Kanal 7 'Pencere'sinden Siyonist Bakış
29 Şubat 1996 tarihinde Kanal 7'de Fehmi Koru ve İlnur Çevik'in yönettiği Pencere programında siyonist işgal yönetiminin Ankara Büyükelçisi ekrana çıkartılıp İslami direnişe yalan ve iftiralarla kin kusmasına müsaade edilmiştir. İslami kimlik taşıdığını iddia eden bir kanalın misyonu, tarih içerisinde kaybedilen değerlerin yeniden kazanımı için müslümanları bilinçlendirmek olması gerekirken, 29 Şubat akşamı Kanal 7 bu misyonunu unutmuş ve Siyonistlere göbekten bağlı laik kanalların dahi yapmaya cesaret edemediği bir işi başarmıştır (!). Burada Kanal 7'ye bir kaç soru yöneltmek gerekiyor. Programın yöneticilerinden Fehmi Koru'nun daha önce Kanal 7'de yaptığı bir programda Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak ilan ettiğini hatırlıyorlar mı? Zaman Gazetesi'nde 27 Şubat 1996 tarihli yazısında İsrail'in teröre maruz kaldığından dem vuran aynı Fehmi Koru'nun bu tür programlarına müslüman kamuoyu daha ne kadar tahammül edecek? Turkish Daily News'i temsil eden ve bir saat boyunca "Sayın büyükelçim!" sözünü ağzından düşürmeyen İlnur Çevik, binlerce şehidin suladığı topraklarda, İslami direnişin sembolü olmuş direniş örgütlerini İsrail büyükelçisi ile birlikte paslaşarak terörist ilan etme hakkını kimden almaktadır? Bütün bu olanlardan sonra ümmetin ortak davası olan Filistin İslami Direnişi'nin haklılığını anlatmak için, herhangi bir müslüman şahsiyetle program yapmak, bu pisliği temizleyecek midir? Kanal 7, bu programla birlikte daha önceleri Filistin davası ile ilgili yapılan tüm tesbitleri yok sayıp, gâsıp İsrail'i meşru bir devlet olarak görmüş, Kudüs'ü bu devletin başkenti, İslami direniş mensuplarını da bu devlete karşı terörist eylemler içerisinde olan gayri meşru unsurlar olarak ilan etmiştir. Fehmi Korular ve İlnur Çevikler Show, ATV, Star gibi kanallara yakışmaktadırlar. İslami kimlik taşıdığını iddia eden bir kanal, bu medya teröristlerine laik kanalların dahi tanımadığı bir fırsatı tanıyıp, adeta İslami mücadeleye karşı daha amansız bir propaganda faaliyetine kapı aralamıştır.
7 milyonu aşan bir halkın 29.000 km2lik topraklarını gaspeden binlercesini öldüren, sürgün eden, İslami mücadelenin liderlerine suikastler düzenleyen ve hapislerde çürüten, tüm dünyanın gözleri önünde çocukların kollarını, bacaklarını kıran, müslümanların yaşadığı köyleri bombalayan ve tüm dünyadaki İslami direnişleri baltalamak için yerli işbirlikçilerle birlikle hareket eden terörist İsrail'in, terörist bir temsilcisine 1967 Savaşı'nın bir nefsi müdafaa savaşı olduğu, Sabra ve Şatila katliamlarını kendilerinin yapmadığı propagandasını yapma fırsatını verdiğiniz için kendinizle övünebilecek misiniz? Kanal 7 yöneticileri şu andan itibaren ya İslami duyarlılıkları olan kitlelere hitap eden bir kanal olma iddiasında bulunmayacaklardır ya da müslümanlardan özür dileyip yaptıkları hatayı bir an önce telafi etmek zorundadırlar.
- Yenilenmek ve Gelişmek
- Demokrasi Kumarında İktidar Hayali
- Medeniyet Çatışması Değil Kapitalist Saldırı
- Sistem yeni krizlere gebe
- Kürt Sorunu Çerçevesinde Mazlumiyet ve Abdülmelik Fırat
- Metin Yüksel’e Anma Programı
- Har(a)ç Değil Sistem Sorunu!
- İstanbul'da 'Kudüs Günü' kutlamaları
- İstikbara karşı mücadele her alanda netleşmelidir
- 'Su Sorunu'nu Ulus Devletler Üretti
- Suriye-İsrail Görüşmeleri Çerçevesinde Ortadoğu'da Son Durum
- Nasrullah: “Biz İsrail'le barışın düşmanıyız!”
- Gelecek Korkusu
- Bir İman Toplumu Olarak Ümmet
- 'Sabır' Uzlet Değil Etkinliktir
- Bir "Kur'an Sempozyumu" Daha
- Sudan emperyalist kuşatmaya boyun eğmeyecek! -2
- Dünyadan Haberler
- Vahye Tanıklık ve Şehadet
- Pendik Belediyesi’nde İslami Hareket Paneli
- Mahkemeler
- Hak ile Tavsiyeleşmek
- Ayakları Yere Basmak
- Hayata ve Ölüme Dair
- Yaz bana, dua et bana