Mısır’da Muhalifler Arasındaki Ayrışma Büyüyor!
Yönetimdeki Silahlı Kuvvetler Yüksek Konseyi’nin izlediği politikaların İslamcıları ve özellikle de Müslüman Kardeşler’i güçlendirmekte olduğuna dair endişeleri nedeniyle liberal ve laik siyasi aktivistler giderek daha öfkeli hale geliyorlar.
Ulusal Değişim Cemiyeti Başkanı ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu eski Başkanı Muhammed el-Baradey bu hafta yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Sağlam bir temel ve liberal bir anayasa zemini olmadan Mısır’ı inşa edemeyiz.”
Ulusal Değişim Cemiyeti (UDC), Eylül’de yapılması planlanan parlamento seçimleri öncesinde yeni bir anayasa taslağı hazırlama teklifini reddettiği için İslamcı güçleri ağır bir biçimde eleştiriyor. Cemiyet, İslamcı güçleri kendi çıkarlarını bir tarafa bırakıp Eylül’de yapılması planlanan seçimlerden önce yeni bir anayasa taslağı üzerinde diğer güçlerle birlikte çalışmaya çağırmıştı.
UDC, aynı zamanda Başbakan Essam Şeref’e ilk önce seçimlerin mi yoksa anayasa taslağının mı hazırlanması gerektiği noktasında Danıştay’dan veya Anayasa Mahkemesi’nden fetva almasını isteyen bir mektup sundu. Bu mektup, 54 siyasi parti ve çevrenin temsilcileri tarafından imzalandı. Ayrıca UDC ve diğer güçler ilk önce anayasa taslağının hazırlanmasına onay vermesi amacıyla Yüksek Konsey’e baskıyı artırmayı hedeflemekteler. Bunun için 15 milyon vatandaşın imzasını içeren bir taleple seçimlerin anayasa yapımı sürecinin sonrasına bırakılmasını planlıyorlar.
25 Ocak Devrimi’nin başını çeken çoğu gençlik hareketlerinden UDC’ye katılan güçler, 8 Ağustos’ta Kahire’deki Tahrir Meydanı’nda “Önce Anayasa Cuması” sloganı altında 1 milyon kişinin katılacağı bir gösteri düzenleme niyetinde olduklarını söyledi. 7 insan hakları organizasyonundan oluşan bir koalisyon da “Tunus örneğini izlemesi, anayasa taslağının önce hazırlanması ve seçimlerin daha sonra yapılması” amacıyla Yüksek Konsey’e baskı yapılmasını hedefleyen mücadeleye katıldı.
“Tunus’un İzinde: Önce Anayasa” başlıklı bildiride koalisyon şunları söyledi: “Konsey’in parlamento ve başkanlık seçimlerinin mümkün olduğunca çabuk yapılmasını istemesini ve demokratik yollarla seçilen sivil hükümetin ve başkanın görevi devralmasına izin vermesini takdirle karşılıyoruz.” Fakat bildirinin devamında Müslüman Kardeşler’e atıfta bulunularak “özellikle tek bir siyasi gücün parlamentoya ve siyasi hayata hâkim olmasına yardım edilirse bu senaryonun siyasi istikrarsızlıkla sonuçlanabileceği”ne dikkat çekiliyor.
Bildiride “Bu senaryo, arabayı atların önüne koymak demektir. Çünkü birtakım güçlerin oluşacak parlamentoyu bütünüyle inhisarlarına almalarına izin verecek ve 1971 anayasasının sunduğu olağanüstü yetkiler nedeniyle seçilmiş başkanın mutlak güce sahip olacağı bir gelişmeye kapı açacaktır.” ifadelerine de yer verilmekte.
21 siyasi parti ve gücün temsilcileri ortak bir zeminde buluşmayı hedefledikleri girişimde “Mısır’ın Çıkarları İçin Ulusal Koalisyon”u imzaladı. Solcu Tagammu Partisi Başkanı Rıfat es-Said, koalisyonun “demokrasi ilkeleri, sivil bir devlet, parlamento seçimlerine tek bir listede katılma ve gelecek 5 yıl için ulusal birlik hükümetinin şekillenmesi” konularında ortak bir gündeme ulaşmayı hedeflediğini söyledi.
Buna rağmen koalisyonun ilk olarak seçimlerin mi yapılmasını yoksa anayasa taslağının mı hazırlanmasını desteklediği net değil. Müslüman Kardeşler ise “önce seçimlerin yapılması” konusunda ısrar ediyor. Müslüman Kardeşler tarafından yeni kurulan Özgürlük ve Adalet Partisi’nin başkanvekili Essam el-Aryan, el-Ahram Weekly’e, ilk önce seçimlerin yapılmasının ana siyasi güçlerin lehine olacağını belirterek şunları söyledi: “Salı günü kurulan koalisyon, laik güçler arasındaki endişeleri gidermeyi ve onlarla ortak bir zeminde buluşmayı, ayrıca gelecek parlamentoda bütün güçlerin temsil edileceği ve yaklaşan seçimlerde tek bir gücün hâkim olmayacağı noktasında teminat sağlamayı hedefliyor.”
Aryan, sonuç olarak ilk önce anayasanın yapılması hususunda laikler tarafından ileri sürülen gerekçelerin artık geçersiz olduğunu ve şimdi, herkesin anayasa hazırlığından önce yapılacak seçimlere kendisini hazırlaması gerektiğini ifade etti.
“Önce Anayasa” için toplanma çağrısı ilk defa 27 Mayıs tarihinde Tahrir Meydanı’nda yapılan İkinci Öfke Cuması’nda hız kazanmaya başladı. Sivil toplum ve insan hakları örgütlerinin katıldığı 25 Ocak Devrimi’yle ilişkileri olan on binlerce genç yalnızca bu iki kelimeden oluşan pankartlarını salladı. Hükümet tarafından düzenlenen ve başbakan yardımcısı Yahya el-Cemal liderliğindeki Ulusal Uzlaşma Konferansı’nın geçen hafta “Mısır’ın ister parlamento isterse başkanlık için olsun bütün seçimlerden evvel acilen bir anayasaya ihtiyacı vardır.” demesi üzerine çağrı daha da ivme kazandı.
Konferansın Seçim Sistemi Komitesi, bazı güçlerin -bu güçlerin ağırlıklı olarak Müslüman Kardeşler olduğuna inanılmakta- İslamcı ideolojilerini yeni anayasaya empoze etmelerine karşı en iyi garanti olacağı için önce anayasanın yapılması önerisinde bulundu. Son zamanlarda Müslüman Kardeşler’in liderlerinin yeni anayasa için tüzük hazırlamakla görevlendirilen ve Halk Meclisi ve gelecek parlamento seçimlerini düzenleyecek kanunda değişiklikler yapması önerilen Ulusal Uzlaşma Konferansı’nı boykot etmeye karar vermeleri, bu anayasanın neler içerebileceği hususunda laik ve liberal güçlerin korkularını yoğunlaştırdı.
Kardeşler’in liderleri anayasayı hazırlama yetkisi verilecek yeni meclis üyeleri olduğu müddetçe konferansın anlamsız olduğunu iddia etti.
Müslüman Kardeşler’in bu konumu liberal güçlerin sert tepkisine neden oldu. Liberal siyasetçi Usame el-Gazali Harb, Müslüman Kardeşler’i şu şekilde suçladı: “Müslüman Kardeşler Mübarek’in ölü Ulusal Demokrat Partisi gibi davranıyor. Sergiledikleri bu tavır, siyasal yaşamda Ulusal Demokrat Parti’nin otoriter rolünü miras almaya hazırlandıklarını açıkça gözler önüne seriyor.”
Harb ayrıca şunları söyledi: “Çok çeşitli siyasi güçlerden oluşan bir birleşik cephe, hükümet ve Silahlı Kuvvetler Yüksek Konseyi üzerinde baskıları artırmaya hazırlanıyor. Mısır’ın ‘Önce Anayasa’ formülüne aşırı ihtiyaç duyduğunu anlatmak için Konsey’e açık mesaj göndermek amacıyla yeniden Tahrir Meydanı’na inmeye hazırız.”
Bu konuda liberal ve laik güçlere katılan Başbakan Essam Şeref yeni anayasa taslağı hazırlanana dek parlamento seçimlerinin ertelenmesinden yana olduğunu söyledi.
Ulusal Uzlaşma Konferansı başladığında Başbakan Yardımcısı Yahya el-Cemal şunları söyledi: “Müslüman Kardeşler konferansta yer almayı reddediyor çünkü onlar yeni meclisteki koltukların çoğunu sağlama almak ve daha sonra Mısır’ın çıkar ve ihtiyaçlarından ziyade kendi ihtiyaç ve ideolojilerine göre uyarlanmış bir anayasa hazırlama sorumluluğunu yüklenmek için çalışıyorlar.”
“Kalkınma İçin Yeni Dünya ve İnsan Hakları” ve “Yurttaşlık ve Reform Gözlemevi” adlı sivil toplum kuruluşları tarafından yaptırılan ankete 6 valilikten katılanların %83,6’sı önce anayasanın yapılması gerektiği yönünde cevap verdi. Aynı zamanda anket, katılanların %76,5’inin liberal ve laik güçlerin gelecek seçimlerde İslamcılarla rekabet etmeye hazır olmadıklarını düşündüklerini gösterdi. Anketi yaptıran kuruluşlardan gelen açıklamada şu sözlere yer verildi: “Bu vatandaşlar, seçimler daha önce yapılırsa, laik ve sivil güçlerin kesinlikle kaybedeceğini ve yeni meclisin gerçek anlamda temsil karakterinden yoksun olacağını söylediler.”
Ahram Weekly / 16-22 Haziran 2011 / Çev: Meryem Özdemir
- Helalleşme İçin Uygun Bir Formül: Genel Af
- Vesayet Rejimine Yeni Bir Darbe Olarak 12 Haziran Seçimleri
- Milliyetçilik Çıkmazı ve Çözümsüzlüğün Derinleştirilmesi
- Siyaseti Yargıya Boğdurmak
- Vesayet Sistemini Aşma Çabasını Baltalayan Tüm Siyasi Niyetlere Veyl Olsun!
- Sistemin Zulüm Zincirinde Son Halka: İhya-Der Davası
- Suriye’de İnsanlık Katledilirken
- Zalim Esed Rejiminin Bekçiliğine Soyunmak Müslümanlara Yakışmaz!
- Mülteciler ya da Angelina Jolie’nin Küpeleri
- Mısır’da İslamcıların Zamanı
- Mısır’da Muhalifler Arasındaki Ayrışma Büyüyor!
- Kürt Sorunu ve Müslümanlar Üzerine
- Ulus Devletin Bunalımı, Federalizm ve Kürt Meselesi
- Vahyullah’ın Logosu: Ayetullah
- Ümm
- Zekeriyya Peygamber Kıssasının Tarihsel Boyutu
- Fi Zilâl-İl Kur’an’da Ahlâk
- Devrimcinin Bilinç ve Ayak İzleri
- Bitmeyen Gün “Sürgün”
- Bu Defa Netim
- Bu Benim Kaçıncı Ölümüm
- Biz Bu Toprakların Gerçeğiyiz!