Her yıl Ramazan'ın son Cuması vesilesiyle yapılan Kudüs günü yürüyüşü Londra'da bu yıl 9 Aralık Pazar günü yaklaşık 1.500 kişinin katılımıyla gerçekleştirildi. Yürüyüş topluluğun Başbakan Blair ve bakanlarının çalışma ofisinin bulunduğu Downing Street yakınındaki bir meydanda toplanmasının ardından yapılan konuşmalarla devam etti.

Londra'daki Kudüs günü yürüyüşü bir yeniliğe de sahne oldu. İlk kez bu yıl müslüman olmayanların da katılımıyla gerçekleşti. Noel kısıtlamaları nedeniyle bir hafta önceye alınan Kudüs günü yürüyüşüne Filistin yanlısı pek çok gayrı müslim yanında Neturei Karta (Siyonizme Karşı Yahudiler) adlı kuruluşun üyeleri de aktif biçimde katıldılar. İngiltere'de medyanın yoğun Siyonist yanlısı tutumuna karşı bu tavır anlamlı bir tepkiydi ve bu yüzden de etkinliğe İsrail Terörizmine Karşı Yürüyüş adı verilmişti.

Mitingte bir konuşma yapan İnsan Haklan İslami Komisyonu (İHİK) yönetim kurulu başkanı Mesud Şadcareh, 11 Eylül sonrasında oluşturulan atmosfer ve parlamentoda tartışılan anti terör yasası nedeniyle pek çok kişinin bu etkinliğe katılmaya çekindiğini buna rağmen İslami temelli bir davaya adalet arayışı kaygısıyla müslüman olmayan insanların da katılmış olmasının mutluluk verici olduğunu söyledi.

Neturei Karta adına konuşan İngiltere'deki tanınmış Yahudi din adamlarından Haham Goldstein ise Yahudilik öğretisiyle Yahudi devletinin uyuşmazlığını anlattı ve bölgedeki tüm sorunların temelinde siyonizmin bulunduğunu belirterek, siyonizmin ve İsrail'in sona ermesinin barış için tek çözüm olacağını söyledi. İHİK ile Neturei Karta arasındaki ilişki bu yıl Güney Afrika'da düzenlenen Dünya Irkçılık Karşıtı Konferansında da göze çarpmıştı. Neturei Karta'dan üç haham Konferans'a İHİK heyeti ile birlikte katılarak siyonizme karşı olmanın anti semitizm demek olmadığının anlaşılmasına önemli bir katkıda bulunmuştular.

Mitingte yaptıkları konuşmalarında gazeteci Faysal Bodi ve İngiltere İslam Merkezi'nde ders vermekte olan Hüccetül İslam Şimali' de Filistin'de yaşanan zulümleri anlattılar. Dünyada teröre karşı mücadele adına büyük kampanyaların düzenlendiği bir ortamda İsrail terörünün görmezden gelinmesinin Batılı güçlerin tutarsızlıklarının bir göstergesi olduğunun hatırlatıldığı konuşmalardan sonra İngiltere kamuoyuna yapılan duyarlılık çağrısıyla miting sona erdi.