1. YAZARLAR

  2. Haksöz

  3. Mahkemeler

Mahkemeler

Ocak 1999A+A-

Kamhi Devlet Olunca Üç Müslümana İdam

28 Ocak 1993 günü İstanbul Beylerbeyi'nde Yahudi işadamı J. Kamhi'ye bir suikast düzenlendi. Suikastten yara almadan kurtulan Kamhi, dava seyri ile devletle eşdeğer olduğunu gösterdi.

Hatırlanacağı üzere olayın hemen akabinde olay failleri alay Can Özbilen, Ali Rıza Bayramçavuş ve Osman Erdemir yakalanmışlardı. Gözlemaltındaki zalimce işlemlerden sonra tutuklanıp Bayrampaşa Özel Tip Cezaevine konulmuşlardı.

Kartelci medyanın manşetlerinden inmeyen davanın seyri de çok zikzaklı oldu. İstanbul 3 No'lu DGM'de görülen davanın 23 Kasım 1994 tarihinde verilen kararında üç müslüman da TMY gereğince silahsız örgüt üyesi olmak ve J. Kamhi'yi öldürmeye teşebbüsten 15 yıl ağır hapis cezası ve 466.666.666 şer lira ağır para cezası verildi. Bu karar daha sonra temyiz edildi.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin temyiz yargılaması sürerken Sabah Gazetesi "Yargıtay, Şeriatçı, Terör Konusunda Sınav Vermeye Hazırlanıyor" manşeti ile tetikçiliğini sürdürdü. Ve Yargıtay beklenen konjonktürel kararına verdi. Yerel mahkemenin kararını bozarak suçun anayasal düzeni silah zoru ile değiştirip yerine Kur'an'a dayalı bir düzen getirme suçu olduğunu, bu suçu da TCK'nın 146/1. maddesine göre idam cezası verilmesi gerektiği görüşünü, bütün içtihadlarını alabora ederek beyan etti. Doksan sonrası İslami davalardaki siyasi kararları ile tanınan bu daire; Sivas, Müslüman Gençlik, Düzce Hizbullah davalarında da aleyhe bozma kararları vermişti.

Yargıtay'ın bozma kararı üzerine İstanbul 3 No'lu DGM eski kararına direndi. Savcılığın temyizi üzerine dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gönderildi. Ceza Genel Kurulu da Kamhi'ye yapılan suikast girişimini Anayasal düzeni ve devlete yönelik kabul ederek idam cezası verilmesi gerektiği kanati ile yerel mahkeme kararını bozdu.

Kamhi'nin kartelci medyanın, Telaviv'in baskısı altıda süren bu davanın kararı, 7. yıla bir kaç gün kala verildi.

Can Özbilen, Ali Rıza Bayramçavuş ve Osman Erdemir'in önce idamına, daha sonra cezanın 'Ömür boyu hapis cezası'na çevrilmesine karar verildi. Daha sonra yakalanıp dosyası bu dava dosyası ile birleştirilen Ahmet Burak'ın ise 19 aylık tutukluluktan sonra beraat ve tahliyesine karar verildi.

Kamhi'nin Filistinli müslümanlara zulüm ve baskılarını sürdüren İsrail'e yardım ettiği gerekçesi ile suikasta uğradığı dosyadaki bilgilerde iddia edilmektedir.

Yargının siyasallaşma sürecine girdiği tartışmalarının yapıldığı bir dönemde verilen bu karar oldukça manidar karşılandı.

'312/2 Suçlaması ve İslami Kimliği Savunma' Adlı Kitaba Beraat

Yazar Mehmet Pamak'ın DGM'de yaptığı savunmaları içeren ve Ekin Yayınevi tarafından kitap haline getirilerek basılan "TCK 312/2 Suçlaması ve İslami Kimliği Savunma" adlı kitaptan dolayı yine İstanbul 4 No'lu DGM'ce açılan dava 8 Aralık 199B günü sona erdi. Bu davadan dolayı yargılanan yazar Mehmet Pamak ile yayınevimiz temsilcisi M. Bahadır Kurbanoğlu, savunmalarında "Kitaba konu olan savunmaların yapıldığı davadan dolayı yazar M. Pamak'ın iki kez beraat ettiğini, ikinci beraat kararından sonra savunmaları kitap olarak yayınlamanın bir mahsuru olmayacağı kanaati ile hareket ettiklerini, düşüncelerin ifade etmenin ve yayınlamanın suç sayılmaması gerektiğini söyleyerek beraatlerini istediler. Daha sonra kararını açıklayan mahkeme, ikinci beraat kararını müteakip kitabın yayınlanmış olması dolayısı ile suç unsurlarının oluşmadığından dolayı her iki sanık hakkında da beraat kararı verdi.

Başörtülü Öğrencilere 23 Gözaltı 7 Tutuklama

15 Aralık salı günü İÜ. Edebiyat Fakültesi önünde toplanarak, YÖK'ü ve başörtüsü yasağını uygulayan üniversite yetkililerini protesto eden 21'i kız, 23 öğrenci emniyet yetkililerince gözaltına alındı. 15 Aralık günü adliyeye sevkedilen öğrencilerden Nevin Öner, Esma Okutur, Hatice Yener, 2. Yüce Yılmazoğlu, Ömür Karamollaoğlu, Esra Kizir ve Gökçe adlı öğrenciler tutuklanma talebi ile sorgu Hakimliğine sevk edildiler. İfadeleri alan sorgu hakimi bu öğrencilerin de tutuksuz yargılanmasına karar verdi, ancak tutuklanma talep eden Savcı, salıvermeye itiraz etti. İtirazı inceleyen Mahkeme "Toplumda İnfiale sebep oldukları gerekçesi ile itirazı yerinde buldu ve bu öğrencelerin yeniden tutuklanmasına karar verdi. Mahkemenin tutuklama kararına itiraz eden öğrencilerin avukatları karara şaşırdıklarını belirttiler. Yapılan itirazları inceleyen Ağır Ceza Mahkemesi öğrenci avukatlarının itirazlarını yerinde bularak tutuklama kararını kaldırdı.

Ömer Faruk Özkan Cezaevinde

Siyonist İsrail'in gerçekleştirdiği Kana Katliamını Ankara Kocatepe Camii avlusunda protesto ederken gözaltına alınan Ömer Faruk Özkan ve 4 arkadaşı daha sonra sevkedildikleri mahkemede yargılanarak cezalandırılmışlar, ancak Özkan dışında 4 kişinin cezası ertelenmişti. Cezası ertelenmeyen Özkan, Aralık ayında tutuklanarak Amasya'nın Gümüşhacı Köyü Cezaevine sevkedildi. Mahkum olarak 6 ay hapis yatacak olan Özkan'a, Siyonist işgalcisi rejime ve işbirlikçilerine karşı onurlu duruşundan dolayı tebriklerimizi sunuyoruz.

R. Kaya ve B. Kavuncu'nun Davaları Karar Aşamasında

Siyonist İsrail Dışişleri Bakanı David Levi'nin Türkiye'ye gelişini İstanbul Beyoğlu'nda yaptıkları basın açıklaması ile kınayan ve protesto eden Rıdvan Kaya ve Burhan Kavuncu'nun davalarına Beyoğlu 2. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. Sanıkların "Devletin askeri ve emniyet muhafaza güçlerini açıkça tahkir ve tezyif" etmekle suçlandıkları ve hakimlerin sert bir üslup ve tavırla yürüttükleri mahkeme karar aşamasına geldi. 27 Ocak 1999 günü saat 11'de devam edecek duruşmada Savcı'nın mütalaa vermesi bekleniyor.

Tahir Gül ve Muhammed Şerbetçi Tahliye Oldu

Yaklaşık 5 yıldır devam eden Müslüman Gençlik davası sonuçlandı. Mahkeme Yargıtay'ın bozma ilamına karşı çıkarak eski kararında direndi. Yargıtay'ın silahlı terör örgütü iddiasına karşı mahkeme sanıkların herhangi silahlı bir eyleme karışmadıklarını gözönüne alarak Terörle Mücadele Yasası kapsamındaki yasadışı örgüt iddiası ile cezalandırılmalarına karar verdi. Bu karara göre Tahir Gül 6 yıl 8 ay ağır hapis ve 1 milyar 335 milyon lira para cezasına çarptırdı. Daha sonra Gül'ün iyi hali gözönünde bulundurularak tahliye edilmesine karar verildi.

Gül ile birlikte Muhammed Şerbetçi de tahliye edildi.

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR