1. YAZARLAR

  2. Mustafa Yılmaz

  3. Ben Sana Demedim mi Ağabey

Ben Sana Demedim mi Ağabey

Haziran 2013A+A-

İsmail Ceyran'a

 

Balıkların delirdiğini gördüm

Karanfillerin kan kustuğunu

Güneşin donduğunu

Heykellerin konuştuğunu

Kanın ağladığını

Suyun yandığını gördüm

Zaman çarmıhtaydı

Ben bunları gördüm

 

Bilek toprağa uzanınca anlamı kavranan

Şeyler vardır mesela

                kan giyinen çocuklar

                kan kusan rotatifler

kan içen adamlar

 

Hangi acı yürüyor ön safta

İdlib mi Hama mı

Halep mi Şam mı

Göçmen bir kıyamet olmuşken ölüm

Retoriğin münafık yüzünü

Yaylım ateşiyle kırarak yürüyor çocuklar

 

Dimdik başları mezar kitabesi değildir

Onurlu bir günün yükselen bayrağıdır

Müsekkin çeken aydınların

Zamansız muhasiplerin

Uzun bacaklı defterdarların

Kararsız mühtedilerin

Geveze entellerin

Kekeme vaizlerin

Yorgun hatiplerin

Suskun katiplerin

Kül döken ellerini utandıran

Temiz kolalı gömleklerini

Nazik ve nazenin cümlelerini

Lağvedilmiş zihinlerini

Vebalı kalplerini

Onurlu ve zarif bir bakışla

Aşağılayan çocukların

 

Çocuklar kolaylaştırıyor ölümü

Bir yüzgörümü inceliğinde

Islık çalarak geçiyorlar

Ölümün alkışları arasından

Bir leyl-i meccani olarak

 

Islak yağmurlardan

Kara güneşlerden

Ateş yanan sokaklardan

Şehvetli aynalardan sarkan

Kelimeleri çatlatan yaraları sağaltmadan

Şiire diz çöktüren

Müsellah bir bilinç olarak

Ezelden ebede koşan

Kurşunla gök sofraları kuran

Tırnaklarını söze geçirmiş

Şehadet oluyor çocuklar

 

Haritalar kanla doluyor

Güz serazat bir yaprak olarak düşüyor

Bir utanç anıtı yükseliyor yanıbaşımızda

Ölüm nar gibi yarılırken sokaklarda

 

Çeliğin mağrur çaykaralığı yahut

Kurşun sevdasından yanıp yakılan

Bir meneviş değil de

Bir böğürtlense yüreğim

Ellere çıksın karası

 

Dağlanmış dağarcığımızdır dağlar

Sokaklarsa yürürken büyüyen zambak

Şavkımız vurunca namlulara

Irmakları dinlendirmek için

Ateşte gül yetiştiren çocuklar

Bir tutam yaralı zencefil oluyor

Annelerin göğüslerinde

 

Mabetlere uzaktan bakan bir ayindir çocuklar

Dakikalar usul usul cinayetleri yazıyor

Onuru yıkamaz en büyük depremler bile

Kargışlanmıştır doyumsuz hayata olan aşk

Dünya usanıp gidiyor bizden

Sırasını şaşırmış dağlar gibi

Yürüyünce şehre çocuklar

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR