Özgürlüğün Fecri / Abdullah Galip Bergusi / Ekin Yayınları / Mart 2018

12 yıldır Siyonist rejimin zindanlarında. 67 kez müebbet hapis cezasına çarptırıldı. 5200 yıl ceza aldı. Abdullah Galip Bergusi denilince akla gelen bu rakamlar aslında bir hayatın çok kısa bir evresini anlatıyor. Türkiyeli okurun “Yoldaki Mühendis” kitabı ile tanıdığı Bergusi, Filistin halkının haklı mücadelesinin ve şanlı direniş örgütü Hamas’ın en önemli komutanlarından birisi. Birçok operasyonun yöneticisi olan Bergusi, yine bir başka efsane olan Yahya Ayyaş’ın şehadetinden sonra onun vazifesini üstlendi. Yakalanıp hapsedildikten sonra ise şu cümleleri yazdı: “Eğer direnişe silahla destek olamazsam, kalemim ve mürekkebim, direniş yolunda silahımdır.”

“Yoldaki Mühendis” ve onun devamı niteliğinde olan “Yaşayan Şehit” kitaplarından sonra Abdullah Galip Bergusi şimdi de daha kurgusal bir metin olan “Özgürlüğün Fecri” romanı ile okurların karşısına çıkıyor. Reyhan Önal tarafından Türkçeye kazandırılan roman, Filistinli bir kadın direnişçinin yaşamı etrafında dönüyor. Macide karakteri direnişçi kadın portresinin bir başka direnişçi tarafından kaleme alınmış yarı gerçek yarı kurgu olan hikâyesidir. Macide; şehit kızın annesi, direnişçi kocanın eşi ve kendisi de bir direnişçi olan İslami direniş davası neferidir…

Pepuk Kuşu Hikâyesi-Bir Hidayet Uyarlaması / Ferhat Çiftçi / Temmuz Kitap / Mart 2018

1982 Bingöl doğumlu olan Ferhat Çiftçi, Muş Alparslan Üniversite’sinde akademik kariyerine devam ederken çeşitli dergilerde şiir ve düz yazılarını yayımladı. “Pepuk Kuşu Hikâyesi”, yazarın yayınlanmış ilk kitabı olma özelliğine sahip. İlk kitap açısından oldukça deneysel bir çalışma olan “Pepuk Kuşu Hikâyesi”, mitsel özelliklere sahip bir hikâyenin günümüze uyarlamasını ve güncel konular etrafından örülü bir denemesini,okuyucuya şiir tarzının inceliklerini kullanarak ulaştırıyor. Pepuk Kuşu, anne-baba ve iki kardeşten oluşan mutlu bir ailenin, annenin ölümü ile mutlu günleri son bulan acıklı hikâyesine dair eski bir Kürt halk hikâyesi… Kitapta yazarımız karşılıklı söylev tarzında iki kardeşi günümüze getirip konuşturuyor ve onlara şair kimliğiyle her daim eşlik ediyor. Farklı bir okuma ve tarz sunan kitap şiir sevenleri eski ile yeninin buluştuğu bir yere götürüyor.

İpek Yolundan Afganistan’a / Erdem Bayazıt / Ketebe Yayınları / Mart 2018

Şair Erdem Bayazıt’ın Afganistan gezisinden edindiği deneyimleri ve anılarını kaleme aldığı “İpek Yolundan Afganistan’a” kitabı nihayet kitabın hatırasına yaraşır bir şekilde uzun bir zaman sonra tekrardan okur ile buluştu. Rahmetli Bayazıt’ın, ümmetin direnen kalelerinden Afganistan’a dair yaşadığı tanıklığı ve Hikmetyar gibi mücahidlerle yaptığı mülakatları kapsayan kitap, Mavera dergisi ve Yeni Devir gazetelerinde o dönem yayımlanan yazıları muhtevasında barındırıyor. Direnişin devam ettiği Afganistan’dan 30 yıl önceki haberleri bizlere getiren kitap muhakkak bugüne dair bir şeyler de söylüyor. Bunu da yerli bir bakış değil ümmetçi bir sedayla dillendiriyor. Kitabı önemli kılan hususlardan birisi de direniş bölgelerine dair sunduğu içerden bakış ile bu tarzın ilk örneklerinden birisi olması. Bu vesileyle Erdem Bayazıt’ı rahmetle anıyoruz.

Seyyid Kutub-Siyasal Teoloji, Fıkıh ve Tarihsellik / Derleyen: Yasin Aktay / Pınar Yayınları / Şubat 2018

Çağdaş dönem İslam düşüncesini en fazla etkileyen isimlerin başında gelen şehit Seyyid Kutub üzerine derleme bir çalışma geçtiğimiz aylarda Pınar Yayınları tarafından neşredildi. Kitabı derleme işini üstlenen sosyolog Yasin Aktay, Türkiye’den Şinasi Gündüz ve Rıdvan Kaya gibi isimlerden dünyadan ise Andrew March ve Paul Brykczynski gibi isimlerin çeviri metinlerinden derlediği kitapta, Seyyid Kutub’un düşün dünyası ve siyasi aktivistliğini etraflıca inceleme gayretine girişiyor. Kitapta, siyasi yönü ön planda olan bir düşünürün etkilendiği, etkilediği çevre ve isimler derli toplu bir çerçevede okura sunuluyor. Seyyid Kutub’un bir düşünür olarak bu kadar ön plana çıkmasını sağlayan gelişmeler ve ayırt edici özellikler yazıların içeriğinde kendisine yer buluyor. Bir edebiyatçı olarak düşün dünyasına dâhil olan Kutub, fikirlerini inşa ederken toparlayıcı ve ayrıştırıcı bir tarzı mezcederken aslında yeni bir İslami düşünme dilini de inşa etmektedir. Bu binlerce yıllık kavramların anlamsal anakronizme uğratılmadan günümüz değer dünyasına bir cevap olarak sunulmasıdır. Şüphesiz bu çok büyük bir çabadır ve onu İslamcılığın en etkin isimleri arasına koyan başlıca unsurlardan birisi (düşüncelerinin bedelini hayatı ile ödemesinden sonra) olarak bu husus gelmektedir. Bu bağlamda Seyyid Kutub üzerine çalışmak ve düşünmek İslamcı düşüncenin düşünsel ve eylemsel boyutlarını anlamak açısından elzem gözükmektedir. Bu derleme gerçekten önemli bir yerde durmaktadır. Şık bir kapak tasarımı ile okuyucuya sunulan kitap, umarız okurdan gerekli ilgiyi görür.

Karşıyım / Betül Zarifoğlu / Beyan Yayınları / Şubat 2018

Hayatta çok sıradan hale gelen birçok olay onları sıradanlaştıran kalıpları ortadan kaldırdığımızda aslında oldukça acayip bir hal alabilirler. Mesela atasözleri, birtakım gelenekler gibi… Betül Zarifoğlu, “Karşıyım” isimli eserinde bu tür sıradanlıkları muzip ve akıcı bir dille inceliyor bazen de iğneliyor. Beyan Yayınları’nın gençlik kitapları arasından çıkan eser, okuyucuya hoş vakit imkânı sunmasının yanında farklı okumalara da kapı aralayabilecek bir alternatif oluşturuyor. İç dizaynı ve kapak tasarımı ile göz dolduran kitaptaki yazılar, Cafcaf dergisindeki yazıların toplanmasından oluşuyor.