Kainat: Sonsuza akan Senfoni
Düşünen, akleden, işiten, gören her insanı derinden etkileyen kâinat, sarsılmaz bir düzen, ölçü, ahenk ve denge içerisindedir. Her şeyde göz kamaştırıcı bir güzellik, akıl almaz bir mükemmellik ve sonsuz bir intizam vardır.
İnsan hayatını anlamlı kılan ve yaşamını sürdürmesi için gerekli olan şartların her birini birer mucize niteliğinde içinde taşıyan kâinat, bu tasarımıyla Allah'ın muhteşem ilmini ve gücünü bize tanıtmaktadır.
Kâinat ve içindekiler okunmak, tefekkür edilmek, izlenmek için düzenlenmiş, her sayfasında ayrı bir mucize ve göz kamaştırıcı bir güzellik bulabileceğimiz bir kitap niteliğindedir. Hiç bıkmadan sürekli okunmak, ders ve öğütler almak üzere insanoğlunun hizmetine sunulmuş bu muhteşemlik; "Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün ard arda gelişinde, insanlara yararlı şeyler ile denizde yüzen gemilerde, Allah'ın yağdırdığı ve kendisiyle yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiği suda her canlıyı orada üretip yaymasında, rüzgarları estirmesinde, gökle yer arasında boyun eğdirilmiş bulutları evirip çevirmesinde düşünen bir topluluk için gerçekten işaretler vardır." (Bakara, 164) ayeti ve bunun gibi Kur'an'da geçen pek çok ayetle de gözler önündedir.
Dünya Yayınları; bu anlamda hazırlanmış olan kâinat ve onun muhteşem görüntülerini Kur'an'ı Kerim ayetleri ile insanlara sunan, zihinleri tefekküre yönelten bir çalışmayı, iki VCD halinde 'KÂİNAT: Sonsuza Akan Senfoni' adıyla belgesel film olarak geçtiğimiz ay yayın hayatına sundu. Filmin; inanç, düşünce ve amelde Kur'an merkezli bir yaşam oluşturabilmek, diri bir Kur'an neslini yeniden ihya edebilmek için hayatını adayan öncü, örnek ve değerli şahsiyet Seyyid Kutub'un Fizilal'il Kur'an isimli eserinin kaynak alınarak hazırlanmış olması ayrı bir önem arz etmektedir.
Eser, alemdeki kusursuz sistem üzerinde düşünebilen insanlara Allah'ın ihtişamlı yaratışının delillerini çeşitlendirerek, görüntülerle ve Kur'an ayetleriyle sunmakla birlikte; evrenin yaratılışından, göklerden, gezegenlerden, güneş sisteminden, yıldızlardan, dağlardan, bitkilerden, hayvanlardan ve bunların tesadüf eseri oluşmadıklarına, kendi içlerindeki sarsılmaz düzenlerinden bahsederek de insanları düşünmeye ve dersler almaya sevk etmektedir. Bunun yanında bu dehşetengiz düzen karşısındaki insanın, Allah'ı unuttuğuna, kendi heva ve heveslerine kapıldıklarına yer veren ayetlere vurgular yapılmakta ve insanoğlunun ne denli nankör olduğu dile getirilmektedir. "O size, kendisinden istediğiniz şeylerin hepsinden verdi. Eğer Allah'ın nimetini topluca saymak isteseniz dahi, siz onları sayamazsınız. Gerçekten, insan çok zulmedici ve çok nankördür". (İbrahim, 34)
Biz bir oyun ve oyalanma edinmek isteseydik, bunu kendi katımızdan edinirdik. Yapacak olsaydık, böyle yapardık (Enbiya, 16). Yaratılan her şeyde ibretler vardır (Yunus, 6); meyve ve bitkilerin yaratılmasında (En'am, 99); sütün yaratılmasında (Nahl, 66); balın yaratılmasında (Nahl, 68-69) ibretler vardır. Ve aslında bütün bunları fıtri olarak tefekkür ettiğimizde insanın sarsılmaması, kulluğunu ciddiye almaması mümkün değildir.
Yeryüzündeki tüm canlılar kusursuz bir tasarımın ve çok üstün bir yaratılışın ürünüdür. Bu bizlere sonsuz bir güce sahip olan yaratıcının varlığını kanıtlıyor. O yaratıcı göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların rabbi olan Allah'tır. İnsanın başlıca görevi kendisini yoktan var eden ve kendisine sahip olduğu her şeyi veren o güçlü yaratıcısını takdir edebilmektir. Allah'ın gücünü ve büyüklüğünü hakkıyla takdir edebilen bir insan olmanın yolu ise düşünmekten ve görebilmekten geçer. Görebilen insanlar için ise evrenin her zerresi Allah'ın üstün yaratışını gösteren güzelliklerle ve nimetlerle doludur.
Sonuç olarak diyebiliriz ki; insan, kâinat ve yaratıcı arasındaki mükemmel nizamı insanların bilgisine sunan 'KÂİNAT: Sonsuza Akan Senfoni' adlı eserde yer yer görüntülerin benzerliği dolayısıyla çeşitlendirilmemesi gibi eksikliklere ve zaman zaman görüntülerde tasavvufi bir havanın (semah gösterisi gibi) esmiş olmasına rağmen, yaratıcının mükemmelliğini ve bu mükemmellik karşısında insanın şükrünün artması gerektiğine dikkat çeken böyle bir eserin hazırlanmış olması kevni tefekkür için kayda değer bir katkıdır. Bu çalışmadan dolayı VCD'lerin yapımcısı Ahmet Mercan'ı ve Dünya Yayınlarını kutlar, bu çalışmanın daha etkin ve güçlü çalışmalara basamak teşkil etmesini dileriz.
- Umudumuzu Satacak mıyız?
- Ya "Savaşa Hayır" Demenin Onuru, Ya İşbirlikçilik Günahına Ortaklık!
- Tayyip Erdoğan'ın Seçim Zaferi (mi)?!
- Küresel Emperyalizm ve Tarihi Utanç
- Savaş Yalanları, İşbirlikçilik Çarkının Hizmetinde
- Türkiye Savaşa Girmelidir!
- ABD Hegemonyasının Son Demlerinde!
- Kürt Sorunu Yeni Bir Döneme Girerken Kuzey Irak'ta Neler Oluyor?
- ABD Meclis'ten Tezkere İstiyor; Sokaklar, "Suça Ortak Olma" Diyor!
- Savaş Karşıtlığı Karşısında Kafa Karışıklığı
- Medyanın Şahinler Kanadı
- "Küresel Utanç" Paneli'nde Ak Parti'ye Çağrı: Katliâma Ortak Olmayın!
- Bizim Adımıza Hayır! (Not in our name)
- Canlı Kalkan Olmak ya da Olamamak
- İslam Dünyası'ndan Tepkiler
- Yeni Muhtıra ve Süngünün Ucu
- Stratejik Ortaklık ya da “Yılanla Çuvala Girmek"!
- Savaş ve Kadın
- Tecrit Öldürüyor, Görmüyor musunuz?
- Afganlar Direnişi Sürdürürken Amerika'nın Kayıpları Artıyor!
- Her Şeye Rağmen Yükselen İntifada
- İslami Hareketlerin Müslüman Ülkelerdeki Sorunlara farklı Yaklaşımları
- Terör ile Cihad Arasındaki Fark
- Siz Gerçek Hacılar...
- Güneşe Yürümek