1. YAZARLAR

  2. Madeline Edwards

  3. İdlib’de Hastaneler Bombalanıyor, Kadınlar ve Çocuklar Ağır Bedeller Ödüyor

İdlib’de Hastaneler Bombalanıyor, Kadınlar ve Çocuklar Ağır Bedeller Ödüyor

Aralık 2019A+A-

İdlib kırsalında yaşayan Mai, hasta olan oğlu Ömer’i tedavi için hastaneye getiriyordu. Ömer ağır bir Akdeniz anemisi hastası ve her ay düzenli olarak kan nakline ihtiyacı var. Ancak iki gün önce Rusya hastaneye bir hava saldırısı gerçekleştirerek geriye sadece bir enkaz yığını bıraktı. Saldırıda hastane ekipmanı kullanılamaz hale gelirken çok sayıda çalışan da yaralandı.

Saldırıdan saatler sonra hastanenin sağlık personelinin Middle East Eye’e gönderdiği fotoğraflarda sadece dev bir enkaz görünüyordu.

El-İhlas Hastanesinin direktörü Dr. Zuheir Qarout, yaptığı açıklamada, hastaneye çevre kasaba ve köylerden her ay yaklaşık 4 bin kişinin tedavi için geldiğini belirtti. İdlib’in güney kırsalına yakın olan hastane, Maaret en-Numan’a da 20 km uzaklıkta.

İdlib’in güneyinde yaşayan vatandaşlar ve aktivistler, şehrin son dönemde yoğun saldırılara maruz kaldığını söyledi. Suriye rejimi ve Rusya, muhaliflerin son kalesi olarak görülen İdlib’i kuşatmış durumda. İdlibliler, bombaların yaşam alanlarını hedef aldığını bildirdi.

Kadım doğum ve pediatri alanında İdlib halkına hizmet sunan El-İhlas Hastanesinin de Rusya tarafından bombalanması bölge halkının alternatiflerini iyice sınırladı.

Örneğin Mai, hasta oğlu Ömer’i üç hafta sonra nereye götüreceğini bilmiyor. Mai, Middle East Eye’e yaptığı açıklamada, “En yakın hastane 20 km ötede. Güvenlik nedeniyle kendimize takma adlar buluyoruz. Ulaşım kolay olsaydı kocam bizi oraya götürürdü.” dedi.

İdlib’deki herhangi bir hastaneye giden biri her an bombalanma durumuyla karşı karşıya kalabiliyor. Suriye’deki sağlık kliniklerini ve hastaneleri finanse eden sağlık kuruluşu SAMS’a göre, Nisan ayından bu yana 46 hastaneyi bombalayan Esed rejimi ve Rusya, saldırılarını daha da artırdı. Hedef alınan yerler arasında BM’ye bağlı bir sağlık kuruluşu da yer alıyor. BM, kendisiyle koordinasyon halinde olan bazı sağlık kliniklerinin konumunu Rusya’ya bildirmesine rağmen hastaneler bombalandı. El-İhlas Hastanesi de bunlar arasındaydı.

Çok Sayıda Sivil Katledildi

Aktivistler, geçen haftadan bu yana yapılan hava saldırılarında çok sayıda sivilin yaşamını yitirdiğini söyledi. BM raporlarına göre, Nisan ayından beri 1000’den fazla sivil katledildi.

Son saldırıların daha çok sağlık kliniklerine yapıldığını belirten SAMS, Cisr eş-Suğur’da bir sivil savunma merkezinin de hedef alındığını kaydetti.

Suriye’nin kuzeyinde yer alan İdlib şehri, muhalif unsurların en yoğun yaşadığı şehir. Buraya çevre il ve ilçelerden çok sayıda sivil taşındı. İdlib’deki evlerde veya kamplarda yaşayan 3 milyondan fazla Suriyeli çok zor şartlar altında yaşamını sürdürüyor. Bombalar evleri, hastaneleri ve yaşam alanlarını hedef alarak hayatı daha da zorlaştırıyor.

İdliblilerin Durumu Ne Olacak?

Oğlu Ömer’le ilgili ne yapacağını bilmediğini söyleyen Mai, “Oğlumu tedavi edecek yer bulamazsam, rejimin kontrolü altında olan yerlere gideceğim. Kocam tutuklanmaktan çekindiği için bu fikri reddediyor ancak ben oğlumun sağlığı için her şeyi göze almaya hazırım.” diye konuştu.

El-İhlas Hastanesinde hemşire olan Adham, hastanenin yıkılmasından en çok hamile olan kadınların etkileneceğini belirtti.

Güvenlik nedeniyle adını vermeyen çalışanlardan biri de sağlık sorunları olan vatandaşların tedavi olmak için daha uzak yerlere gitmeleri gerektiğini söyledi.

Hastane bombalanmadan önce rahatça tedavi olmak isteyen bir kadın, ismini Rahaf olarak değiştirdi. Hastanenin bombalanmasından bir gün önce doğum kontrolü yapan Rahaf, karnındaki üç aylık bebeğinin kalp atışının durduğunu öğrendi. Telefonla konuştuğumuz Rahaf, “Şükürler olsun saldırı sırasında hastanede değildim.” dedi.

Karnındaki ölü bebek için ameliyat olması gereken Rahaf, düşük sonrası doktorların yaptığı D ve C uygulamalarına ihtiyacı olduğunu anlattı. Rahaf, şu an nereye gideceğini bilmiyor.

Rahaf’ta Mai gibi ölümü göze alarak 20 km ötedeki sağlık kliniğine gitmek zorunda. Rahaf, uzakta olan hastanelere gitmenin hem çok zor hem de çok pahalı olduğunu belirtti.

Saldırıdan bir hafta sonra Zuheir Qarout bize yaptığı açıklamada, hastaneyi yeniden inşa etmenin mümkün olmadığını söyledi. Telefonla görüştüğümüz Qarout, hastanedeki hasarın çok büyük olduğunu, çevreye sürekli bomba düştüğünü bildirdi.

Qarout saldırı sonrasında hastaneyi kontrol etmeye gittiğini ancak etrafta uçuşan uçaklar nedeniyle içeriye giremediğini anlattı.

El-İhlas Hastanesinin bombalanmasıyla kentte bulunan kadın ve çocukların tedavi olma imkânı yok. Burada bulunan insanların herhangi bir alternatifi de bulunmuyor.

 

Middle East Eye / 14 Kasım 2019 / Çeviren: Fırat Taşdemir

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR