Haksöz 100. sayıya ulaşmakla geleneğimizde olmayan bir başarıya imzasını attı. Bu başarı 100. sayıya ulaşmakla beraber, ilkeli, seviyeli direnci önceleyen bir duruşla daha da anlamlı hale geldi.

Dergi; bu alandaki tutarlılığını, vahyi merkeze alma özelliğinden kaynaklanan yürüyüşü ile kazandığını da her alanda göstermektedir.

Kur'ani değerlerin yaşanması ve korunması merkezli bir anlayışın bizi diri tutacağını da anlamamızda bize yeni ufaklar açmış ve genişletmiştir.

Özellikle savrulmaların, çözülmelerin, çürümelerin yaşandığı ve buna ideolojik kılıfların uydurulduğu dönemler değerlendirilmeye alındığında, derginin gösterdiği direnç her zaman takdirle karşılanmıştır.

Bu cümleden olmak üzere ele aldığı konuların, son süreç gözönüne alındığında, İslami bilinçlenmeye katkıları yukarıda söz ettiğimiz gibi verimliliği en yüksek düzeyde olmuştur. Bu zeminde yalpalamadan ayakta durmak, başlı başına bir mesaj özelliği taşımıştır. Bunun yanında bilinçlenme açısından ileriye taşıma görevini de her sayısında hissettirmiştir.

Yer verilmesi gereken konular açısından temel iki eksiklik göze çarpmaktadır. Birincisi, sosyo ekonomik değerlerin toplumsal yapı içindeki yerinin yeterince analiz edilmeyip, çözüm yollarının/tekniklerinin yetersizliği. İkincisi ise; tarih araştırmalarındaki eksikliği. Bu iki konunun, modern zamanların toplumunun değerlendirilmelerindeki önceliği giderek kendini hissettirmektedir. Bu alandaki eksiklik uzun vadeli, sistematik bir çalışma gerektirmektedir.

Gündemi oluşturan konuların tüm coğrafya merkezli bir çalışmayla daha verimli hale getirilebileceği, üzerinde düşünülmesi gereken bir başka konudur. Şöyle ki, bu konuların, derginin bulunduğu İstanbul'da daha yoğun yaşandığı kabul edilmekle beraber, diğer bölgelerin etkinliklerinde daha dikkatli ve daha yoğun yaklaşılırsa sonuçlar daha sağlıklı alınır. Özellikle dergi temsilcilikleri yoluyla bu yaygın gündemleşme sağlanabilir. Bu yolla Anadolu'dan gelecek değerlerin de önü açılmış olabilir.

Vahyi ilkelerin sosyalleştirilmesindeki ısrarı doğru bir istikamet üstüne olmakla beraber daha net ayrıntılı bir çehreye büründürülmelidir. Özellikle günlük pratik hayatta elle tutulur bir yoğunlaşmaya doğru adımlar atılmalıdır. Bu konuda öncelikli konular tesbit edilmeli, bunlar üzerinde gerekli çalışmalar yapılmalıdır.

En çok ilgi uyandıran yazıları sırasıyla, Kur'an çalışmalarına bağlı olarak usuli tartışmalar, yöntem, gündem, siyasi analizler ve diğerleridir.

Son 2.5 senelik konjöktürde yukarıda değindiğimiz gibi direnişe katkı anlamında en öndeki yerini almıştır. İstikbara karşı, onurlu ve kişilikli direnme konusunda gereken cevabı vermiştir. Özellikle üniversitelerdeki başörtüsü direnişindeki katkısı, uzlaşmacılığa, ricacılığa, kendiliğindenciliğe karşı bir set görevi görmüştür. Direnişçilerin sesi, gücü, dayanakları ve sığınakları olan dergi, bu görevini diğer bölgelere de taşımada üstüne düşeni yapmıştır.

Haksöz'ün bundan sonraki yayın hayatında, "Adaleti ayakta tutan şahitler" olma çabasının artan bir nitelikle devam edeceğine inanıyoruz.

Dua ve selamlarımızla...