Japon Kızıl Ordu Mensupları Beyrut'ta Yargılanıyor
Kızıl Ordu adlı örgüt mensubu beş Japon'un yargılanmalarına 9 Haziran'da Beyrut'ta başlandı. Lübnan, Suriye ve Japonya gizli servisleri arasında ciddi bir çekişmeye konu olan bu davada yargılanan beş kişi hakkında sahte belge tanzimi, sahte pasaport kullanmak ve Lübnan'a illegal yollardan girmek suçlamasıyla yedi yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Japon hükümeti ise Kozo Okomoto (49), Masao Adochi (57), Moriko Yamamoto (56), Kozvo Tohiro (44) ve Horido Woko (48) adlı bu yaşlı gerillaların, özellikle 70'li yıllarda, uluslararası boyutta kanlı eylemler gerçekleştiren Japon Kızıl Ordu örgütüne üyelik suçundan cezalandırılmalarında ısrar ediyor.
Lübnan hükümeti ise geçtiğimiz Şubat'ın sonunda söz konusu beş Japon'u tutukladığından beri Japonya ve ülke içindeki muhalefet arasında sıkışmışa benziyor. Özellikle Lübnanlı ve Filistinli devrimci gruplar Lübnan hükümetinin İsrail'e karşı mücadele etmiş bu kişileri tutuklama kararına tepki göstermeye devam ediyorlar. Beş Japon militanı savunmak için içlerinde 5 de milletvekili bulunan tam 160 kişilik bir avukat ordusu mahkemede yer aldı.
Sanıklardan Okomoto 1972 yılında Tel Aviv havaalanında 24 kişinin ölümü ve 78 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan bombalama eylemini gerçekleştirmekten dolayı yakalanıp, İsrail tarafından ömür boyu hapse mahkum edilmişti. Fakat 1985 yılında İsrailliler ve Filistinliler arasında yapılan esir takası sonucu serbest kalmıştı.
Kendilerini anti-siyonist, anti-emperyalist savaşçılar olarak tanımlayan beş Japon mahkeme sırasında sürekli yumruklarını havaya kaldırıp slogan altılar. Adochi de kendisinin ve yoldaşlarının Güney Lübnan'da İsrail'e karşı savaşmaya hazır olduklarını ve gerekirse "haklı Arap davası" yolunda ölmekten çekinmeyeceklerini beyan etti.
Hizbullah ve Suriye'de iktidarda bulunan Baas partisinin Lübnan Şubesi'nin de Lübnan hükümetine Japonları serbest bırakma ve siyasi sığınma hakkı vermesi çağrısında bulunması ile Lübnan yönetiminin daha da zor bir duruma girdiği görülüyor.
- Kazanımlarımızı Savunalım
- Kesintisiz Zulüm Düzenine Karşı Kesintisizce Karşı Koyalım!
- İslami Hareketin Öncü Kadro Sorunu
- Sessizlik Duvarı Aşılıyor: “Cuntaya Hayır, Eğitime Özgürlük!”
- Sahibinin Sesi
- 8 Yıl Dayatmasının Öğrettikleri ve Ufku Aydınlık Görmek
- Çağdaş Saray Ulemasına Sekiz Yıl Ziyafeti
- Diyanet MGK'nın Emrinde
- Kelime-i tevhid Bayrağından Kimler Korkar?
- Sistem İçi Mücadelede Yanlış Tezlerin Çöktüğü Dönem
- Metris Cezaevi İsyanı Devlet Gözetiminde Katliama Dönüştü
- Müslüman Tutsaklara Sevk Zulmü
- Kırşehir Cezaevi'nde Müslüman Tutsakların Direnişi
- Mısır'daki İslami Mücadelede Dönüm Noktası
- FIS Amaç Değil, Araçtır
- Japon Kızıl Ordu Mensupları Beyrut'ta Yargılanıyor
- İslami Hareket ve Sudan Deneyimi Üzerine -1
- Seyyid Kutup Öncü ve Mirası
- Kavram Kargaşasında Son Durum
- İfrata Karşı Tefrit Safında Savaşan Hocaefendi: Ekrem Doğanay
- Cahili Mekke Sisteminin Tepkisi ve İslami Direniş -1
- Dünyevi İhtiyaçlara Dengeli Yaklaşım
- Sa’y, Kadih, Cihad, Amel ve Başarıyı Önemsemek
- Kutsallık ve Garsonluk Tartışmaları Arasında Gözardı Edilen Soru: Kimin Devleti?
- FDD’nin Kapatılması ve Rejimin İşbirlikçi Yüzü