Poşu ve Taş
Şimdi orada, elindeki taşla özgürlük çiçekleri saçan çocuğun yanında olmak vardı. O çocuğun katilini konuk eden bir ülkenin halkı olmak yerine...
Her yeni gün, acıyı devşiriyor içimize. Karanlık koyulaşıyor. Adımlar sıklaşıyor ve hergün üzerimize doğru biraz daha geliyor asık yüzlü adamlar.
Gerçek cevapları yok, o onulmaz soruların. Ve söylenceler hep bir oyun ve oyalama, iğreti ve kirli. Oysa sen güzel çocuk, fazla kelimen yok heybende, ama seni hepimizden onurlu kılan taşların var. Belki de hiç okumuşluğun yok hani şu 'mücadelenin safhaları, stratejileri' babından yazılmışları. Gerçeğin var, her şeyden daha sahici adımların. Cennetlik gözlerin var sonra. Oysa bizim belki çoğu kez, sen canını verirken bir damla yaşımız yok gözlerimizde, izlemekten başka yapabildiğimiz bir şeyimiz yok.
Biliyorum karşılaşacağız seninle saatini bilmediğimiz o gün. Belki birazdan... Ve yüzüne bakacak yüzümüz de olmayacak, sükut ile şeytanlaşırsa bedenlerimiz,
Ey çocuk, sen affet katilini soktuğum için bu ülkeye, affet bir taş ile sana sahip çıkamadığım için. Kendimi bile ikna edemezken sen affeder misin bilmem. Karşımda jopları, köpekleri ile asık yüzlü adamlar vardı demek mazeret değil. Sana karşı kurşunlar yola çıkmışken, nasıl aklanır alnımız bilinmez. Sen her gün ölürken biz nasıl yaşıyoruz bilinmez. Gözaltılardan çekinişimiz bilinmez, evimiz ailemiz nasıl ağza alınır sen orada yetim, sen orada sahipsizken. 'Ey müslüman ümmeti neredeydiniz?' dediğinde ne cevap verilir bilinmez...
Peygamberlerin tertemiz ayak izlerinde oyunları yerine gözlerindeki öfkeden taşlar fırlatan çocuk, şimdi orada elindeki taş olmak vardı. Zalimin kafasında patlamak, korkudan gözlerini yuvalarından çıkarmak vardı, kirli ayak izlerinde yaşamaktansa...
Ey en güzel şiir, ey en güzel resim, ey en güzel tarih, ey en güzel çocuk, belki de affetme bile beni. Bir de affedersen, büyüklüğün karşısında utancın dişlerinde parçalanacağım. Affetme beni, affetme Sabra Şatilla katilini ülkeme soktuğum için, affetme beni, anlaşmaları, aşağılık ilişkileri seyreden gözlerimi affetme. Sana sesimden başka gönderecek bir şeyimin olmayışını affetme...
Ey çocuk, sandığımızdaki poşuyu ve taşları çıkaracağımız güne dek affetme bizi...
- Zulüm Örtülemiyor!
- Ulusal Güvenlik: Topluma Giydirilen Deli Gömleği
- Ulusal Güvenlik Rejimi
- Beytüşşebap'tan Akkise'ye Ulusal Güvenlik Masalı
- AK Parti Kimlerin Partisi Olacak?
- AK Parti ve Umut Kırıntılarına Dahi Tahammülsüz Bir Düzen
- Darbelerin Genel Karakteri
- Türk İslam sentezci Darbeden “İrtica” Darbesine: Darbelerin Mantığı
- Eski Umutların Yıkılışı
- Darbeler Birbirini Tamamlar
- Ülke Dışardan Yönetiliyor
- 12 Eylül'den 28 Şubat'a
- İlgi, Direnç, Basiret
- Toplum ve Darbeler
- Değişen Öncelikler ve Darbelerin Dili
- Şaron'u Devlet Törenle Halk Protestolarla Karşıladı!
- Katil Şaron Protestolarla Karşılandı
- İsrael Şahak: Onurlu Bir Hayat Hikayesi
- Sabra ve Şatilla Katliamı Hakkında Bir İnceleme
- Ahiret Harsını Toplayacak Bahtiyarlar
- Türkiye'de Yargı ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
- AİHM’in RP Kararını Nasıl Yorumlamalı?
- Ali Şeriati'de Sembolizm Sorunu
- Ali Emre'yle Söyleşi
- Milyon Sesli Mızıka