1. YAZARLAR

  2. Şeyho Duman

  3. Mesajı Evirip Çevirenlerin Çizgisinden Farklı bir Yol

Mesajı Evirip Çevirenlerin Çizgisinden Farklı bir Yol

Ağustos 1999A+A-

Tarihin her döneminde insanlığın aydınlık bir hayat geçirmesi için ilahi rahmetin tecellisi gerçekleşmiştir.

Karanlıklardan Nur'a çıkarılmalarını dileyen inananların velisi Allah, kullarından seçtiği kimseler aracılığı ile yolunu gösterdi. Doğru hedefe götüren tek yol O'nun "Bu benim yolumdur, ona uyunuz, çeşitli yollara uymayın yoksa onun yolundan ayrılıp bölünmelere gidersiniz" buyurduğu çizgidir. Bunu gönderdiği kitap ile muhatap kabul ettiği insanlar içerisinde belli kimseler aracılığı ile, onlardan aldığı misak ile bu mesajı insanlara ulaştırmalarını emretmiştir. Kitaptan haberdar ettiği elçilerden başka kitabı bilen insanlardan da bu misakı almış bulunuyordu. Bu misak onların bu emaneti insanlara açıklamak ve onu gizlememeleri idi. Bilgilerden aldığı bu misak iki hususu kapsıyor:

A- Kitabı beyan

B- Onu gizlememek

Beyanın yerine getirildiği zeminde artık hiçbir kapalı şey kalmamış olur. Dilin eğilip bükülmediği, hakkın batıla karışmadığı, her şeyin kendi sınırları içerisinde kaldığı, başka birinin sınırına tecavüz etmediği bir anlamı ifade eder.

"Ey kitabı bilenler, hakkı batıla ne diye karıştırıyor ve bildiğiniz halde hakkı niçin gizliyorsunuz?" ilahi vahyin insanlığa ulaşması yolunu tıkayan en büyük felaket, hakkın batıla karıştırılması, batıla hak elbisesi giydirilmesi olayıdır.

Dünyalık menfaat, şöhret ve makam aşığı bilginler (Ahbar) vahyin en büyük düşmanı oldukları gibi, onun insanlığa ulaşmasına engeli de onlar teşkil etmektedirler.

Vahyin en büyük felaketi, afeti, vahyi bildikleri halde onu menfaat kaygılarına kurban ve feda etmeleridir.

Allah'ın kendilerinden aldığı misakı yerine getirmeyerek onu insanlığa bütün netliği ve açıklığı ile ulaştırmayıp, az bir paha karşılığında gizleyerek, insanlığın bu ilahi nimetten mahrum kalmalarına sebep olurlar.

Dünyalık elde etmek için dinin her türlü mesajını kullanmaya kalkışan, çıkarlarının gerektirdiği biçimde bu ilahi misakı kullanan din düşmanları sahnede arzı endam ettikleri, nurun aydınlığına çağıran seslerin hemen hemen yok olduğu, bütün hesapların dünya menfaatine endekslendiği, kutsal her değerin bayağı şeylere alet edildiği, heva ve hevesin ilah edildiği bir sahnede, eline meşale alıp dolaşan Diyojen misali adamları insanlığa, ilahi mesajı eğip bükmeden, insanlığa sunmak olduğuna inanıyorum.

"Emrolunduğunu apaçık bir şekilde ilan et." Mesajının yerine, çeşitli mülahazalarla mesajı evirip çevirenlerin çizgisinden farklı bir yolu izlemeyi, yukarıdaki emrin hakkını yerine getirmeye gayret eden dergimiz umarım ki bundan sonraki yayın hayatında insanlığı doğrudan doğruya vahiyle baş başa getirecek vasıtaları iyi bir şekilde kullanır. İnsanlığın, fıtratını bozmaya yönelik badirelere doğru yol aldığı bu fırtınalı zeminde hakkın elbisesini batıla giydirerek çığırtkanlık yapanların vahye ne nedenle engel olduklarını bilip Allah'ın yolundan alıkoyanların insanlığa iras ettikleri zararları idrak ederek, şirkten ari tevhidi çizgiyi takip edeceğini ümit ediyorum.

Hareket ve amelleri Allah'a kulluk temeline dayanan müslümanların inanç ve amellerini bu tenteden uzaklaştırıp menfaat, heva ve hevese oturtmaya kalkışmalarının vahyi ne derece anlamsız hale getirdiği bir vakıadır.

Umarım ki Haksöz bundan sonraki çizgisini de yine "Eğer onlardan ve onların Allah'tan başka kulluk yapa geldikleri şeylerden uzaklaşırsanız, onlardan itizal ederseniz, o zaman kurtuluşunuza melce olacak olan mağaraya gidiniz ki Allah size rahmetini versin ve sizin işinizi hayırla neticelendirsin" anlamındaki vahyin bu mesajını kendine yol edinir... İlahi rahmete ulaşmak için,

Onlardan, onların İslami olmayan örf ve adetlerinden, yaşayışlarından

Allah'tan başka kulluk yaptıkları her türlü otorite ve sultalardan itizal ile ancak ilahi rahmete ulaşılabilir olduğu gerçeğinin idraki ile yoluna devamını diliyorum.

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR