1. YAZARLAR

  2. Güney Uzun

  3. Gidenlere Dair

Gidenlere Dair

Nisan 2005A+A-

Çevremizde her gün çoğalıyorlar. Aralarına her gün yenileri katılıyor. Yeni katılanlarla beraber sayıları nicel olarak kesin artarken nitel olarak aynı kesinlikten söz edemiyoruz. Her birinin değişik nedenleri var. Takındıkları tavırdan dolayı farklı farklılar. Belirgin bir homojenlikten söz edemeyiz onlar için. Geldikleri çevre ile şu an bulundukları çevreler değişiklik arz etmekte. Aralarında bizden birileri diyebileceklerimiz de olduğu gibi, artık selamımızın "merhabalaşmaktan" ibaret olduğu kişiler de var.

Bazı çizgilerin netleşmesinde malum süreç etkili oldu dersek herhalde abartmış olmayız. Bulunduğumuz zeminlerin kayması ile her şeyde bir değişim oldu. Durağan olanlar bile zorla hareketlendi. Yeni konumlar ve duruşlar oluştu. Dışarıdan bir itekleme ile domino taşları en son "kutsal ve gizemli" örgütleri de yıkıverdi. Yeniden inşa sürecinde "kulağı çekilmiş ve hizaya getirilmiş" olanlar ile muhalefeti yeniden örgütlemek isteyenler sessizce ayrıştılar. Var olan elbiseyi değiştirmekte kararlı olanlar "kendilerine yakışan elbise noktasında" karar veremediler. Ne yazık ki yeni bir elbise giymek için soyunanlar da ayazda kaldılar.

Post-modern dünyanın sahte büyücüleri olan "imaj maker"lar şimdi bizim mahallenin çocuklarına akıl hocalığı etmeye başladı. Örgütler, cemaatler, dernekler, vakıflar hatta şirketler bile yeniden tasarlandılar. Bu usta ellerden geçtiler. Yeni adlar, misyonlar, stratejiler belirlediler. Sarsıntıdan sonra bulundukları yerlerin sağlam olduğuna inanıp kabullendiler.

Susmanın bir çok nedeni olabilir. Özellikle karşındaki seni dinlemiyorsa. Kendini ifade etmenin olanağı yoksa, ifade edecek ortamı hazırlaman gerekir. Bazen de her şey sensiz gelişir. Sen olayların dışındasındır. Belirleyen değil belirlenen olursun. Dışarıdan bakarsın olup bitene. Puslu bir ortamda kimin nereye gittiği belli değildir. Ortalık biraz durulunca herkes yerini almıştır. Bu durumda eski duruşunu kaybetmemiş olsan bile diğerlerinin değişen konumları yüzünden senin de yeni bir duruş edinmen gerekir. Çünkü değişenlere karşı değişmeyen ilkelerle değişken bir maslahat yürütmelisin. Sana yöneltilen sorulara cevaplar vermelisin… Nedense bizde bu cevaplar hep sessiz olmuştur. Ya da anlık olmuş, sonradan adı konulmuştur. Sessiz kalmak ise ancak "kalmak" ile beraber bir kabullenmenin adı olmuştur. Yani sükut eğer o mekanda ise bir onayın işareti sayılmıştır. Ama susarak gitmek öyle değil.

Bunların dışında başka bir durum daha var. Bu da, kendi yuvarlanışlarıyla beraber diğerlerinin sarsılarak yer değiştirmelerini karşılaştırıp kendi gidişlerine mazeret arayanların durumu. Sorun onun kendi içinde olan ve eski kimliğini, sempatik, popüler olan yenisi ile değiştirmek şeklinde dışa vuran, kolaycılığa ve dava kaçkınlığına varan yönü. Burada haksızlık yapmamak adına kendi dönüşüm ve yeni duruşlarını kendi iç dinamiklerinin sonucu gerçekleştirenleri ayırmak lazım. Tabii bulundukları yerlere bakarak.

Bu yazının konusu olumlu ya da olumsuz yer değiştirmeyenler değildir. Kalanların da bir çok mazereti veya nedeni olabilir. Kalanlar için sözümüz şu an için yok. Çünkü hep konuşulan ve dikkati çekenler gidenler olmuştur. Kalanların neden kaldığı, gidenlerin gidiş nedenlerinin sorulmasından anlaşılmıştır. Olaya magazinsel yaklaşanlar için sorulup merak edilen, olaylar ve polemiklerdir. Gidenlerin kişilikleri ve hikayeleri ilginç ise bir değer ifade eder onlar için. Eskiden "bizden" dediğimiz kişilerin şimdilerde "herkesin" olması ile şöhretin ve paranın tatlı cazibesine kapıldığını da görmekteyiz. Tabi ki magazinsel olmakla beraber işi paparazzi boyutuna vardıranlar bizi ilgilendirmemektedir.

Gidenlerin gidişlerinin künhüne varmak için gidiş nedenlerini bilmek lazımdır. Eskiye dönük böyle bir araştırma yapmak, olayın bizim tarafımızdan iyi anlamlandırılması açısından önemlidir. Geçmişe yolculuğun dışında bizim için önemli olan bir diğer zaman ise şimdidir. Gidenlerin giderken geleceğe dönük sözleri, vaat ya da umutlarından daha gerçek olan şimdidir. Çünkü geçmiş kadar şimdi de bize ipuçları vermektedir. Gidenin şimdi nerede, ne halde, kimlerle ve hangi düşüncede olduğu bizim vakıayı kavramamıza yardım edecektir.

Gidenlerden İslami kimlik yerine yeni kimlikler edinenlerden bazılarını çıkarcı, eklemci, kaypak çizgilerinden tanıyoruz. Geçmiş İslami yaşantılarını para ve şöhrete çevirmenin yolunu arayanlar, birileri tarafından takdir edilip yazdıkları kitaplarda başkalarından methiyeler duymak için ellerinden (kalemlerinden) geleni artlarına koymamakta kararlı davranmışlardır.

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR