Ben Haksöz Dergisi'ni son iki yıldır takip ediyorum ve dergiyi her ay büyük bir zevkle okudum. Çünkü müslümanların bugün içinde bulundukları zor durumları çok güzel bir şekilde gündeme getirmekte ve okuyucularını bu konuda bilgilendirmektedir.

Fakat Haksöz Dergisi'nin bu ayki sayısında (Kasım '02, 140. sayı) Bülent Şahin Erdeğer imzalı, "Apaçık Kur'an'ın Şifresi Olur mu?" isimli makalede Said Nursi'nin Kur'an'dan çıkarmış olduğu şifreler hakkındaki yazılarını görünce şoka uğradım. Çünkü yazıların aslı yok ve bunlar çarpıtılmış bilgiler.

Mesala; Said Nursi Yecüc ve Mecüc kavminin Sovyetler Birliği değil, yıllarca İslam dünyasını kana bulayan ve binlerce yıllık eserlerin bulunduğu kütüphaneleri yakan Moğollar olabileceğini söylemektedir.

Ayrıca; Said Nursi hiçbir eserinde kıyamet alametlerinin Meşrutiyetle başladığını söylememektedir. Yazar da burada yazdığı görüşü için herhangi bir eser ismi vermemektedir. Bundan başka 1939 yılında başlayan 2. Dünya Savaşı ile müminlerle kafirler arasındaki mücadelenin de kıyamete kadar süreceğini söylemektedir.

Said Nursi hiçbir şekilde kıyametin kopma saatini vermediği gibi, müminler ve kafirler arasındaki mücadelenin de kıyamete kadar süreceğini ve bunun da imtihanın bir gereği olduğunu söylemektedir.

Ayrıca Said Nursi'nin Mehdi'nin geliş tarihini vermediği gibi Risale-i Nur ve talebelerine de o ismi vermemekte ve belki onun pişdarıdır demektedir. (Sıkke-i Tasdik-i Gaybi, Said Nursi, Tenvir Neşr. Sayfa 10)

Ayrıca "Bugün Nursi'yi Bediüzzaman (Zamanın eşsizi) ve üstad kabul eden çevreler onun yolundan giderek Kur'an'dan her türlü icadı icad edildikten sonra çıkarmaktadır" sözleri Said Nursi'nin yolundan gidenlere büyük bir hakarettir ve onları tahrikdir.

Yazarın, Müslümanların böyle buhran içinde bulundukları bir zamanda ve bütün dünya kafirlerinin müslümanlara cephe aldıkları bir dönemde Müslümanların birbirleriyle hatta hakiki Hıristiyanlarla dahi işbirliği içinde olmaları gerekirken, bu kadar düşmanlarına rağmen birbirlerini eleştirmeleri hiç kar-ı akıl değildir.

Çünkü, Müslümanların birbirleriyle birlik içinde olmaları ve beraber hareket etme ihtiyaçlarının olduğu böyle bir duruma tarihin hiçbir devrinde rastlanmamıştır.

Onun için yazarın bu kadar çok canavar suretindeki büyük düşmanlarını bırakıp bir sinek kadar dahi kendisine zararı dokunmayan diğer müslümanları ve Said Nursi'nin yolundan gidenleri eleştirmesini esefle kınıyorum ve yazarın bu camiadan özür dilemesini istiyorum.

Erzurum

Söz konusu okuyucu mektubuna Bülent Şahin Erdeğer'in cevabı: