Batı Avrupa'da yaşayan Türkiyeli müslümanlar, Türkiye'deki müslümanlara yönelik baskılar karşısındaki duyarlılıklarını, gerçekleştirdikleri değişik etkinliklerle ortaya koymaya devam ediyorlar. Hatırlanacağı gibi, 8 yıllık kesintisiz eğitim dayatması karşısında, özellikle Almanya'da yaşayan müslümanlar, konuya duyarlı olduklarını, düzenledikleri mitinglerle ilan etmişler; yaşadıkları bölgelerde aynı duyarlılığın oluşması yönünde çaba sarf etmişlerdi.

Almanya'da yaşayan müslümanlar, cuntacıların başörtüsüne yönelik saldırıları karşısında da sessiz kalmadılar. Almanya'nın bazı şehirlerindeki camilerde Cuma namazını müteakip İrşad imzalı bildiriler dağıtarak, konuyla ilgili duyarlılıklarını ortaya koydular.

'Almanya'da dağıtılan bu bildirinin bir özetini ilginize sunuyoruz.

"75 yıldır halkı yok sayan: halkın inancına, kimliğine kültürüne karşı bir savaş sürdüren; ülkenin ekonomik kaynaklarını yağmalayan mevcut oligarşik sistem, her alanda iflasın eşiğine gelmiş bir durumda. Özellikle de kendileri için en büyük tehlike olarak algıladıkları İslami gelişimi bastırma ve yok etme politikasının başarısızlığı zalimleri hırçınlaştırıyor.

Kurulduğu günden beri baskı ve şiddetle halkı sindirmeye çalışan diktatörlük, uğradığı başarısızlığa paralel olarak saldırganlığının dozunu yükseltiyor.

28 Şubat adıyla anılan ve fiili bir darbenin ülkeye egemen kılındığı son bir yıl ise şüphesiz, düzenin İslam'la savaşının en çirkin örneklerine sahne oldu ve olmaya da devam ediyor.

Laik diktatörlüğün saldırganlığının yeni hedefi: Başörtüsü.

Düzenin İslam'a karşı yürüttüğü savaşın bir uzantısı olarak başörtüsü her yerde yasak duvarlarıyla çevrelenmeye çalışılıyor. Müslüman kadının kimliğinin ve iffedinin bir simgesi olan başörtüsü kamu kurumlarında, okullarda ve üniversitelerde yasaklanıyor. Başörtülerini çıkartmayı kabul etmeyen memur ve öğrenciler işten atılma, derse sokulmama gibi muamelelere maruz kalıyorlar.

Bugün Türkiye'de binlerce, yüzbirlerce, milyonlarca bayan Kur'an'ın açık bir emri olan başörtüsü taktığı için, yani sırf Rabbim Allah'tır dediği için, devlet tarafından aşağılanıyor, dışlanıyor, cezalandırıyor.

Başörtüsü zulmünün en son olarak uygulanmaya çalışıldığı mekanlar üniversiteler. Sözde bilim yuvaları olan üniversitelerde adeta askeri kışla mantığı hakim kılınmaya çalışılıyor. Bu eğitim döneminin başından itibaren, lokal olarak uygulamaya konulan başörtülü öğrencilere kimlik vermeme, kimi fakültelerde derslere almama gibi engellemeler, artık okul kapısından içeri sokmama şeklinde genel bir yasağa dönüşüyor Ne ilginçtir ki yıllardır müslüman aileleri, kız çocukların, okula göndermemekle suçlayan düzen, başörtülü kızların eğitim hakkın, gasbediyor. Polis kuşatması altına alman okular asıl sahipleri olan öğrencilere kapatılıyor. Okula girmekte ısrarlı öğrenciler jopla, dayakla engelleniyor.

Peki düzenin bu baskıcı, insan hak ve özgürlüklerini hiçe sayan tavrı tepkisizlikle mi, sessizlikle mi karşılanmıştır? Hayır!

Baskı ve zulüm karşısında müslüman öğrenciler onurlu bir tavır koymuş ve direnişi hak ve sorumluluklarını en güzel biçimde haykırmışlardır. Başörtüsü adı altında İslami kimlik ve değerlerimize yapılan bu saldırıyı müslüman öğrenciler halkla birlikte günlerdir meydanlarda, sokaklarda protesto etmektedirler. Müslüman öğrenciler eylemleriyle saldırının bir metrelik bez parçasını değil, doğrudan İslam'ı, Kur'an'ı hedef aldığını en açık bir biçimde dile getirmektedirler Ve yine bu eylemlilik ile şu gerçeğin de altını çizmektedirler. Müslümanlar haklarını, özgürlüklerini zalimlerin lütuflarıyla değil, ancak ve ancak direnerek elde edebilirler.

Bizler de kardeşlerimizin yükselttiği onurlu çağrıya, direniş çağrısına katılıyoruz. Almanya'da yaşayan müslümanlar olarak kardeşlerimizin sürdürdüğü başörtüsü direnişini kendi direnişimiz olarak gördüğümüzü, Türkiye'deki kardeşlerimizle aynı sorumluluk bilincini paylaştığımızı ve dayanışma içinde olduğumuzu ilan ediyoruz. Başörtüsü yasağı adi, iğrenç ve ilkel saldırıya karsı direnen kardeşlerimizi selamlıyor, onlarla birlikte biz de söz veriyoruz:

BAŞÖRTÜSÜ ONURUMUZDUR; KORUYACAĞIZ!"