Bugünkü Bunalımın Sorumlusu Kim?
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Sayın Bayram Meral, ülkemizin içine düşürüldüğü büyük ekonomik krizden IMF'nin sorumlu ve suçlu olduğu görüşünü son olarak, sivil inisiyatifin düzenlediği ve 24.03.2001 tarihinde Ankara'da yapılan toplantıda tekrar etmiştir.
Sayın Başkanın bu düşüncesini doğru bulmuyorum; bunu daha önce de, değişik vesilelerle kamuoyuna duyurdum. Önemli olan IMF'ye muhtaç olmadan kendi işimizi kendimizin görebilmesidir. Ne yazık ki, Türkiye, yaklaşık 40 yıldır, ekonomik sorunlarının çözümünde IMF ve Dünya Bankası'ndan yardım ve destek istemektedir. Yardım istenilen kişi ve kuruluşun, yardım isteyenin kendi şartlarına göre hareket etmesini istemesinin, yadırganacak bir tarafı yoktur.
Ülkemizin bugün içinde bulunduğu ekonomik bunalımın sorumlusu, hükümettir. Ondan önce bu bunalımın temelinde 28 Şubat sürecine dayanan ekonomik ve siyasi gelişmelerin yattığı inkâr edilemeyecek açıklıktadır.
Bugünkü bunalımın temelinde, Sayın Bayram Meral (TÜRK-İŞ Başkanı), Sayın Rıdvan Budak (DİSK Eski Başkanı), Sayın Refik Baydur (TİSK Başkanı), Sayın Fuat Miras (TOBB Başkanı), Sayın Derviş Günday (TESK Başkanı)'ın, 'demokrasiyi kurtarıyoruz' gerekçesinin arkasına sığınarak destekledikleri 28 Şubat süreci yatmaktadır.
Artık tartışmasız bir hâle gelen bu gerçeği gözardı ederek olumsuzlukların sorumluluğunu IMF'ye fatura etmek, doğru ve inandırıcı değildir.
Başbakan Sayın Bülent Ecevit, ekonomik bunalımı 'çağdışı IMF Politikaları'na bağlamış; Başbakan Yardımcısı Sayın Mesut Yılmaz ise, IMF politikalarının hükümet tarafından çok sıkı bir şekilde uygulanmasının bunalıma yol açtığını kabul ve itiraf etmişlerdir.
Hükümetin kendi politikalarından kaynaklandığını kabul ettiği sorunları, Sayın Meral, IMF'ye mal ederek ve 'hükümetten daha çok hükümetçi' görünerek, eğer 'Beşler'in sorunlardaki ortaklığını örtmek/gizlemek istiyorsa, bu hiçbir şekilde inandırıcı olamaz.
Sayın Meral'in de içinde bulunduğu sivil inisiyatif ve emek platformunun, 'düşüncelerimizi alırlarsa hükümete destek veririz' anlayışından, bunca olumsuzluklara rağmen vazgeçmemelerini hayretle izliyorum.
Oluşturulacak yeni istikrar programı, Sayın Kemal Derviş'le takviye edilmesine rağmen, yine işçilerin, memurların, emeklilerin, küçük çiftçi ile esnafın ve işsizlerin sırtına yüklenecektir.
Yıllardan beri sendikacılık yapan ve bugün Türk işçisini en üst düzeyde temsil eden Sayın Meral'in buna gönlünün nasıl razı olacağını merak ediyorum.
- Şeytana Hayır
- Yoksullaşan Halk, Azgınlaşan Dikta ve Sistemin Derin Krizi
- Kriz Dersleri
- Kriz Ekonomisinde Çöküş ve Sahte Umutlar
- Yeni Bir Adamla Birlikte Yeni Umutlar
- Her Krize Bir Derviş
- IMF Politikaları, Türkiye'yi Bir Kez Daha İflas Ettirdi
- Bugünkü Bunalımın Sorumlusu Kim?
- Kürt Sorununda Yeni Strateji ve Newruz
- “İslamcılık” ve Safların Farklılığı -2
- Ahireti Tercih Etmek Dünyayı Terk Etmeyi Gerektirir mi?
- Kur’an’ın Anlaşılması ve Batı Dillerine Çevirisi
- Meşhur Politik Sezgileri Turabi'yi Hapse Düşürdü
- BOSNA’nın Hâli Nicedir?
- Kemalistler Yeni Rol Arayışında
- Amin Maalouf ve “Ölümcül Kimlikler”i
- Osmanlı Gayr-i Müslimlerinin Romanı -2
- Dilemma
- Seni İdam Edeceğim
- Çuvala Sığdırılamayan Susurluk
- Sadece Atlar mı Sarhoş?
- Çık Git
- Zindan Mektupları -6
- Hem Dersini Bilmiyor Hem de Şişman Herkesten