Amerika'nın oluşturduğu kargaşa ortamını fırsat bilen Yahudilerin, Irak'ın değişik bölgelerinde binlerce dönüm araziyi peşin parayla satın aldığına dair haberler son haftalarda iyice yoğunlaştı. Bizzat Irak'tan gelenlerle yaptığımız görüşmeler şunu gösteriyor ki, başta Bağdat olmak üzere, Irak'ın birçok kentinde arazi ve mülkler hızla el değiştirmeye başladı. Irak'ta arazi kapatan Yahudiler iki gruptan oluşuyor: Bunlardan ilk kesimi, bizzat Irak'ın yerli zengin Yahudileri, ikincisi de, Amerikan işgalinden sonra ortamı kendileri için uygun bulup İsrail'den gelen eski Iraklı (!) Yahudiler.

Irak'ta yayınlanan bazı gazetelere de konu olan bu alımlar, kimilerine göre tıpkı 1900'lü yılların başında İngiliz işgali altındaki Filistin topraklarında sergilenen senaryoyu hatırlatıyor. İngiliz işgal güçlerinin sağladığı müsait ortamı, bölgedeki Filistinlileri katletmek için olduğu kadar, parayla arazi almak için de iyi kullanan Yahudi sermayesi, 30-40 yıl sonra bölgenin büyük bölümünün tapusuna sahip olmuştu.

Iraklılar, ülkede uzun yıllardır devam eden ambargo ve kargaşa sebebiyle arazi fiyatlarının çok düşük seviyelere gerilediği bu nedenle de, daha önceki dönemde 1 milyon dolar yapan bir arazinin bugün 150 bin dolara rahatlıkla alınabildiği ifade ediliyor. Hatta kendisiyle görüştüğümüz Bağdat'ta evi olan bir Iraklı, binlerce dolar değerindeki mülkünün kargaşa sebebiyle hiç para etmediğini hatırlatarak, Yahudilerin bu tür yerlere büyük ilgi gösterdiğini belirtiyor.

1999 yılında İsrail yönetimi, Irak'ın değişik bölgelerinden 5 bin civarında Irak Yahudisini İsrail'e götürmüştü. Aradan geçen 4 yıl içinde İsrail'de yaşayan Iraklı Yahudiler, Amerikan işgalinden sonra Irak'a yeniden dönmüş durumda. Bunların yanı sıra, 1948 yılından sonra giden binlerce Yahudi'nin bir kısmı da Irak'a yeniden döndü. Irak'ta yayınlanan Şura Gazetesi İsrail'den Irak'a gelen Yahudi sayısının 50 bini aştığını hatırlatarak, "Gelenlerin önemli bir bölümü orta yaş üzerindeki insanlardan oluşuyor. Ancak beraberlerinde çocukları ve akrabaları ile gelerek Bağdat'ta çok sayıda emlak satın aldılar. Hatta öyle ki, yıllardır fiyatları düşük seyreden emlaklar birden bire prim yaptı" diye yazdı. Aynı gazete, Bağdat'taki Filistin caddesinin Yahudilerce en fazla rağbet edilen yerleşim yeri olduğunu hatırlatarak, "Bu caddede emlak fiyatları birkaç katına fırladı" satırlarına yer verdi.

Yahudilerin emlak ve arazi alımını, Filistin'de 100 yıl önce yaşanan kolonileşmeye benzeten Iraklılar, kaderlerinin Filistin gibi olmasından korktuklarını gizlemiyor. Amerikan yönetiminin gözetiminde bölge topraklarının büyük bölümünün Yahudi ağaların kontrolüne geçmesinden endişe ediyorlar.

Amerikan işgalinden önce Erbil, Dohuk ve Süleymaniye'de faaliyet gösterine 60 yardım kuruluşundan yaklaşık 10 tanesinin Yahudi kuruluşu olduğunu da hatırlatan Iraklılar, bunların tamamının yardım faaliyetleri dışında işlerle uğraştığını kaydettiler.

Bu arada ABD'nin, Kürtleri kullanarak Türkmen ve Araplara karşı Irak'ta temizlik yaptığını belirten bölgedeki kaynaklar, önümüzdeki dönemde Türkmenler ile Kürtlerin birbirlerine karşı şiddet kullanabileceğine dikkat çekiyorlar. Kuzey Irak'ta durumun göründüğünden daha karışık olduğu belirtilirken, Kürtler ve Araplar arasında Musul ve Kerkük'te çatışmalar yaşandığı ve bu çatışmalarda 20'yi aşkın kişi hayatını kaybettiği ifade ediliyor. Kürtler ve Türkmenler arasındaki gerilimin her an çatışmaya dönüşebileceğini kaydeden Iraklı kaynaklar, zaten kaos içindeki ülkede etnik temelli çatışmaların işleri içinden çıkılmaz bir hale getireceğinden endişe ediyorlar.