Ey nefsim! Bir daha düşün, gerçekten Müslüman mısın?

Bu soruya “Elhamdulillah” diyeceksin.

Peki, sen namaza durduğunda ellerini kaldırıp arkaya attığın geçici gündemlerini, huşuya engel olmaktan ne kadar uzak tutabiliyorsun?

Ey nefsim! Bir daha düşün, gerçekten Müslüman mısın?

Kendini bir sorgula, senden öğüt istendiğinde meşrebini, mezhebini mi tavsiye ediyorsun? Yoksa Kur’an’ı ve onun uygulamalı öğretimi olan Rasulullah’ın sünnetini mi tavsiye ediyorsun?

Ey nefsim! Bir daha düşün, gerçekten Müslüman mısın?

Midene ne kadar bağlısın? Rasulullah gibi İslam davasının zafer kazanması için karnına üç gün taş bağlayabilir misin?

Ey nefsim! Bir daha düşün, gerçekten Müslüman mısın?

Bilal gibi kızgın kumlar altında aç, susuz kalıp taşların altında kavrulmaya hazır mısın? Mus’ab gibi aileni ve servetini feda etmeye hazır mısın? Ebu Bekir gibi sosyal statünü, itibarını, Ömer gibi karizmanı feda etmeye hazır mısın? Habbab gibi sırtının kızgın ateşle dağlanmasına tahammül etmeyi göze alabiliyor musun? Sırf Müslüman olduğun için Hubeyb gibi evinden kovulmaya hazır mısın? Sümeyye gibi ellerinden, ayaklarından ters yönde çekilerek şehit olmaya hazır mısın? Yasir gibi eşsiz, işsiz kalmaya, canını ortaya koymaya hazır mısın?

Ey nefsim! Bir daha düşün, gerçekten Müslüman mısın?

İlk örneğimiz, liderimiz, peygamberimiz gibi kendi şehrinde Mekke’nde aşağılanmaya, kendi Taif’inden taşlanmaya hazır mısın?

Ey nefsim! Bir daha düşün, gerçekten sen Müslüman mısın?

Şehadetin “Şu dağın arkasında düşman kuvvetleri var, desem, bana inanır mısınız?” diye sorduğunda, tereddütsüz “Sen Muhammedü’l-Emin’sin” diyen müşriklerden daha mı güçlü?

“Madem ölüm bir defa gelecek, o halde neden Allah için olmasın?” diyerek İslam davasını ölümüne destekliyor, her anında tevhid ve adalete şahitlik yapıyor musun?

Ey nefsim! Bir daha düşün, gerçekten sen Müslüman mısın?

“Hüseyin”in yanında mısın? Yoksa Yezid’in yanında mısın? Ya da Hüseyin diyerek Yezid’in yanında saf tutan, onu alkışlayan gafillerden misin?

Ey nefsim! Bir daha düşün, gerçekten sen Müslüman mısın?

Âdem gibi tövbekâr mısın? Yoksa şeytan gibi isyankâr mısın?

Ey nefsim! Bir daha düşün, gerçekten sen Müslüman mısın?

Kurtuluşu Nuh’un felah gemisinde mi arıyorsun? Yoksa suyun kaldırma gücüne iman edip tufanın tepelere ulaşmayacağını zannediyorsun?

Ey nefsim! Bir daha düşün, gerçekten sen Müslüman mısın?

Lut kavmi gibi haz ve hıza âşık olan günahkârların yolunda mısın? Yoksa itminanı Zikrullah’ta arayan onurlu insanlardan mısın?

Ey nefsim! Bir daha düşün, gerçekten sen Müslüman mısın?

İbrahim gibi sevdiklerini kurban etmeye ve alışkanlıklarından vazgeçmeye hazır mısın?

İbrahim’in yolundanmı gideceksin yoksa onun mirasını borsada pazara mı çıkaracaksın?

Ey nefsim! Bir daha düşün, gerçekten sen Müslüman mısın?

Davud’a iman ediyorsun. Peki, çağın Talut’unu arıyor, buluyor ve onunla güç birliği yapıyor musun? Yoksa Davud’a karşı Calut’un yanında mı saf tutuyorsun?