1. YAZARLAR

  2. Haksöz

  3. Ankara'da İslami Kimliği Savunmak

Ankara'da İslami Kimliği Savunmak

Ekim 2007A+A-

Dergimizin yayına hazırlandığı sırada Ankara'da İLKAV tarafından düzenlenen "İslami Kimliği Savunma" konulu basın açıklamasına soruşturma açıldığını öğrendik.

30 Eylül Pazar günü Ankara Abdi ipekçi Parkı'nda yapılan ve yoğun katılımın gerçekleştiği basın açıklaması eyleminde bir konuşma yapan İLKAV Genel Başkanı Mehmet Pamak, yeni anayasa hazırlık çalışmalarının gündeme geldiği bugünkü süreçte, cumhurbaşkanlığı ve genel seçimleri kaybedenlerin ülkede kaos ve gerginlik çıkararak, halka ve temsilcilerine sopa sallayarak, kendilerine iktidar ve rant sağlayan Kemalist statükoyu korumaya çalıştıklarını ifade etti. Bu bağlamda, tam bir mahalle kabadayısı cüretkarlığıyla, oligarşik despotizmi güçlendiren darbe anayasasını savunarak, halkın özgürleşmesine karşı çıktıklarını belirten Mehmet Pamak, AKP üzerinden İslam'a saldıranlara seslenerek, bu partinin İslam'ı ve müslümanları temsil etmediğini, hesaplaşmak isteyenlerin, İslami kimlik ve şiarları savunmak için alanda toplanmış olan müslümanlarla yüzleşmesi gerektiğini söyledi.

Basın açıklamasına katılan dergimiz yazarlarından Hamza Türkmen ise Kur'an'ın önerdiği kimliğin netliği üzerinde durduktan sonra, Türkiye'deki temel çatışmanın ümmet bilincine karşı dayatılan seküler ulusal kimlikle, vahye dayanan İslami kimlik arasında yaşandığını söyledi. Türkiye'de Müslümanlığın üst kimlik olarak kabul edilmediğini örneklerle anlatan Türkmen, insanlara kimlik teklif edilebileceğini ama herkesin aidiyetini ve kimliğini özgür iradesiyle oluşturması gerektiğini söyledi. Laik düzenin tüm özgürlük taleplerine rağmen yeni anayasada içinde yaşadığımız toplumun kimliğini Kemalizme ve seküler ulusçuluğa göre tanımlamak istediğini vurgulayan Türkmen, Kemalist ideolojiyle hesaplaşmadan özgürlük mücadelesi verilemeyeceğini belirtti.

Eyleme yine İstanbul'dan katılan araştırmacı-yazar Ahmet Kalkan'da, "Besmelenin bile yadırgandığı bu toplum global zulmün bir uzantısıdır. Bugün Afganistan'da, Filistin'de Irak'ta zulümler ve işgaller sürüyor. Amerika başta olmak üzere Batı'nın dünyaya sunacağı bir değeri kalmamıştır, İslam, dünyanın tek şansıdır. Ülkemizde de zulmün, işgalin farklı boyutları sürmektedir. En büyük işgal ve en büyük zulüm topraklara karşı olan değil zihinlere ve gönüllere olan baskılardır. Belçika ve Hollanda'daki karikatürle saldırılar neyse basının başlatıp düzenin uyguladığı Diyarbakır'da bir okuldaki kız çocuklarının başörtüsünden dolayı baskı görmesi aynı şeydir." dedi

Abdurrahman Çeliker'in okuduğu ve resmi ideoloji dayatmasının ve laiklik baskısının asla kabul edilemeyeceğini deklare eden basın bildirisinde "İslami hayata özgürlük" vurgusu öne çıktı, "İslami Kimlik Onurumuzdur!","Kur'an'ı Hayata Taşıyacağız!" "Cuntaya Hayır Başörtüye Özgürlük!" gibi sloganların atıldığı eylemde İslami Hayat Tarzımıza Yönelik Laik Baskıyı Protesto Ediyoruz" yazılı bir pankart da açıldı.

İslami kimliği savunmak soruşturma nedeni

Basın açıklaması eyleminin hemen ardından Mehmet Pamak, Hamza Türkmen, Ahmet Kalkan, Abdurrahman Çeliker ve Emrullah Ayan hakkında savcılık tarafından soruşturma açıldığı ve ismi mezkur kişilerin 1 Ekim Pazartesi günü ifadeleri alınmak üzere Adliye'ye çağrıldığı öğrenildi. Savcılığın İslami kimliği savunanlara ilişkin soruşturma açmadaki hızı, Adalet Bakanı'nın yargının işleyişine getirdiği yeni vizyonun bir hediyesi (!) olmakla birlikte; hazırlanmakta olan "özgürlükçü sivil anayasa"nın ne getireceğine ilişkin fikir vermesi açısından da manidar bulundu.

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR