1. YAZARLAR

  2. Ali Eren

  3. Malcolm X

Malcolm X

Haziran 1993A+A-

Gösterildiği ülkelerde geniş yankılar uyandıran Malcolm X filmi 21 Mayıs tarihinde İstanbul sinemalarında gösterime girdi. Yaklaşık olarak 3,5 saat süren filmde Malcolm X'in hayatı cahiliye döneminden ölümüne dek işleniyor.

Bugüne kadar filmin oynandığı ülkelerde özellikle de ABD ve Fransa'da filmi izleyen bir çok zencinin müslüman olduğu ifade ediliyor. Yapılan değerlendirmelerde bunun geçici bir heves olduğu belirtiliyor. Bu değerlendirmelerin birçoğu Türk basınına da yansıdı. Ancak bir farkla ki, bazı aydın, ilerici gazeteler(!) seyircisinin bir konuda dikkatli olmasını tavsiye etmişler: Amerika'da, Avrupa'da müslüman olan birçok insan bu dini bilinçsizce seçiyormuş, yani açıkçası demek istedikleri, insanlar filmin kara tuzağına düşüyorlarmış. Bu iddialarını güçlendirmek için de Amerika'daki camii imamlarının dahi insanların bu şekilde müslüman olmalarından şikayetçi olduklarını belirtmişler. Bunlara ek olarak, bazı gazeteler Malcolm X'in bir siyah lider olması üzerinde dururken, onun müslüman olma ve İslam'ı kabul etmesini gözardı etmeye çalışıyorlar. Ancak gerek yukarıdaki örneğini gördüğümüz uyanlar, gerekse de Türkiye'de filmi izlemeye gelen bazı "beyazların"(!) Malcolm X yazılı tişörtleri giymiş olmaları onun şahsiyetinin bu dar alana sıkışmadığının açık göstergeleridir.

Filmde Malcolm X'in hayatı üç döneme ayrılarak incelenmiş. Birincisi Malcolm X'in kendi insanına yabancı olduğu, uyuşturucu, alkol ve kadınlara düşkün olduğu dönem. İkincisi, bir müslüman olarak Elijah Muhammed'in önderliğini kabul ettiği ırkçı bir söyleme sahip olduğu dönem. Son olarak da Elijah Muhammed'den ayrıldıktan ve Hacca gittikten sonraki (ırkçı unsurlardan büyük oranda arındığı, İslam kardeşliğini savunduğu, ümmet bilinci ne vardığı) dönem.

Filmde bazı unsurlar üzerine vurgu yapılmış. Bunlardan birisi daha filmin ilk sahnesinde görülüyor. Zencilere yapılan zulmün devam ettiğinin vurgulanması amacıyla olsa gerek Amerika'da 4 polis tarafından öldüresiye dövülen zencinin görüntüleri yanan Amerikan bayrağı görüntüsü ile dönüşümlü olarak ekrana yansıyor.

Malcolm X'in içinde bulunduğu ve Elijah Muhammed tarafından yönetilen tarikatın katı kastçı ve disiplinli yapısı da filmin akışı içerisinde verilmeye çalışılmış.

Bir diğer önemli vurguysa Malcolm X'in Hacc farizası sırasında geçirdiği düşünce değişimı.

Filmli ilgili olarak söylenebilecek bir husus da filmin bitiş kısmı hakkında. Öncelikle bu kısma Malcolm X'in karısı tarafından itiraz edildiğinin bilinmesi faydalı olacaktır. Getirilen eleştiriyse Malcolm X'in ölümünden daha çok Elijah Muhammed'in veya benzer radikal zenci gruplarının sorumlu tutulması ve FBI'ın olayı yapmış olabileceği üzerinde fazla durulmaması. (Özellikle bu kısmın Türkçe alt yazıya çevrilmesi esnasında bu olumsuzluk daha da artmış.) Ayrıca son bölümde Malcolm X tarafından ifade edilmeyen hümanist bir anlayışın farklı ağızlardan seyirciye verilmeye çalışıldığını görüyoruz.

Finaller genellikle filmin özetini yansıtır. Filmin finalinde, Malcolm X'in iyi bir "Afro-Amerikan" olarak anımsanmasının gerektiğinin vurgulanması da, O'nun gerçek mücadelesinin izale edilmesine yönelik bir yorumdur. Bununla Amerika toplumundaki zıtlıklar, çelişkiler giderilmeye ve sonuçta, X'in de Amerika yararına çalışan bir büyük lider olduğu vurgulanmaya çalışılmaktadır.

Film içerisinde Malcolm X'in İslami düşünüşü üzerinde fazla durulmamış, İslami unsurlar ancak sembolik düzeyde yer alıyorlar. Dolayısıyla filme İslam'ın anlatıldığı bir film demek çok doğru olmayacaktır. Ancak film Amerika'da veya benzer ülkelerde zulüm gören zencilerin sıkıntıları ve arayışları hakkında bize şüphesiz bilgi verecektir. Filmiyle birlikte tekrar gündeme gelen Malcolm X, geçirdiği düşünce evrimleri sonucu vardığı sahih düşüncesi ve ortaya koyduğu pratik nedeniyle müslümanlar için incelenmesi gereken bir şahsiyettir.

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR