Cezayir'de Sahte Parlamento

Cezayir'in ordu destekli hükümeti kendisine yeni bir maske buldu. Hükümet, 1997 yılında yapılacağı umulan anayasa ve-başbakanlık seçimlerine kadar geçici parlamento rolünü üstlenecek yeni bir yapı oluşturdu. Milli Değişim Konseyi adıyla anılan bu yapı, sözde demokrasiye dönüş için çalışacak, ama Cezayir'in başlıca politik güçleri nedense bu yapı içerisinde yer almıyor. Cezayir halkının her kesiminin temsilcisi olma iddiasındaki Konsey içerisinde yer alan kayda değer tek organizasyon ılımlı İslami Hamas Partisi. Eski iktidar partisi olan Milli Kurtuluş Cephesi, Berberi Sosyalist Güçler Cephesi gibi başlıca laik hareketler, Cezayirlilerin parlamentolarını 1991 Aralık ayında zaten seçtiklerini söyleyerek konseyi boykot ettiler ve bunun sonucu 22 sandalye boş kaldı. Diğer sandalyelerin 63'ü politik partiler, 85'i meslek kuruluşları ve sendikalar, 30'u da hükümet temsilcileri tarafından dolduruldu.

Konseyin açılışı geniş güvenlik önlemleri altında Millet Meclisi'nde yapıldı. Açılış konuşmasını yapan General Liamine Zeroual konuşmasında hükümetin başlıca iki politikasını tekrarladı: Şiddet olaylarını azaltarak istikrarı tekrar sağlamak ve kanunlara saygılı kesimlerle diyalogu devam ettirmek. Fakat bu konuşmasında, önceki konuşmalarından farklı olarak bütün politik güçlerle diyalog kurulmasından bahsetmedi. Cezayir gazeteleri bu farklılığı, yetkililerin FİS ile konuşmaya niyetli olmadığı şeklinde yorumladılar.

Aynı gün Müslüman militanlar Rus askeri danışmanlarına eskortluk eden askeri konvoya bir saldırı düzenledi. Çıkan çatışmada 25 Rus'tan üçü öldü, beşi yaralandı. Onbir Cezayir askeri de saldırı sonucu öldü. Olay sonrası Moskova, Cezayir hükümetini ülkede halen bulunmakta olan 1100 Rus'un daha iyi korunması hususunda uyardı. Bu olayda ölenlerle birlikte, Müslüman militanların Eylül ayından beri gerçekleştirdiği saldırılar sonucu ölen yabancı sayısı 37'ye yükselmiş oldu.

Middle East International

Avrupa'nın Mağrip Politikası

Fransa ve İspanya'nın çabaları sonucu AT, Kuzey Afrika ülkeleriyle daha yakın siyasi ve ekonomik ilişkiler kurulmasını öngören planlarını uygulamaya koydu. 16 Mayıs tarihinde Brüksel'de gerçekleştirilen AT ülkeleri Dışişleri Bakanları toplantısında söz alan Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe konuşmasında Cezayir'deki siyasi belirsizliğin Avrupa güvenliği için tehlike oluşturduğuna değindi ve sonunda meslektaşlarını Cezayir ekonomisinin istikrara kavuşturulması için daha fazla para harcanması konusunda ikna etmeyi başardı.

Brüksel, Cezayir'deki yeni hükümetin IMF ile birlikte yürüteceği ekonomik reform programının belirlenmesi ve Paris Kulübü ile yeni ödeme takvimi üzerinde anlaşmasının ardından Cezayir'e 130 milyon dolar yardım yapmayı daha önce kararlaştırmıştı. Paris, bu yardıma ek olarak 175 milyon dolar tutarındaki bir yardımın da acilen Cezayir'e sağlanması için talepte bulundu. Başbakan Jacque Delors, geçtiğimiz günlerde Cezayirli yetkililerle yaptığı görüşmelerde, yetkililere yeni iş alanları açılması ve düşük maliyetli evlerin bir an önce inşa edilmesi tavsiyesinde bulundu.

İsrail ile birlikte Mağrip, ülkeleri AT ile olan ilişkilerini geliştirirken kenarda kalmaktan korkan Mısır, Dışişleri Bakanı Amr Musa vasıtasıyla, AT'nin oluşturmayı planladığı Avrupa-Akdeniz serbest ticaret bölgesi içerisinde yer alma isteğini dile getirdi. Avrupa Geliştirme Komisyonu üyesi Manual Marin, Mısır'la ilişkileri geliştirmeye hazır olduklarını söyledi. Marin, yeni bir anlaşma için Tunus'ta yapılan görüşmelerin de oldukça iyi gittiğini belirtti.

Ayrıca, Gazze ve Eriha bölgesinde ev ve okul inşası için yapılan 29 milyon dolar yardıma ek olarak Filistin Polis Kuvveti için de 9 milyon dolar ayrıldı. Yetkililerden alınan bilgilere göre AT, Avrupa Yatırım Bankası'ndan gelecek 44 milyon dolar yardıma ek olarak, 1994 yılı içerisinde 44 milyon dolar daha yardım yapmayı planlıyor.

