Bir Gerçeğiz ve Geleceğiz
Adı umut olsun çağımızın. Güneş yüzümüze çarpsın her sabah. Aydınlığı yollarımıza döşeyelim. Sabahın dingin şafağından, gece yarılarına kadar mütemadi bir şekilde, yaratıcımız için çarpsın yüreğimiz. Ve onun için secdelere kapansın yüzlerimiz.
Uçurtmalarımız vuranlara inat, geleceğimizi ezenlere, ezilmişlere, çamurlanmış kalplerini görmeyip de, çamur sıçramış elbiselerimize dokunanlara ve birbirinin yüreğine saldıranlara inat, sarılalım birbirimizin yüreklerine, Birbirimizi hatırlayalım. Tanıyalım ve doğrultalım birbirimizi.
Büyüklüğümüzü mücadelemizin büyüklüğüyle tartalım. Yan yana oturmakla, yan yana durmakla birlikte olunulmadığını, büyük adam olmadan önce, adam olmanın gerekliliğini hatırlatalım birbirimize.
İslam'ın gölgesinde sağlam bir dayanak bularak, girişeceğimiz her işe doğruluk ve içtenlik üzere girmemizi, bırakacağımız her işi de doğruluk ve içtenlik üzere bırakmamızı sağlaması, bize katından yardımcı bir güç bahşetmesi için, büyük sözler söylemekten alıkoyması, yoksulluğumuzu, benliğimizi unutturmaması için sonsuz dualara açalım ellerimizi.
Yürekten yüreğe fısıldayarak cennet kokulu sevdamızı, sevgimizi; kardeşçe çoğaltalım sesimizi. Ve kıskansın tarih, kıskansın ve selamlasın, selama dursun bizi.
Ve Muhammedi mesaj yeniden diriltsin kalplerimizi. Özgürlüğümüzü teslim etmeden hiçbir zorbaya, onurlu günler için yeniden yürüyelim dağlara. Yeniden bir Kafkas ve Afgan dağımız olsun. Yeniden aşınsın yollar ve yeniden aşılsın dağlar.
Ve biz...
Yanımıza alarak tüm yaşadıklarımızı, Beyazıt'ı, kıyama kalkan meydanları. Kavgamızı ve aşkımızı, ayaklarımızı vura vura yeniden girelim dünyaya. Derin öfkemiz, ayet bakışlı gözlerimiz ve cesaret dolu yüzlerimizle yıkalım bu karanlık çağı. Rahman'ın yardımı sayesinde bizim ellerimizle cezalandıralım inkarcıları.
Yaşadıkça biz, var oldukça umutlarımız, bitmez bu yoldaki yolculuğumuz. Eşlik etsin bize Süleyman'ın karıncaları, Salih'in devesi. Asası Musa'nın ve İbrahim'in ateşi.
Sıraya koyalım önceliklerimizi. Medine'den önce Mekke olalım. Yeniden inşa edelim Nuh'un gemisini. Ve gözyaşlarından binlerce Yusuf yeşersin diye ağlasın Yakuplar yeniden.
Ve sonunda şöyle yazalım dünya haritasının her bir ülkesinin her bir köşesine:
Biz bir gerçeğiz, değişmeyeceğiz, geleceğiz.
Ve biz, ayaklarımızı vura vura, inadına, yeniden dünyaya gireceğiz...
Göreceksiniz!
- İslam Coğrafyası ve Ramazan
- Türkiye ve AB İlişkileri: Karşılıklı Yalanlarla Sürdürülen Bir Oyun mu?
- Varoluşumuzun Sürekliliği ve Gelişim
- Katılım Ortaklığı Belgesi ve İki Tür Kuşatma
- Yolsuzluk Demokrasisinde Oligarşik Bankacılık
- Aksa İntifadası: Ümmete Umut Mesajı
- Mescid-i Aksa İntifadası Fethi Şikaki’yi Selamlıyor
- Filistin Gerçeği
- Türkiye Özbekistan'da Ne Arıyor?
- Mısır Seçimlerinde Müslüman Adayların "İntifada" Zaferi
- Bir Bütünün Parçaları: Baskı, Zulüm ve Yolsuzluk
- Bürokratik Devlet Hem Sayar, Hem Söver!
- 'Sıra Bize Gelmeyebilir" mi? ya da Yollar Kesilmeden Yürümek
- YÖK Protestoları
- Zorla Eğitim Olur mu?
- Genelkurmay Hakkında Suç Duyurusu
- Ata Sporunda Atatürk Münkirleri Ha!..
- Haydin İ'tikafa!
- Nüzul Sürecinde Kavramlar -2
- Kur'an Kıssalarında Gerçeklik
- İslam Fakat İslam
- Modernizasyon Kavramı
- Komplo Teorileri Üzerine Tamamlanmamış Notlar
- Hangi Firavun, Hangi Musa?
- “Ben Beyrut”