1. YAZARLAR

  2. Haksöz

  3. Batılı Delegasyondan Türkiye İnsan Hakları Eleştirisi

Batılı Delegasyondan Türkiye İnsan Hakları Eleştirisi

Haziran 1998A+A-

Avrupa'daki bazı insan hakları dernekleri ve platformlardan oluşan ve HDR öncülüğünde kurulan 20 kişilik "İnanç ve Düşüncelere Özgürlük Delegasyonu" Türkiye'deki hak ve hukuk ihlallerini gözlemlemek için 18 Mayıs 1998 günü İstanbul'a geldi. Delegasyon, kendilerine destek vermek üzere Avrupa'dan birlikte gelen 80 kişilik izleyici grupla birlikte aynı gün Tarık Zafer Tunaya salonunda İHD ve Mazlum-Der İstanbul başkanlarının da katıldığı bir basın toplantısı düzenledi. Türkiye'de inanç ve düşünce özgürlüğü üzerine yapılan baskıların kınandığı bu toplantıdan sonra Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde başörtüleri nedeniyle derslere ve sınavlara alınmayan öğrenciler fakülte bahçesinde ziyaret edildi. Delegasyon daha sonra 312. madde nedeniyle hukuki takibata uğratılan İst. Belediye Başkanı Tayyib Erdoğan'ı ayrıca MÜSİAD üyelerini yerlerinde ziyaret ettiler.

Delegasyon, Avrupa'ya döndükten sonra izlenim ve görüşlerini içeren bir rapor yayınladı. Almanya başta olmak üzere Avrupa'daki tüm basın kuruluşlarına, parlamenterlere ve insan hakları kuruluşlarına gönderilen raporun kanaatler bölümünde şu görüşlere yor verildi:

* Kanaatimiz odur ki; Türkiye'de inanç ve düşünce özgürlüğü gittikçe ağır baskılar altına alınmaktadır.

* Binlerce öğrencinin başörtülü, sakallı oldukları için fakültelere alınmamasına şahit olduk.

* Üniversite yönetimlerinin, Milli Güvenlik Kurulu kaynaklı yönetmelik ve talimatlarla idare edildiği kanaatimizin, görüştüğümüz öğrenci, öğretim üyesi ve insan hakları dernekleri tarafından da dile getirilmesi oldukça anlamlıdır.

* Dernekler, vakıflar ve bütün sivil toplum örgütleri üzerindeki baskılar hâlâ sürmektedir.

* Düşüncelerinden dolayı yargılanan gazeteci sayısı her geçen gün artmaktadır.

* Halen kitap toplatma, gazete ve dergi kapatma, TV kanalları üstündeki baskılar tüm hızıyla devam etmektedir.

* Mali sorunlar dahi siyasileştirilerek belli sermaye grupları üzerindeki fiili baskı, boykot ve ambargolar; ticaret yapma özgürlüğünün önündeki engellerin en bariz göstergesidir.

* Türkiye Cumhuriyetinin şahsında inanç ve düşünce özgürlüğüne yönelik baskı ve yasaklar, temelde bir insanlık sorunudur. Tüm dünyadaki onurlu ve erdemli insanları her tür zulme karşı duyarlı olmaya ve tavır almaya çağırıyoruz!

Delegasyon içinde yer alan Uluslararası Katolik Barış Hareketi temsilcisi P. Wolfgang Jungheim Türkiye'ye yönelik bu inceleme gezisiyle ilgili Alman basınına anlamlı bir açıklama yaptı. Jungheim'in, açıklamasındaki bazı vurgular şunlar:

"...Türkiye hükümetinin ve MGK'nın anti-demokratik ve insan haklarını hiçe sayan uygulamaları halen devam etmektedir. Türkiye'de herhangi bir birey veya kurum, devlet gibi yani resmi ideoloji paralelinde düşünmüyorsa ya terörist ya da fundemantalist olarak kamuoyuna yansıtılmakta ve böylece toplum nezdinde mahkum edilmeye çalışılmaktadır. Bu mahkum edilen insanlar; bazen belediye başkanı, bazen iş adamı, bazen yüksek öğrenim yapmak isteyen başörtülü öğrenci, bazen insan hakları savunucuları, bazen de parti üyeleri olmaktadır. Bunların Refah ve HADEP'li olması fark etmemektedir. Kim toplumda haksızlığı dile getiriyorsa baskı ve suçlamaların oku ona yöneliyor.

Türk medyası malum çevrelerin talimatlarına göre olayları saptırarak kamuoyunu yanıltıyor ve bu suçsuz insanlar mahkum ediliyor..."

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR