1. YAZARLAR

  2. Ali Değirmenci

  3. Ramazanda Vicdan İntifadası

Ramazanda Vicdan İntifadası

Ağustos 2011A+A-

Değerler dizgesinin pusulasıdır vicdan. İnsana hem köklü bir varoluş ve yaşayış bilinci sunan hem de yaratıcısıyla, doğayla ve diğer insanlarla ilişkilerinde bir anlam çerçevesi, kimlik ve duruş kazandıran temel değerlerden biridir.

Vicdan, insanın kalbine ve kafasına yerleştirilmiş bir iç mahkemedir. Yanlış ve doğrunun ne olduğunu bildiren fıtrat pınarıdır. İçimizde çınlayan muhkem bir sestir. Söylediklerimizin, yapıp ettiklerimizin ahlakça değerli olup olmadığı hakkında ölçütler sunan öznel ve dönüştürücü bir erdem ışığıdır. Bu ışık, yapmayı ya da yapmamayı öğütleyerek, uyararak, suçlayarak, kınayarak, yargılayarak, onaylayarak kendine özgü bir biçimde yaşam ve eylemlerimizi etkiler, biçimlendirir. Vicdan, temiz fıtratın öz malı olan bir yetenektir, kudrettir ve o fıtrat büsbütün bozulmadığı sürece kişiye eşlik eder. Birçok duygu ve değer gibi adalet ve hakkaniyet duygusu da bu bilinçten sökün eder. Maruf olana bu iştiyakla arka çıkılır, münkerin karşısında bu bilinçle durulur.

Erdemliliğin yolu ısırgan otlarıyla dolmuş, kötülüğün kervanı iblis ıslıklarıyla semirmiş durumda bugün. Selim bir akla, sağlam bir yüreğe sahip olmanın; hakkın ve adaletin, onurun, ezilmişlerin, insan kalabilmenin yanında yer almanın bedeli her geçen gün biraz daha artıyor. Duyarsızlaşanlar, korkanlar, çözülenler, güce ve şatafata tapanlar da çözülmeyi öneriyor, nemelazımcılığı öğütlüyor herkese. Yüreğini sıkıp bunaltan ağır bir utancın eşliğinde, ağzına kadar dolu olan ve fakat bir türlü dilini kıpırdatamayan; belki sadece çırpınan bir insanlık yumağının, insani melekeleri dumura uğratılan bir halkın içindeyiz.

Oysa biz, bir vicdan uygarlığı kuran, zulmün her türlüsünden uzak duran, yeryüzünde hakkın ve adaletin tanıklığını yapan bir inancın çocuklarıyız. Terin ve gözyaşının yaktığı yaralarla genişleyen evlerde büyüdük. Sevgi ve kardeşliği örgütleyen bir Nebi’nin bağlılarıyız. Evrensel bir vicdanın sesiyle çoğalmıştır, bizim davet ve dualarımız. “Nefislerde olanı değiştirip dönüştüren” de hep bu bilinç ve kaygı olmalıdır kuşkusuz.

Kur’an ayı olan Ramazan, vicdan ayıdır aynı zamanda. Furkan ayıdır. Arınma ve aydınlanma zamanıdır. Muhasebe ve diriliş zeminidir. Değerler dizgemizin, duruş ve yaşayışımızın -deyiş yerindeyse- kapsamlı bir çekaptan geçirilmesi, yoğun bakıma alınmasıdır. Hayat ve hidayet kitabımızın bildirimleri doğrultusunda dayanışmanın, duygudaşlığın öne çıktığı günlerin adıdır. Kendimizden, yakınlarımızdan başlayan bir merhamet yürüyüşünün evrensel bir sesle buluşması, iyilik ve güzelliğin bütün insanlığa ve doğaya dalga dalga yayılmasıdır.

Her gün biraz daha çaresizliğe, yokluğa, açlığa, yabancılaşmaya, düşmanlığa itilen dünyaya Müslümanların yeni ve taze bir dille, kolektif salih amellerle müdahalesi için önemli fırsatlar, olanaklar sunan bu zaman diliminde gayretlerimizi çoğaltalım öyleyse. Somali başta olmak üzere açlıkla pençeleşen bölgeleri düşünelim. Gücümüz yettiğince mustaz’aflara yardım edelim. Zulmü ve kötülüğü geriletmeye çalışalım. Yokluğun, yoksulluğun, kimsesizliğin çöreklendiği bir kapı da biz bulalım. Yetimlerin, mazlumların yüreklerine doğru yürüyelim. Bir yarayı da biz saralım. Hapishanelerdeki kardeşlerimizden birine de biz bir mektup yazalım.  Bir çaresizin koluna da biz girelim. Tencerede taşları kaynatan bir anne de biz bulalım. Saflarımızı bu bilinç ve inançla sıklaştırıp onaralım.  Gülümseyen çocukların çoğalmasına biz de katkıda bulunalım.

Ramazan bir vicdan intifadasıyla diriltsin bizi.

Bayram, muhkem ve hak edilmiş bir sevinçle kapımıza dayansın.

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR