1. YAZARLAR

  2. Bülent Şahin Erdeğer

  3. Gerçekler Karşısında Bir Hurafenin Sorgulanışı "Haberlerin Ağında Mehdi”

Bülent Şahin Erdeğer

Yazarın Tüm Yazıları >

Gerçekler Karşısında Bir Hurafenin Sorgulanışı "Haberlerin Ağında Mehdi”

Aralık 2003A+A-

Müslümanların Kur'an ve Sahih Sünnet ölçülerinden uzaklaşıp dejenerasyon sürecine girmeleriyle beraber bir çok bid'at ve hurafenin İslam kültürüne girmesi karşısında ihya ve ıslah çabaları dünden günümüze devam edegelmiştir. "Mehdi" inancı da bu açıdan irdelenmesi gereken vahiy-dışı düşüncelerden birisidir. Müslümanların iman esasları korunmuş kitaplarında belirlenmişken onların tarih algılarını değiştiren, toplumsal olaylara bakışlarını derinden sarsan zanni rivayetlerle ihdas edilmeye çalışılan "Mehdi" itikadının temellerine Mehmed Ali Durmuş Kur'an bütünlüğü ve Hadis ilminin cerh ve tadil kriterleriyle yaklaşıyor.

Yazarın ifadesiyle "Hadis uydurma anaforunda Mehdi hadisleri, sahne dekorunun önemli bir parçasıdır. Yahudi ve Hristiyan Mesih figürü, Mehdi ve İsa'nın nüzulü gibi renklere boyanarak Müslüman inananda kendine yer bulabilmiştir. Deccal gibi Mehdi/Mesih fonksiyonunun karşı kutbunu temsil eden isimler için de aynı hüküm geçerlidir."

Eser, Durmuş'un "Mehdi Hadislerinin Tedkiki" başlıklı yüksek lisans tezinin genişletilmiş halini oluşturmaktadır. Kitaba "Mehdi" teriminin anlamlarını irdeleyerek ve Mehdiden başka geleceği müjdelenen kurtarıcı karakterlerini bildiren rivayetleri inceleyerek başlayan yazar, daha sonra rivayetlerde çerçevesi çizilen "Mehdi"nin biyografisini ortaya koyarak okuyucuya rivayetler arasındaki çelişkileri göstermekte, rivayetlerin üretildiği tarihsel koşulları da yansıtmaktadır. Şia'nın Mehdi anlayışını da 12 imam kültü dairesinde inceleyen Durmuş, daha sonra Mehdi hadislerinin senet yönünden tahlilini yapmaktadır. Tüm rivayetlerin rical ilmi açısından tedkikini yapan ve sened olarak sıhhatlerinin ne derece olduğunu araştıran yazar, kitabın dördüncü bölümünde de Mehdi rivayetlerinin metinlerinin tahkikine girişmiştir.

Mehdi fikrini doğuran harici etkenleri işledikten sonra da Mehdi fikriyatını İslam kültüründe ilk benimseyen fırka olan Şia'nın Mehdi, ric'at, imam ve cifir inançları üzerinde kapsamlı birer tahlilde bulunmuş, Şia'nın Kur'an'ı te'vilinden örneklerle Şia dogmalarının gelişim sürecini incelemiştir. Tasavvuftaki Mehdi/Mesih inancına da değinen Durmuş, Abdal tasavvurunu tasavvufi kaynaklardan örneklerle ortaya koymuştur.

Fiten edebiyatı ve İsrailiyat'a dikkatleri çeken yazar, Mehdi hadislerinin siyasi arka planının İslam tarihi kaynaklarından izini sürmüş, Mehdi rivayetlerinde anahtar kavramlar ve yer adları olan "siyah bayraklar", "yere batan ordu", "12 rakamı", "hilafet", "Şam" ve "Horasan" simgelerinin tarihsel konumlarını ve kurgulanan rivayetlerin hangi tarihi koşula oturduğunu ortaya koymuş. Durmuş, kitabın son bölümünde Mehdi hadislerindeki abartı, çelişki ve tutarsızlıkları irdeleyip Kur'an'ın gayb, sünnetullah ve kıyamet söylemleriyle karşılaştırmasını yapmış. Özellikle Kur'an'daki gaybi haddlerin bu gibi zanni söylencelerle aşıldığı, Sünnetullah'a ters bir "ahir zaman" algısının Müslümanların zihnine sokulmaya çalışıldığı ortaya konmaktadır. Kitab'ın ilmi tedkiklerinin iki ana sonucu bulunmaktadır: Mehdi ile ilgili hadis rivayetlerinin tedkiki göstermektedir ki, hadisçilerin en çok önem verdikleri sened açısından da bu rivayetler güvenilir değillerdir. Her bir hadisin en az bir ravisi, şiddetle tenkid edilmiştir, (s. 262) Dolayısıyla Mehdi rivayetleri ilmi açıdan bir söylentiden ahirzamanda yaşanacağı ileri sürülen olaylar da bir mitolojiden öteye gidememektedir. Ayrıca "metin tenkidi açısından ilk başta göze batan husus, hadislerin içerdikleri mantıksal, tarihsel çelişkiler ve abartılardır. Ardından, bu hadislerin, Kur'an mentalitesiyle çatışan içerikleri gelmektedir." (s. 262)

Alanında önemli bir boşluğu dolduran çalışmadan önce "Mehdilik" konusunda Avni İlhan'ın "Mehdilik" (Beyan Yay.) isimli çalışması bulunmaktaydı. Ancak bahsi geçen çalışma "Haberlerin Ağında Mehdi" kitabı kadar kapsamlı bir çalışma değildi. Durmuş'un bu çalışmasıyla günümüzde Kur'an merkezli ıslah söyleminin bazı cemaat ve iktidarlarca özellikle popülerleştirilen "Mehdi'nin ve Mesih'in dönüşü" kurgusuna karşı Kur'ani perspektifle ve Hadis ilminin cerh ve tadil ölçütleriyle net bir cevap verileceğini göstermiş oldu.

Yazar'ın kendi ifadesiyle "nazm-ı celili mahfuz kalan Kur'an, yorum olarak Beni İsrail'in Tevrat'a ve İncil'e yaptıklarının benzeri bir akıbete duçar olmuş mudur? 'Eğer olmamıştır' diyebilecek olanlar varsa "ahirzaman eksenli, Mehdi'nin de içinde yer aldığı bir yığın Kur'an dışı kurgu neyin nesidir?!" sorusuyla konunun önemi ortadadır. Mehdi'nin ve Mesih'in geleceği dogması, geçmiş cahili kültür ve felsefelerin ve özellikle de İsrailiyat ve Hıristiyanlığın Kur'an'ın sünnetullah anlayışına, gaybi ölçülerine birer saldırışıdır. Müminlerin inançlarına sokulmaya çalışılan bu tür zanni vehimlerle mücadele etmek ve her türlü inanç ve rivayete Kur'an'ın ölçütleriyle yaklaşmak Kur'an'ın Furkan özelliğini hayatımızda işlevsel kılmak demektir. Mehdi konusundaki popülist hurafeci iddialara karşı ilmi bir cevap niteliğindeki bu kapsamlı çalışmaya emek veren Mehmed Ali Durmuş'a ve Anlam yayınlarına teşekkür ediyoruz.

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR