F tipi hapishanelerde yaşanan sorunlarla size daha önce de mektuplar yazdık. Bunun da ötesinde siz de konunun yakından takipçisi oldunuz. Bu açıdan gösterdiğiniz duyarlılık önemli bir örnektir. Kısa bir süre öncesine kadar F tipi hapishanelerdeki tecrit işkencesine karşı içeride ve dışarıda sürdürülen ölüm oruçlarının da etkisiyle tecrit uygulamasının gayri insaniliği sürekli olarak gündemdeydi. Ki zaten, bu konuda, yaşanan yedi yıllık süreç içerisinde insani hislerini yitirmemiş hemen herkes hemfikir olur.

Ve 22 Ocak 2007 tarihinde Adalet Bakanlığı'nca yayınlanan 45/1 sayılı genelgeyle -her ne kadar tecrit kalkmasa da- insani yönde bir adım atıldı. Ve aynı gün ölüm oruçlarına ara verildi. Bu genelgeyle, sizin de bildiğiniz üzere, tutsakların haftada 10 kişi ve 10 saat sınırıyla ortak alanlarda bir araya gelebilmesine hak tanınıyordu. Ve fakat… Uygulama nasıl oluyor dersiniz?...

Bulunduğumuz Kandıra 1 No'lu F Tipi Hapishanesi'nde 22 Ocak tarihli genelgenin yayınlanmasının ardından defalarca girişimde bulunmamıza rağmen genelgede söz edilen biçim, sayı ve sürede arkadaşlarımızla bir araya gelebilmiş değiliz. O halde bu genelgenin pratik bir karşılığı var mı? Yoktur! Çünkü idare 5 saatlik hakkı bile lütfen tanıyor, fazlasının kati suretle olmayacağını söylüyor.

Bu konuda verilen resmi cevap şudur: "Ceza infaz kurumumuzda mevcut ortak kullanım alanlarının sınırlı olması ve ortak kullanım alanlarına çıkan tutuklu-hükümlü sayısının fazla olması nedeniyle tutuklu-hükümlülerin ortak kullanım alanlarına çıkma süresi idare ve gözlem kurulu tarafından haftalık 5 saat olarak karar alınmıştır."

Verilen bu cevaba karşı, ısrarla genelgenin uygulanmasını istediğimizde ise, şifahen söylenen şudur: "Bakanlık o genelgeyi F tiplerini gözetmeden çıkartmış. O genelge kesinlikle uygulanamaz!"

Dahası bizlere "haftada 5 saat" denilen uygulama, pratikte 5 saat bile değildir. Ki adli ve İslami davalardan tutuklu ve hükümlülere "haftada 2,5 saat" olarak uygulanmaktadır. Bu durumda biz, genelgenin uygulanmasını ve herkese adil davranılmasını istemeye devam ediyoruz. Bir yere kadar da bu şekilde sorunu dile getirmeye devam edeceğiz. Çözüm bulunmadığında ise "ara" verdiğimiz dille konuşmaya yeniden başlayacağımız malumdur. Çünkü, çıkardıkları genelgeyi uygulamaktan imtina edenler, tecridin orman kanunlarında ısrar ediyorlar.

Sonuç olarak; bu genelge zaten tecridin kalkması yönünde bir gelişme değildi. Ve bu haliyle bile pratik uygulanışında birçok keyfiliklerle karşılaşacağımızı öngörüyorduk. Ve işte şimdi, bu konuyla ilgili duyarlılık sahibi olanlar, bundan sonrasının da takipçisi olmalıdırlar.

Bu amaçla kaleme aldığımız bu mektubu size yollarken konuya duyarlı olmanızı bekliyoruz. İyi çalışmalar.

1 No'lu F Tipi Hapishane Kandıra / Kocaeli