1. YAZARLAR

  2. Özgür-Der

  3. Başörtüsü Direnişini Belgelendiren 'Şahitlik' Adlı Albüm Toplatıldı

Başörtüsü Direnişini Belgelendiren 'Şahitlik' Adlı Albüm Toplatıldı

Aralık 1999A+A-

28 Şubat süreciyle başlayan başörtüsü yasağına karşı yükseltilen "Başörtüsü Direnişi", bugüne kadar bir çok basın organında dile getirildi; konuyla ilgili bir çok panel, konferans düzenlendi; hak ihlalleriyle ilgili idari mahkemelerde bir çok dava açıldı ve kazanıldı. Mevcut yasalara göre herhangi bir yasak olmamasına rağmen kararnamelerle başörtüsü yasağı keyfi olarak uygulandı, başörtülü kimliklerini korumak isteyen bir çok öğrenci okullardan atıldı veya uzaklaştırıldı, haklarını almak için direnen bir çok genç gözaltına alındı ve bazıları işkence gördü. Başörtüsü direnişini destekleyen Malatyalı bazı müslümanlar ise direnişe katılanlara korku olsun diye idam talebiyle yargılanmaya başlandı. Bu ülke halkının saygı duyduğu değerler bir avuç azınlık tarafından mevzuata uydurulup yasaklanırken, haklarını arayanlar ise değişik tehditlerle korku atmosferine sokulup sindirilmek istendi.

Ancak tüm baskılara rağmen direniş ruhu tasfiye edilemedi. Baskılar, gözaltılar, işkenceler, tutuklamalar önemli bir halk kesimini şimdilik susturdu. Ama kalplerde yaşanan öfke ve özgürlük ateşini tutuşturan birileri hep oldu. Dün, direniş bu öncü ve şahit kişilerin yürekli ve inançlı tavırlarıyla yükseldi, bugün de aynı kararlılığı taşıyan onurlu ve tavizsiz kişilerin varlığı ile sıcaklığını alabildiğine koruyor. Baskı ve yasaklar kitlelere sistemin gerçek yüzünü öğretirken, direniş örnekliği ise çıkış ve çözüm yolunu gösteriyor.

Ve yaşanan zulmü ve ortaya konan direnişi hatırlanması ve ibret alınması için kronolojik olarak fotoğraflarla ve direnişe ışık tutan yazılarla kayda geçip güzel bir dizayn ile belgeleştiren bir albüm önümüze getirildi. Albümün adı, "Şahitlik". Alt başlığı ise, "28 Şubat Sürecinde Başörtüsü Direnişi".

Sayfalarını açtığımızda sanki tarihe kayıt düşen bir albümle değil de, yaşadığımız veya yaşamamız gereken bir çağrıyla karşılaşıyoruz.

Fatih Fevzipaşa Caddesine doğru yumrukları havada ve sloganlarla yürüyen direnişçi kızların fotoğraflarının altında hemen "Arkadaş" nidasıyla başlayan bir çağrı yer alıyor: "Sindirilmiş umutlar açılır meydanlara / Bu aşkta bu kavgada varım diyenlere / Merhaba..." Bünyamin Doğruer'in dizeleriyle başlayan çağrıyı Ali Değirmenci başka bir direniş fotoğrafının altında sürdürüyor: "Binlerce Teşekkür Size" ve devam ediyor "Tarih değişti, hayatın akışı değişti sizinle. Sizinle, yüzyılların sinikliği, yanlış kabullerini taşıyıp gelen ve ister istemez hepimize kendini dayatan koca bir gelenek değişti, İslam'ın direnen, dönüştüren ve aydınlığa çıkararak, onur bahşeden güzel ve anlamlı yüzü, evlerden okullara, çarşılara, alanlara taştı sizin emeklerinizle..."

Albüm 5 Ekim 1997 tarihinde İstanbul Üniversitesi önünde başlayan, sonraki günlerde sokaklara, caddelere, meydanlara taşan ve sayıları yüzlerden onbinlere ulaşan başörtüsü direnişçilerinin fotoğraflarını güzel bir seçkiyle kronolojik olarak bir araya getirmiş. Resimlerin aralarında yer alan ve direniş sırasında yazılmış anlamlı şiirler, deneme yazıları ve bildiriler insanı eylem meydanındaymış gibi heyecanlandırıyor.

Hepsinden önemlisi bu bir tarih ve bir tarihin belgelenmesi, İstanbul Üniversitesi kampusu önünde oturma eylemi, Beyazıt Meydanı'ndaki büyük gösteri, İ.Ü. Fen Fakültesi önüne, İ.Ü. Çapa ve Cerrahpaşa Tıp Fakültelerine yürüyüşler, el ele eyleminde boğaz köprüsünün aşılması, gözaltılar; joplara, zehirli gazlara, panzerlere rağmen engellenemeyen yürüyüşler, 6 Kasım YÖK protestosu, İ.Ü. Edebiyat Fakültesi önündeki büyük direniş ve Edirne'den Malatya'ya, Almanya'ya kadar ulaşan direniş çığlıkları fotoğraflarla önemli bir belgesel oluşturmuş bu albümde.

Albüm, Özgür-Der etkinliklerini de tanıtan Özgürlük Girişimi Dergisi'nin eki olarak Kasım ayının son günlerinde yayınlandı. Protokol olarak birçok yazara, yayın organına, teşekküle, avukatlara ve direnişe destek veren kişilere dağıtıldı. Bu albümü çok miktarda alalım ve satalım, dağıtalım derken hemen piyasaya çıktığı ilk gün bir toplatma kararı haberi aldık.

İstanbul 2 Nolu DGM üzerine tevdi edilen görevi hemen yerine getirmiş ve albüm matbaadan çıktığı 29 Kasım 1999 günü aynı gün içinde toplatma kararı çıkartmıştı. ÖZGÜR-DER ve Özgürlük Girişimi Dergisi'ne hemen polisler geldi ve arama yapıldı. Allah'tan albüm az sayıda basılmış ve matbaadan alınır alınmaz gerekli yerlere dağıtılmıştı. Albümde sunuş yazısında yer alan cümleler toplatma kararına neden gösteriliyordu. Bu cümlelerin suç sayılması ve yorumlanma tarzı oldukça ilginçti. Örneğin "Başörtüsü kimliğimizdir" ifadesi suç sayılıyor ve "Başörtüsü kullanmayan müslüman değildir" şeklinde yorumlanıyordu. Yine çetelerin, vurguncuların, soyguncuların, masonların, yargısız infazcıların gaspçı olduğu belirtilen sunuş yazısındaki ifadeler, "Devlete gaspçı deniliyor" denilerek toplatma kararına mesned gösteriliyordu.

ÖZGÜR-DER bu toplatma kararı ardından bir basın açıklaması yaptı. "Bu kararı, Türkiye'deki basın özgürlüğünün kısıtlanması ve kültürel etkinliklere vurulan darbe olarak değerlendiriyor ve yaşanan tüm insan hakları ihlallerini bir kez daha kınıyoruz." ifadeleriyle değerlendirilen bu toplatma kararına, daha sonra avukatlar tarafından aynı mahkemeye başvurularak itiraz edildi. Aşağıda toplatmaya gerekçe gösterilen karar ile itiraz yazısının metinlerini birlikte sunuyor, değerlendirmeyi sizlere bırakıyoruz.

Bu arada ÖZGÜR-DER'in 0 212 635 43 75 / 76 numaralı telefonlarının albüm talebi dolayısıyla bir hafta boyunca kilitlendiğini öğrendik. Toplatma kararı ile ilgili itiraz yerinde görülürse veya muhtemelen Özgürlük Girişimi Dergisi sahibi ve yazı işleri müdürü Nagehan Çakar, albümü basıma hazırlayan sorumlu Feyzullah Oktay ve ÖZGÜR-DER Genel Başkanı Hülya Şekerci hakkında açılacak olan dava beraatle sonuçlanırsa albüm yeniden basılacak ve büyük bir talep karşılanmaya çalışılacak.

TOPLATMA KARARI

İstanbul'da Günlük olarak yayınlanan ÖZGÜRLÜK GİRİŞİMİ adlı derginin özel eki olan Şehitlik isimli yayının Kasım 1999 sayısının, Şahitlik başlıklı yazının Sunuş başlığı ile derginin yayınlanma anlatan yazıda, Başörtüsünü Müslüman Kimliğini simgelediği. (Başörtüsü kullanmayan kadınların müslüman olmadığını çağrıştırıyor)

Devletin İslami değerlere saldırdığı, halkı sömürge toplumu haline getirmek istenildiği, (Devletin halkın dinine saldırıda bulunarak, yasakladığı sömürgelediği vatandaş olmayan kesime yaptığı gibi,

Halkın Kur'an'la tanışıklığı arttıkça, egemenlerin uykularının kaçtığı. (Devleti idare edenlerin müslüman değilmiş gibi bundan rahatsızlık duyduğu)

Gaspçılar karşısında direnmenin değil, direnmenin onurunun yaşandığı (Devletin kurallarını tatbik edenler örneğin başörtülüleri sınıflara sokmayanlar okuma hakkını gasp eden gasıp gibi gösteriliyor)

Başörtüsü inancımız ve kimliğimizdir. (Başörtüsü kullanmayanlar inanmayanlar olarak belirtiliyor, kullananların kimliği müslüman, kullanmayanlar müslüman değil,)

Başörtüsü insanın şerefi ve namusudur, (kullanmayan şerefsiz ve iffetsizdir)

Başörtüsü kimliğimizdir (Başörtüsü kullanmayan müslüman değildir) gibi ifadelere yer verilerek halkın dini duyguları sömürülerek kin ve düşmanlığa alenen tahkir edildiği kanaatine varılmakla :

Söz konusu derginin:

Anayasanın 28. CMUK. Nun 86 ve 5680 SK. nun Ek: 1/ 2 maddeleri gereğince TOPLATILMASINA.

