1. YAZARLAR

  2. Randolph T. Holhut

  3. Ekonomik Kıyamet Düşündüğünüzden Daha Erken Gelebilir

Randolph T. Holhut

Yazarın Tüm Yazıları >

Ekonomik Kıyamet Düşündüğünüzden Daha Erken Gelebilir

Şubat 2005A+A-

Halhut Amerikan Reporter muhabiridir. Yirmi yıldan daha fazla gazeteci olarak New England'da bulunmuştur. The George Seldes Reader (Barrricade Boks) kitabının derleyicisidir.

Başkan Bush'un ikinci döneminde her an baş gösterebilecek bir dizi korkunç gelişme yaşanabilir. Bunların en büyüğü belki de yakın gelecekte Amerika ekonomisinin kötü gidişatı olacak.

Bush yönetiminden gelen kof bir iyimserliğin dışında biz artık Amerika yerel ekonomisinin gerçek durumu hakkında endişe verici haberler alıyoruz.

Ekonomistler de "çöküş", "mahşer/kıyamet" ve "muz cumhuriyeti" gibi tabirleri Birleşik Devletler'in içinden geçtiği süreç için kullanmaya başladılar artık.

Durum nasıl kötüye gidiyor diye Stephen Roach, Morgan Stanley'in ekonomist şefi, geçenlerde Boston'da New England'ın müşterek fon yöneticilerine kapalı bir oturum verdi. Boston Herald, Roach'ın konuşmasından bir kopya elle geçirdi. Kısacası, kendini söylemek zorunda hissettiği bütün şeyler çok ürkütücüydü.

Roach, Birleşik Devletler'in ekonomik bir çöküşten kurtulma şansının onda bir, başka bir ekonomik durgunluk yaşamama şansının onda üç ve "her şeye rağmen vaziyeti kurtarma ve neticede olacak olan kıyameti erteleme" şansının da onda altı olduğunu söyledi.

Amerika'nın kayıtlara geçen bariz bir ticaret açığı var (Ticaret Departmanına göre bu 2003'te 549 milyar dolardı. Bunun 124 milyar doları sadece Çin'le). Biz ihraç ettiğimizden daha çok ithal ediyoruz ve bunlar da eklendikten sonra 2004 rakamları daha da kötü olacak. Bu açığı kapatmak için Birleşik Devletler yılda 550 milyar dolardan daha fazla yabancı kaynaklara borçlanıyor.

Federal hükümet kayıtlı olan açığı kontrol ediyor belki, en son federal bütçede 500 milyar dolar olarak hesabı kapattı. Ancak dolar diğer dünya para birimleri karşında sürekli düşmeye devam ediyor, bu da devletin belini bağlamış olduğu ithal malları daha pahalıya almasına yol açıyor.

Roach eğer ticaret açığı büyümeye devam ederse doların değer kaybetmeye devam edeceğini ve yabancı yatırımcıların Amerika parasına daha az rağbet göstereceğini söyledi. Federal açık büyümeye devam ederse hükümet daha fazla borçlanmak zorunda kalacak, bu da haliyle enflasyonu hortlatacak. Federal Hazine Bakanı Alan Greenspan düşünülenden daha fazla ve daha erken bir zamanda faiz oranlarını yükseltmeyi bırakmalı. Faiz oranları yükseldikten sonra, ağır-ipotekler ve ağır-borçlanmalar ekonomik duvarlarımıza toslayacaklar. Parasını ödeyemediği için ipotekli malların sahiplerinden alındığı durumlar çoğalacak. Tüketim/müşteri harcamaları azalacak. İşsizlik artacak, tıpkı federal ticaret açığında olduğu gibi.

Roach, ABD'nin 20 yıl önceki toplam iç borcunun toplamının, yerli ekonomisinin toplamının yarısına eşit olduğunu belirtti. Bugün bu %85 oranındadır. Borçlarını kapatmak için gelirlerinin kayıtlı olan belirli bir miktarını harcayan Amerikalılar yüzünden faiz oranları artarsa krizlerin dalgası kaçınılmazdır.

Princeton ekonomisti ve The New York Times köşe yazarı Paul Krugman, geçenlerde Reuters haber servisiyle yapılan bir röportajında ABD ekonomisinin 1990'lı yılların Arjantin ekonomisine benzediğini söyledi.

Krugman vergi indirimi ve sosyal/kamu sektörünün özelleştirilmesi -Başkan Bush'un ikinci dönem için masasında bekleyen iki konudurlar- Arjantin'in borcunu ödenemez duruma getirmişti. Aynı şekilde, ülkeyi 2001 yılında kayıtlı 100 milyar dolar borcunu geri ödemede, ki insanlık tarihinde geri ödenemeyen en yüksek orandır,  başarısızlığa uğrattı.

Krugman, Bush yönetimini "gerçekten herhangi bir kuralın uygulanmayacağına inanan/kural tanımayan ve tamamen sorumsuz davranan bir avuç insan" olarak tanımladı. O aynı şekilde ABD ekonomisinin Arjantin'inkine benzediğini "her ne kadar birileri bunu kabullenmekte zorlansa da bir muz cumhuriyeti olduğumuzu" söyledi.

Krugman'ın takdire şayan olarak gördüğü tek şey "olup bitenlere karşı/ekonomik çalkantıdan kurtulma çabalarının düşük de olsa destek bulma ihtimalidir. Bu yüzden, doğru olanı herkesin duyacağı şekilde söylemeye çalışın" dedi.

Açıkça söylenmesi gereken ve Amerikalıların anlamasını gerektiren gerçek ABD'nin bütünüyle iflah olmayacak bir ekonomik bunalım/süreç yaşadığıdır.

Bizim zenginliğimiz tamamen ucuz petrole bağlı, fakat ortalama bir varil petrolün fiyatı şimdi 50 dolar civarındadır ve uzmanlar gelecek on yılda dengesiz bir şekilde artan küresel talebin ve petrol rezervlerinin azalmasının, fiyatları daha da yukarılara çekeceği kanaatindedirler.

Ucuz petrolü elde etmek günümüzde öncelikli işleri Orta Doğu petrollerinin bekçiliğini yapmak olan askeri güçlere milyarlarca dolar harcamak anlamına gelmiştir. Başkan Bush'un vergileri indirme ısrarı yüzünden petrol için harcanması gereken paranın kaynağı da kurumaya devam ediyor. Bu nedenle, "terörle mücadele" Amerika'nın masraflarını, vergilerin oranını yükseltmek yerine başka yollarla aldığı ilk savaştır.

2001 yılında Başkan ilk göreve başladığında Kongre Bütçe Ofisi (CBO) 2010 yıllında tamamı toplanmak üzere bütçe fazlasının 5.6 trilyon dolar olacağını tahmin etmişti. Şimdi ise aynı kurum söz konusu tarihe kadar bütçe açığının en az üç trilyon dolar olacağı tahmininde bulunuyor.

Başkan Bush tekrar seçilmek için buna benzer problemleri gündemde tutmayı/yaşatmayı başardı. Onun bu şansı gelecek dört yıl için böyle yaver gitmeyecek. Eğer yabancı yatırımcılar, zamanla Amerika'yı, onun borcu gelirinden daha çok büyüyen bir muz cumhuriyeti olarak görürlerse, Amerika'ya borç vermeye yanaşmayacaklar.

 Bu, senedin ödeme gününün geldiği son gün olacak ve bundan sonra her ne olacaksa çok kötü olacak.

Çev. Şerif Esendemir


BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR