Filistinliler Gazze'de Yeni Bir Felaketle Karşı Karşıya
İmam Hüseyin'e "oruç ibadeti" sorulduğunda şöyle cevapladığı rivayet edilir: "Zenginler açlıktan ibret atmalılar ve yoksulların nelere katlanmak zorunda olduklarını idrak etmeliler ki Allah'ın kendilerine ihsan ettiklerini onlarla paylaşabilsinler"
Ramazanla birlikte Müslümanlar, Filistin ve Gazze'deki kardeşlerinin çekmiş olduğu acıları bir nebze olsun düşünmeliler. EI-Fetih'in seçimle başa gelmiş Hamas hükümetini darbeyle devirmeye kalkışması, Gazze'yi uluslararası yaptırımlar ve İsrail'in ekonomik boykotu ile mücadele etmek zorunda bırakması ve Batı Yaka'da söz sahibi olmasının ardından yaklaşık 3 ay geçti. Ve gün geçtikçe Gazze'deki Filistinlilerin durumu daha da çaresizleşiyor. Neredeyse mevcut ekonomik faaliyetlerin hepsi durdu. Filistinli İşadamları Birliği geçen ay Gazze'de 3000'in üzerinde imalathanenin hammadde ithal edememek yüzünden kapandığını ifade etti. Sonuçta 56 binden fazla çalışan, işsiz kaldı ve bu durum binlerce ailenin hayatını etkiledi. Filistinli çiftçilerin yetiştirdikleri ürünlerin İsrail sınırı üzerinden ihraç etmeleri yasaklandı ve bu da onların büyük zararlara uğramalarına neden oldu.
Birleşmiş Milletler Filistin Mültecilerine Yardım kuruluşu (UNRWA), Gazze şeridinde 1,5 milyonluk nüfusun dışında 800 bin kişinin şu an için yardımı bağımlı olarak yaşamını idame ettirdiğini ve durum daha da kötüleşirse yakında tüm ülkenin dış yardımlara bağımlı hale geleceğini bildirdi. Filistin'e yardım amaçlı kurulmuş birimlerde son gelişmelerden etkilenmiş durumda. Filistin İnsan Hakları Merkezi geçen ay hastanelerde, sağlık kliniklerinde ve eczanelerde sık kullanılan 150 çeşitten fazla ilacın tükendiğini söyledi. Aynı şekilde tıbbi cihazlar da durumdan etkilenmiş vaziyette. Ve yine el-Ahram Weekly'de Ağustos başında yayınlanan habere göre böbreklerinden dolayı diyaliz tedavisi gören yüzlerce hasta, Başbakan İsmail Heniye ve Cumhurbaşkanı Mahmud Abbas'a birer mektup yazarak ölümle karşı karşıya olduklarını dile getirip bu duruma çözüm bulmalarını istedi.
Uluslararası medya ve ilgili gözlemciler, Filistin'deki siyasi gruplar, İsrail ve Batı arasındaki siyasi gelişmelerle meşgulken, eğer kısa zaman içinde Filistinlilere yardım konusunda bir şeyler yapılmazsa şok edici sonuçlar getirmesi muhtemel gerçek bir trajedi gözler önüne serilecek. İsrail ve Batı politikalarının ve Mahmud Abbas'ın iktidarsızlığının bir sonucu olarak, Gazze'deki Filistinliler içinde bulundukları duruma katlanıp, direk sorumluluk alarak, ilk defa sadece İsrail'le değil aynı zamanda İsrail'e yaranma ümidiyle kendi halkına saldıran Filistin yönetimiyle restleşiyor. Ve bu, durumu daha da trajik hale getiriyor. Gazze'deki Hamas yetkilileri siyasi krizi çözmek için Ramallah merkezli Mahmud Abbas yönetimini, ciddi görüşmelere başlamak için zorlarken, İsrail'in azla yetinmeyeceğini bilen Abbas ise Hamas'ın kendi otoritesine teslim olması konusunda ısrarlı davranıyor.
Abbas'ın oyunu şu: Eğer Abbas, İsrail'in Hamas'ı ortadan kaldırma talebini kabul ederse, şimdiye kadar yapmış olduklarını haklı gösterecek anlamlı imtiyazlarla ödüllendirilecek ve Filistinliler bir derece serbestlik ve birtakım haklar kazanacak. Başlangıç olarak, İsrail'le olan ilişkiler Riyad üzerinden Arap ülkeleri tarafından idare ediliyor. İsrail'e şimdiye dek verilmiş olan tüm tavizler, İsrail'in Filistin'e anlamlı bir imtiyaz tanıması sonucunu doğurmadı. Tabi bunları dile getirmek Abbas'ın harcı değil. Abbas'a yardım ettiği iddia edilen İsraillilere göre Batı Yaka'da Filistinliler için az da olsa bir şeyler değişti. Aslında ortada değişen hiçbir şey yok.
Abbas'ın yaklaşımına göre İsrail Filistinliler için yeterince imtiyazın sağlandığı bir barış istiyor. Bu temel varsayım, sorunlu bir yaklaşım. Birçok durum gösteriyor ki İsrail, bu süreçte imzalayacağı bir barış anlaşmasına göre çok daha kazançlı çıktı ve şu halde kaybedeceği çok az şey var. İsrail, Kudüs'ün ve Harem-i Şerifin tam anlamıyla kontrol altına alınması, Filistin'in büyük bir bölümünün ilhakı ve Filistin devletinin tüm anahtarlarının kontrolü gibi temel hedeflerinin Filistinliler tarafından asla kabul edilmeyeceğini çok iyi biliyor.
Crescent (Eylül 2007)'den Çev: Betül Üzer
- Zalimler Korkularının Esiri Olmaya Mahkumdurlar!
- Kemalist Şablonla Özgürlükçü Anayasa Olmaz!
- “Yeni İslamcılık” Merkeze Kayıtlı Misyon
- Başörtüsü Merkezli Anayasa Tartışmaları ve Paranoyak Ulusalcılığın Çelişkileri
- 'Mahalle Baskısı' Yasakçıların 'Son Baskı'sı
- Okul İdeolojik Aygıt Olmaktan Çıkarılmalıdır
- Fikret Özdemir'i Rabbimizin Mağfiretine Uğurladık
- Başörtüsü Kimin Meselesi?
- Diriliş Ayında Direnişe Devam
- Zindanlardaki Kardeşlerimiz Kurtuluş Sevincimizi Gölgeliyor!
- 15 Ayın Muhasebesi: Kardeşliğin Bereketi ve İşbirlikçiliğin Sefaleti
- "Özgür Kürdistan"ın Tutsağı Kürdistan Halkı
- İran'ın Nükleer Direnişi
- Filistinliler Gazze'de Yeni Bir Felaketle Karşı Karşıya
- El-Anbar Halkı Ne Düşünüyor?
- Kur'an'da Ye'cûc ve Me'cûc
- Allah Yolunda Harcamak: İnfak ve Zekât
- Ramazan ve Kadirşinaslık
- Öteki Reşat Nuri: Yeşil Gece Üzerine
- Direnişin Sanatsal Yorumu Tiyatrolaşan Özgürlük Mücadelesi
- Elimi Sıkı Tut Baba!
- Ankara'da İslami Kimliği Savunmak