Hazırlık evrakının ikmeli için İstanbul DGM. C. Başsavcılığına tevdiine, İtirazı kabil olmak üzere karar verildi. 29.11.1999

İSTANBUL 2 NOLU DEVLET GÜVENLİK MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI'NA İTİRAZLARIMIZ

1-Müvekkile Nagehan Çakar'ın sahibi ve yazıişleri müdürü olduğu Özgürlük Girişimi Dergisi'nin eki olarak yayınlanan "Şahitlik" isimli yayının toplatılmasına ilişkin yukarıda tarih ve sayısı yazılı mahkemeniz yedek üyeliğince verilen toplatma kararı, 30.11.1999 tarihinde tebliğ edilmiştir. Yasalara aykırı olan bu toplatma kararına itirazlarımızı, yasal süre içinde mahkemenize sunuyoruz.

2-Kararda, toplatılma gerekçesi olarak "Sunuş" yazısından alıntılanan bazı cümleler gösterilmiştir. Ancak bu cümlelerle yetinilmemiş, parantez içine, bu cümleleri yorumlayan cümleler eklenmiştir. Öncelikle yazı bütünü değerlendirileceğine yazıdan bazı cümleler, hatta bazı cümlelerin bir kısmı alıntılanmıştır. Böyle olunca, yazarın amacı aşılmış olur. Kaldı ki yazıda bulunmayan bazı cümleler yazılmış, bunların da karşıt anlamları yazılmak suretiyle hükme dayanak oluşturulmuştur. Örneğin; "Başörtüsü insanın şeref ve namusudur." cümlesi yazıdan alıntılanmış gibi gösterilmiştir. Halbuki yazıda böyle bir cümle yoktur. Bu cümle bile yorum iken bununla yetinilmemiş, parantez içine mefhumu muhalifi olan cümle yazılmıştır. "Başörtüsü kullanmayan şerefsiz ve iffetsizdir." Böyle bir cümle nasıl çıkarılmış, nasıl bir yorumlama ile bu sonuca varılmış, bunu anlamak mümkün değildir. Ceza yargılamasında böyle geniş yorumlarla hüküm ihdası yoluna gidilirse "Suç ve cezada kanunilik" ilkesinden bahsetmek imkansızlaşır.

3-Yazı bütünlüğü içinde açıkça, mer'i hukuka aykırı davranıldığı. Anayasal bazı kurumların bile hukuka uymadığı vurgusu yer almaktadır. Anayasal bir kurum olan YÖK ve bazı üniversitelerin eğitim özgürlüğünü engelleme ile ilgili uygulamalarının hukuka aykırı olduğu vurgulanmıştır. Mefhumu muhalif ya da parantez içi cümlelerle bu kurumlar yerine "devlet" konulmuştur. Örneğin: "Çetelerin, rantiyecilerin, repocuların, hırsızların, masonların, roteryen ve lionsların. katillerin, işkencecilerin, yargısız infazcıların konumları meşrulaştırılır, ülke halkının sosyal yapısı gittikçe baskı ve sömürü çemberine alınır, çürümeye sürüklenirken; İslami değerlere, hak ve özgürlüklere yöneltilen saldırı ve yasaklamalar nasıl bir sömürge toplumu haline getirilmekte olduğumuzu bütün çıplaklığı ile ortaya koymaktadır." Bu uzunca cümlenin sadece koyulaştırılmış kısmının başına "Devlet" kelimesi yazılarak alıntılanmıştır.

4-Savcılık iddianame ve mütalaalarında sıkça rastladığımız "yorumla suç oluşturma" durumunu, bir hakim kararında görmek vahim bir durumdur. Suçta ve cezada kanunilik ilkesi gereğince, ceza hukukunda açıklık, kat'ilik ve kanun metni ile tamamen bağlı kalmak esastır. Mezkur kararda belirtilen "mefhumu muhalif" cümleler yazmak ve bunu da hükme esas olarak kabul etmek, hukuka ve hakkaniyete aykırıdır. Ceza yargılamasında şüphe bile sanık lehine uygulanırken, bu şekilde yorumla aleyhe hüküm tesisi hukukla bağdaşmaz.

Sonuç ve Talebimiz: Yukarıda belirtilen nedenlerle hukuka aykırı olarak verilen toplatılma kararının kaldırılmasına karar verilmesini bilvekale arz ve talep ederim. 02.12.1999

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR