Bütün dünya Müslümanları tarafından dayanışmanın sembolü olan, ilk kıblemiz, ümmetimizin kalbi, direngenliğimizi artıran, diriliğimizi sağlayan sembolümüz Kudüs, 22 Kasım 2003 Cumartesi akşamı Özgür-Der'in Eminönü Kadırga Kültür Merkezi'nde düzenlediği 'Kudüs Gecesi' adlı bir programla anıldı. Kudüs gecesi çok sayıda yazar, düşünür, sivil toplum kuruluşu, sanatçı ve bin kişinin üzerindeki Filistin dostunun katılımıyla kutlandı.

Yerli ve yabana birçok televizyon ve gazete tarafından izlenen gece; Filistin'in acılarını, İsrail'in zulmünü, anaların feryatlarını ve direngen Filistinli çocukların tekbirleri ve sapanlarıyla ilmek ilmek örülmüş mücadelesini anlatan bir slayt gösterimiyle başladı. Asr suresi okunarak başlanan programın sunumunu yapan Ali Değirmenci konuşmasında 'Filistin'deki direnişin çok yönlü, katılımcı ve anlamlı olduğunu, oradaki çığlığın herkesin içini sızlattığını ve duygulandırdığını, Filistin'de yapılan mücadelenin bütün dünya için öğretici, eğitici ve yol gösterici olduğunu vurguladı. Ardından ge­cenin açılış konuşmasını yapmak üzere Özgür-Der Genel Başkan Yar­dımcısı Zuhal Kaya söz aldı. Kaya, konuşmasında Filistin halkının Siyo­nistlerin zalim ve sömürgeci uygulamalarına karşı direnişlerinin sürdüğüne, İsrail'in kanlı politikalarını dur durak bilmeden devam ettirdiğine, 27 Eylül Aksa İntifadası'nın yıldönümünde yapılan eylemlerin önemine, küresel zulme ve küresel sömürüye karşı küresel intifadaya omuz vermek gerektiğinin önemine dair vurgular yaptı. Kaya, konuşmasının devamında Filistin'de yaşayan Müslümanlara dostluğumuzu artıracak, ABD-İsrail-Türkiye şer eksenini kıracak, bozacak her türlü diyalogu ve çabayı da göstermemiz gerektiğine dikkat çekerek, Filistin mücadelesi ile dayanışmanın sadece Filistinliler için değil, bizler içinde öncelikli bir mesele olduğunun altını çizdi.

Ali Değirmenci, Abdülbaki Kömür, Sibel Eraslan, Abdurrahman Dilipak ve Bünyamin Doğruer'in okuduğu şiirlerle bilgi, bilinç ve duygu yüklü bir atmosferin yaşandığı gecede Özgür-Der Diyarbakır Şubesi'nden katılan ve Filistin halkının destansı direnişini Diyarbakır halk oyunlarıyla sentezleyen folklor grubunun gösterisi ise büyük bir ilgi gördü.

Gecede Filistin mücadelesini anlatan bir konuşma yapan Ömer Küçükağa, İsrail'in terör devleti olduğunu, ancak Filistin'de yaşanan vahşeti uluslararası güçlerin görmezden geldiğini belirterek dünyanın bir cinnet yaşadığını, bizlerin bu cinnete son vermemiz gerektiğini aktardı. Ve ABD'nin uzun yıllar İsrail'in katliamlarının sponsorluğunu yaparken artık son birkaç yıldır sponsorluğu yapmayı bıraktığını, bizzat İsrail'in katliamlarına ortak olmak üzere Ortadoğu'ya demir attığını ayrıca İsrail'in devlet olmadan önce başlattığı katliamlara devam ettiğini söyledi ve İsrail'in katliamlarından bazı örnekleri hatırlattı.

TAYAD ve Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP)'nin de temsilci düzeyinde katıldığı programda başörtüsü davasından iki kardeşiyle birlikte ceza evinde yatan ve 21 Kasım 2003 Cuma günü cezaevinden çıkan Nurcihan Saatçioğlu da kısa bir konuşma yaptı.

Özgür-Der Diyarbakır Şubesi'nin ve Filistin sevdalısı ve tutsağı Nureddin Şirin'in de direniş aşılayan ve umutlandıran mesajlarıyla katıldığı Gece'de sık sık tekbir getirildi ve 'Şirin'e Özgürlük F Tipine Hayır', 'Yaşasın Filistin Direnişimiz', 'Yaşasın Küresel İntifada', 'Direnen Filistin Kazanacak', 'Katil Şaron Katil Bush' sloganları atıldı. Filistin Özerk Yönetimi Ankara Büyük Elçisi Fuad Yasin'in gönderdiği Arapça mesajı ise Kudüs Dergisi editörlerinden Mustafa Eğilli okudu.

Gecede son konuşmacı ise Rıdvan Kaya idi. Sürekli kanayan bir yaramız, hiç dinmeyen sancımız olan Kudüs'ün bizlere tarihi bir emanet olduğuna, senede sadece bir kere hatırlanıp daha sonra da unutulmaya terk edilecek bir konu olmadığı üzerinde duran Kaya; bizim gündemimiz ne olmalı sorusunu düşünmemiz ve Kudüs'e karşı sorumluluklarımızı bilmemiz gerektiğinin altını çizdi. Ayrıca, hiç unutulmaması gereken gerçeğe, Siyonist işgalin hiçbir şart ve hiçbir zeminde meşrulaşmasına izin vermemek gerektiğine, özellikle emperyalizmin önce Afganistan sonra Irak'ta ortaya koyduğu gibi saldırıların arttığı bir ortamda sorumluluklarımızın daha bir önem kazandığına değindi. Kaya, Filistin direnişi için bilincimizi, yüreklerimizi açık tutmanın daha bir ciddiyet kazandığını ifade ettikten sonra, Filistin direnişinin dalga dalga yaygınlaştırılmasının ve Filistin davasına sahip çıkmanın önemine dair vurgular yaptı. Kudüs Gecesi vesilesiyle birlikteliklerimizin, mücadelemizin ve dayanışma azmimizin artırılmasına katkıda bulunmak üzere çaba göstermemiz gerektiğine dikkat çeken vurgusuyla Rıdvan Kaya konuşmasını bitirdi.

Özgür-Der Çocuk Kulübü Korosu'nun da biri Arapça olan iki marşla ve slogan atarken kaldırdıkları minik yumruklarıyla süslediği gecede Çocuk Kulübü öğretmenlerinden Zehra Çomaklı'nın yaptığı dua ile salondan amin sesleri yükseldi. Gece, Özgür-Der Müzik Grubu'nun kimi zaman hüzünlendirip gözleri yaşartan, kimi zaman heyecanlandırıp ayağa kaldıran ezgi ve marşlarıyla; geceyi ve Filistin direnişini anlatmanın en kısa yolu olan "Bir ruh bid dem nefdike ya Aksa" 'Kanımız, Canımız Sana Feda Olsun Ey Aksa' sloganıyla sona erdi.