaya koyduğu çağrının bütünlüğü gözetilmeden daha çok Haksöz'ü sahiplenenlerle ilgili itham ve rivayetlerin dergiye hamledilen bir şekilcilikle algılanmasından kaynaklanan yanlış ve haksız intibalar taşındığını ifade etmek istiyoruz.
Bu bağlamda dergimizin taşıdığı mesajın ve perspektifin daha bütüncül bir tarzda tanıtılabilmesi için 100. sayımız dolayısıyla gerçekleştirdiğimiz Haksöz'ü tanıtım panelinin önemli bir fonksiyon gördüğüne şahit olduk. Yaz sıcaklarının insanı buram buram terlettiği bir günde büyük bir salonu dolduran ve konuşmacıları ciddiyetle takip etme canlılığını gösteren kardeşlerimize de buradan teşekkür etmek istiyoruz.
Bu panelde bir program özelliğini içerir tarzda farklı açılardan sunulan Haksöz perspektifinin geniş bir özet aktarımına sayfalarımızın bir bölümünü ayırdık. 100. sayımız dolayısıyla dergimize yöneltilen eleştirilerin bir kez de Haksöz'ün misyonunu sergilemeye yönelik bu panel görüşmeleri ışığında değerlendirilmesinin daha gerçekçi ve yapıcı bir sonuca yönelteceğini umuyoruz. Ayrıca aynı toplantının 2. panel konusu olan "Türkiye'de İslami Uyanışa Dergiciliğin Katkısı" başlıklı oturumda yapılan konuşmaların ise günümüzü değerlendirmek için önemli bir arka plan sağladığını söyleyebiliriz.
Bu sayımızda gündemi dolduran fakat yeterli analizler için konunun içinde olmayı gerekli kılan ve derinlik isteyen iki konuyu ele aldık. Birincisi, Türkiye'nin ekonomik tablosu ve ücret politikaları. Bu hususta Hak-İş Genel başkan yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi ile yaptığımız röportaj, konunun vehametini anlatabilmek için gerçekçi bir derinlik içeriyor. İkinci konu ise İran'daki sistem tartışmaları ile ilgili. Bu konuda Almanya'daki arkadaşlarımızın Selahattin Eş Çakırgil ile yaptıkları röportaj İran'daki tartışma başlıklarını aydınlatıcı bir fonksiyon ifade ediyor.
Dergimizin 100 sayılık birikiminin okuyucularımız tarafından da nasıl değerlendirildiği merak edilen bir konu. Bu konuyu açabilmek için anket formu içine sıkışmış bir yönlendirmeden ziyade, okuyucularımızın öncelediği vurgularla kaleme alacakları değerlendirmelerin katkı açısından daha bir özgünlük taşıyacağı düşüncesindeyiz. Bu nedenle de okurlarımızın değerlendirme mektuplarını beklediğimizi açıklıyoruz.
Geleceğe yönelen kararlı adımlarımızın sıklaştırılmasını diliyoruz.