Mid. East Int.

Mısır Milli Diyalog Komitesi

Mısır Başkanı Hüsnü Mübarek, rejimi iç ve dış tehlikelerden korumak ve "terörle mücadele" etmek amacıyla bir "Milli Diyalog Komitesi" oluşturdu. Meclis'teki 10 muhalefet partisinin ve Hükümet üyelerinin katılımıyla oluşturulan komiteye Meclis'teki İhvan üyeleri alınmadı. 1993 Kasım'ında planlanan "Milli Diyalog" projesinin ilk uygulaması, 29 Mayıs günü Mübarek'in başkanlığında oluşturulan bir platformla gerçekleştirildi. Bu organizasyonun sönük geçmemesi ve ses getirebilmesi için Mübarek bugüne kadar, müslümanlara yönelik bir dizi saldırı harekatı başlattı. İslami Cihad ve Cemaat-i İslami'ye yönelik saldırılar ve tutuklamalar gerçekleştirildi. Bu cemaatlerin iki üst düzey yetkilisi şehid edildi.

Bunların dışında müslümanlara yönelik basında karalama kampanyası başlatıldı. Televizyon dizilerine İslam karşıtı 5 yeni dizi daha eklendi. Rejim eğitim alanında da müslümanları tasfiye etmeye başladı. Yüzlerce eğitimci devlet karşıtı olmaktan dolayı son aylarda tutuklandı. Mübarek, Cezayir'de yaşananların yenilenmemesi için Müslüman Kardeşler'in potansiyelini sindirmeye yönelik de operasyonlar düzenliyor.

Le Monde

Mısır'da Zulüm Devam Ediyor

Mısır'ın tanınmış müslüman avukatlarından Abdülharis Medeni tutukluluğu esnasında şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti. Polis, Medeni'nin ölümüne astım krizinin neden olduğunu söyledi. İçişleri Bakanlığı'nca 26 Nisan tarihinde evinden alınan 32 yaşındaki Avukat Medeni, 24 saat süren sorgulamanın ardından şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti. 5 Mayıs gününe kadar vücudu ailesine teslim edilmedi ve ikinci bir otopsi talebi de reddedildi. Bakanlık ise yaptığı açıklamada Medeni'nin nihayetinde bir terörist olduğunu belirtti.

Medeni, Cemaat-i İslami'nin ruhani lideri olduğu iddia edilen Şeyh Ömer Abdurrahman da dahil bir çok radikal müslümanın savunmasını üstlenen Müslüman Avukatlar Derneği'nin bir üyesiydi. Dernek, Mısır Barosu'nu olay karşısında tavır almaya çağırdı. Genç müslümanların hükümete karşı daha aktif bir tavır alması için sürekli sıkıştırdığı Baro, birçok sendika gibi daha liberal görüşlere sahip Müslüman Kardeşlerin kontrolü altında. Mısır İnsan Hakları Derneği'nin raporuna göre Nisan ayı içerisinde çoğunluğu müslüman 27 avukat herhangi bir sebep gösterilmeksizin tutuklandı.

Medeni'nin şehit edilmesi gidişatı değiştirdi. Baro, tutuklu avukatların serbest bırakılması ve Medeni'nin ölüm nedeninin ortaya çıkarılması için 17 Mayıs günü ülke çapında grev başlattı ve protesto yürüyüşü düzenledi. 3000 kadar avukatın Mübarek'in ofisine doğru yürümek istemesi sonucu polisle aralarında çatışma çıktı. Olay esnasında 40 gösterici ve sonrasında da 8 avukat evlerinden alınarak tutuklandı. Yeni güvenlik yasasına göre şüpheliler 60 gün gözaltında tutulabiliyor.

Mid. East lnt.

Amerikan Yahudi Cemaati Azalıyor

Şimon Peres, Amerika Birleşik Devletleri'nde Yahudi cemaatinin nüfusunun on yıl içinde 5.9 milyondan 5.4 milyona düştüğünü belirterek bundan çok endişe duyduğunu açıkladı. Buna karşılık, İspanyol, Afrikalı ve Asyalı cemaatlerin arttığı gözlemleniyor. Bu cemaatler arasında Yahudi cemaatine ve İsrail Devleti'ne pek dostça bir yaklaşım da mevcut değil.

Şimon Peres'in bu konudaki demeci şöyle: "Çok kaygı duyuyorum, ABD'de Yahudi cemaati arasında karışık evliliklerin oranı %50'yi geçiyor ve bu evliliklerden doğma çocukların sadece %28'i kendilerini Yahudi olarak tanımlıyorlar. Birkaç sene içinde, İsrail'in Yahudi nüfusu, Amerika'dakini geçecek; fakat bu durum ne yazık ki İsrail nüfusunun artışından değil, Amerikan Yahudi nüfusunun azalmasından kaynaklanacak"

Şalom