1. YAZARLAR

  2. Abdurrahman Çeliker

  3. Rotamız Onur, Yükümüz Direniş!

Abdurrahman Çeliker

Yazarın Tüm Yazıları >

Rotamız Onur, Yükümüz Direniş!

Haziran 2010A+A-

Yaklaşık üç yıldır kuşatma altındaki Gazze’ye insani yardım malzemesi götürmek için dokuz gemiden oluşan küçük yardım filosunun Gazze’ye doğru yola çıkması sebebiyle işgalci yetkililer avazları çıktığı kadar bağırıyorlar:  “Gemileri durduracağız, yolcularını esir alacağız ve bizim iznimiz olmadan kimse Gazze’ye giremeyecek!”

Dünyanın değişik coğrafyalarından, değişik renk ve inançtan onurlu insanların katıldığı filo, işgalcilerin tüm bu korkutma, sindirme çabalarına rağmen Akdeniz’in o berrak sularında Gazze’ye doğru yürüyüşünü sürdürüyor. Yapılan tüm tehditler daha gemi bordalarına ulaşamadan engin suların derinliklerinde batıp kayboluyor. Yüreklerde korku yerine umut daha bir pekişiyor. Saflar sıklaştırılıyor. Gemiler birkaç teknik arıza dışında onur yüklü yolcularıyla ilerlemeye devam ediyor. Dün Mısır hükümetinin gösterdiği sert müdahalelere rağmen Refah sınır kapısını inançlarıyla, kararlılıklarıyla darmadağın ederek Gazze’ye girenler bugün aynı kararlılıkla rotalarında sevgili Gazze’ye doğru ilerliyor.

Zulmün kara örtüsünü yırtan yakamozlar gibi parıldıyor direniş.

Uçsuz bucaksız bir onur yumağı oluyor Gazze.

Gemilerden yankılanan bir direniş türküsü.

Boydan boya bir sabah ezanı.

Ve işgalin kıyılarını döven masmavi bir Marmara şimdi.

II

Zulmü, işkenceyi ve katliamı kendisine şiar edinen işgalci İsrail, bir taraftan Gazze’deki İslami direnişi kırmak için çocuk, genç, yaşlı demeden insanları katledip, bir halkı toptan yok edecek bir kuşatma uygularken diğer taraftan da Gazze halkıyla dayanışma içerisine giren, direnişi yaşadıkları coğrafyada çoğaltmaya çalışan insanlara karşı kuruluşunun simgesi olan terörist politikalar uyguluyor. Ancak işgale karşı direnişi yükselten Gazze’nin yiğit evlatlarının mücadele azmi karşısında savurduğu tehditler ne direniş azmini ne de direnişe destek olanların sayısını azaltıyor. Artık direniş dünyanın her yerinde başka bir renk, başka bir inanç, başka bir dil olarak ete kemiğe bürünüyor. Filistin bir kez daha ve yeniden bizlere bir okul, bir öğretmen oluyor. Tüm dünyaya insanlık dersi veriyor. Zulme karşı sessiz kalanların zilleti karşısında bizlere onuru öğretiyor. Şehitlerin arkasından ağıtlar yakılmıyor. Yıkılmış evlerden dumanlarla birlikte direnişin o hayat bahşeden sesi yükseliyor:

“Asla teslim olmayacağız!”

Teslim edecek ne bir gemimiz var ne de bir kardeşimiz. Teslim etmeyeceğiz kanlı sunaklarınıza insanlığımızı. İnadına direniş olacak yüreklerimizde büyüttüğümüz sevdanın adı. Çoğalarak yürüyeceğiz sokaklardan en onurlu halimizle. Bir asa olup yaracak Akdeniz’i gemilerimiz. Silecek kıyılarımızdan kirli ayak izlerinizi taş tutan ellerimiz. Şefkatli elleriyle okşayacak saçlarımızı yeryüzü. Güneş gülümseyen yüzüyle selamlayacak şahit olanları. En yiğit halimizle çıkacağız zulmün karşısına. Umut olup düşeceğiz hayatın ortasına.

Ve dilimizden hiç eksilmeyecek hayat bahşeden sözler:

Feinne hizballahi hümül ğalibun!

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR