1965 yılında Çanakkale-Biga-Hacıpehlivan Köyü'nde dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini Biga'da tamamladı.

Orta öğrenimi boyunca Türkiye'deki siyasi ve fikirsel hareketlilikten etkilenerek okumaya ve kendini sorgulamaya başladı. Okulda düzenlenen öğrenciler arası münazaralara katıldı. Sosyalist ve Türkçü öğretmen ve öğrencilerin tavırlarına karşı fıtri bir refleksle İslam dinini araştırmaya başladı. Kendinden birkaç yaş büyük lise öğrencisi ablasıyla birlikte yaşamlarındaki değişikliklerden anne ve babasını da etkilemeyi başardı. Çocukluğundan itibaren cesurluğu ve mücadeleciliği, en belirgin özelliği olarak öne çıktı.

Biga Ticaret Lisesi'ni birincilikle bitirdi ve 1983 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne girdi. Hukuk öğrencisiyken Fatih Tuba Kız Kur'an Kursu'nda etüt öğretmenliği yaptı. Fatih'te Suffa grubunun çeşitli çalışma ve faaliyetlerine katıldı. Daha sonra arkadaşlarıyla paylaştığı öğrenci evinde Kur'an, tefsir, hadis alanlarında usul ve metin çalışmaları gerçekleştirdi, siyasi okumalar yaptı.

1987'deki başörtüsü yasağına İstanbul Üniversitesi'nde oturma eylemiyle direniş gösteren bir avuç bayan öğrenciden biriydi. Bu eylemlerle, dönemin üniversite Öğrencilerine ve genç bayanlara Müslüman kadının kimliğini, yaşadıkları toplumu ve sistemi, en önemlisi de Müslümanların zulme karşı direniş tavrını tanıklaştıran bir öncülük çabası içinde oldu.

1989 yılında İstanbul Hukuk Fakültesi'ni bitirdi ve serbest avukat olarak çalışmaya başladı. Çalışma hayatı boyunca mesleğindeki başarısına rağmen, başarılı bir iş kadını olmayı hedef haline getirmedi. Bir çok sivil toplum kuruluşunda gönüllü olarak fedakarca görev aldı. Mazlumder ve Hukukçular Derneği bu kuruluşlardan ikisidir. Farklı dönemlerde Hukukçular Derneği'nin Yönetim Kurulu'nda yer aldı. Uluslararası Müslüman Hukukçular Birliği'nin kuruluşu projesinde yer aldı ve bu amaçla çeşitli toplantılara katıldı.

Başörtüsü davalarını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) takip etmek için Avrupa'ya gitti.

Mahalli düzeyde hanımlarla ve çocuklarla Kur'an, tefsir, siyer, sünnet, metod ve farklı beceri çalışmaları yaptı. Çalışma yaptırdığı çocukların el yazılarıyla Müslüman Çocuk Dergisi'ni çıkardı.

Aralık 1990'da Hamza Türkmen'le evlendi ve biri erkek, ikisi kız üç çocuk dünyaya getirdi.

Haksöz Dergisi başta olmak üzere farklı dergi ve gazetelerde çeşitli yazı ve beyanatları yayınlandı. Birçok seminer, panel ve konferans sunumu gerçekleştirdi.

28 Şubat sürecinde çeşitli gerekçelerle gözaltına alınan, tutuklanan, işkenceye uğrayan Müslümanların hukuki sorunlarıyla yakından ilgilendi. Gerek eylemci kimliğiyle gerekse de avukat olarak 1997'den itibaren üniversitelerdeki ve İHL'lerdeki başörtüsü yasağına karşı direniş gösteren öğrencilerin yanı başında oldu.

Aynı süreçte Özgür-Der'in kuruluşunda yer aldı ve Özgür-Der'in düzenlediği birçok eğitim çalışmasında ve toplantısında görev üstlendi.

Hayatında tek ideal örnek Allah Rasulü idi. Rasulün Kur'an'a yaptığı şahitliği Kur'an ayetlerini önceleyerek anlamaya ve yaşamlaştırmaya çalıştı. Bu konuda ıslahat önderlerinin fikri çabalarını istişari okumalarla güncelleştirmeye çalıştı.

6 Temmuz 2003 Pazar günü, Orta ve Doğu Anadolu'da Müslümanlarla ortak sorunları görüşmek ve Özgür-Der'in Tatvan ve Diyarbakır şubelerinin açılışıyla ilgili istişarelerde bulunmak üzere eşi Hamza Türkmen, Özlem Özyurt ve Nuri Özyurt ile birlikte İstanbul'dan yola çıktı. 8 Temmuz'da Malatya yakınlarında geçirdiği trafik kazasında ebedi aleme göç ederek Rabbine kavuştu.