1. YAZARLAR

  2. Haksöz

  3. “Irak direnişi, bizim direnişimizdir!”

“Irak direnişi, bizim direnişimizdir!”

Mart 2005A+A-

Küreselleşme karşıtları Irak'ta gelinen nokta, seçim ve seçim sonrasıyla ilgili durumu müzakere etmek üzere 13 Şubat'ta Almanya'nın Frankfurt şehrinde bir toplantı gerçekleştirdiler. 8 saat süren toplantıya Yunanistan, İspanya, Fransa, Almanya, Lübnan, Avusturya, İsviçre, Hollanda, Norveç, Irak, İtalya'dan çeşitli kuruluşlar katıldı. Toplantıya Özgür-Der'i temsilen Hüseyin Uslu ve Kemal Kök de iştirak ettiler.

Toplantıda dile getirilen görüşlerin ortak duyarlılıkları yansıttığı görüldü. Irak'taki tabloya ilişkin olarak Irak'ta iki cephe olduğu ve bu cephenin bir tarafını direnişçiler oluştururken diğer tarafını işgalci ve işbirlikçilerin oluşturduğu ifade edildi.

Irak'ta politik çözümün mümkün olmayacağı ve tek seçeneğin direniş olduğu vurgusunun ön plana çıktığı toplantıda, Irak'ta gerçekleştirilen seçimlerin hiçbir şekilde meşru sayılamayacağı belirtildi. Toplantıda özellikle şu vurguların altı çizildi:

Seçimler, işgali işbirlikçi hükümet eli ile devam ettirmekten başka bir anlama gelmeyecektir. Bu bağlamda çözüm direniştir. Direniş ise sadece Irak halkının direnişi değil, tüm halkların emperyalizme karşı direnişidir. Irak'ta tüm direniş meşru ve haklıdır. Direniş grupları arasında ayrım yapılamaz; direnen kim olursa olsun mutlaka desteklenmelidir.

Toplantıda tartışılan bir konu da savaş karşıtlarının tümüyle direnişe destek vermedikleri idi. Bu bağlamda önceleri direnişe destek olup da sonra bu destekten vazgeçenler ve Irak'taki direnişi "terörizm" olarak nitelendiren Dünya Sosyal Forumu sert bir dille eleştirildi. Direnişi bilerek veya bilmeyerek terörizmle suçlamanın ABD ve İngiliz emperyalizmi ağzıyla konuşmak olduğu ve bunun da suça ortak olmak sayılacağı ifade edildi.

Irak'ta gerçekleşen seçimlerin Avrupa'da ABD'nin başarısı olarak algılandığının ifade edildiği toplantıda ABD'nin Irak'a demokrasi götürdüğü şeklinde düşünmeye başlayan Avrupa'nın işgale onay verme durumu da konuşuldu. Bu minvalde sadece ABD ve İngiliz emperyalizmine değil Avrupa emperyalizmine karşı da mücadele edilmesi gerektiğinin altı çizildi. Zaten hemen hemen her konuşmacının ana vurgusu Irak'taki seçimlerin işgali meşru gösteremeyeceği doğrultusundaydı. Toplantıdan çıkan tartışmasız sonuç da Irak'ta seçimlerin işgali meşrulaştıramayacağıydı.

Direnişle ilgili vurguları da şöyle özetleyebiliriz: "Irak direnişi gibi güçlü bir direniş bu zamana değin görülmemiştir. Bu direniş dünya çapında halkların direniş ruhunu güçlendirmiştir. Direnişi destekliyoruz, onun bir parçasıyız. Irak direnişine emperyalist aygıtlarca yakıştırılan 'terörist' imajını yıkmak ve öyle olmadığını göstermek zorundayız. Direniş, ulusal özgürlük mücadelelerinin öznesi ve müttefiki olarak kabul edilmelidir. Askeri olan direniş, siyasi direnişle birleşecektir."

Toplantıda son olarak Avrupa'da direnişi destekleyen bir ağın oluşturulması gerekliliği üzerinde duruldu ve konu ile ilgili olarak intifadanın yıldönümünde büyük bir konferans yapılması kararlaştırıldı. Konferansın yapılacağı yerin belirlenmesinde adları öne çıkan İtalya, Yunanistan ve Almanya gibi ülkelerin arasında bir seçenek yapılması ve ayrıca programın organizesi için bir komisyon kuruldu. Komisyon gelişmeler hakkında toplantıya katılan bileşenleri bilgilendirecektir.

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR