"Ali Şen Başkan, Fenerbahçe Şampiyon" sloganlarıyla kitlelerin kendinden geçtiği bir ülkedir Türkiye. Vatanın bölünmez bütünlüğü için cephede ölüme gönüllü koşan vatandaşların aynı zamanda taraftarı oldukları takımların galibiyeti için stadlarda "ölmeye geldik"lerini haykırdıkları ilginç bir ülke; Türkiye, işte bu fedakar vatandaşların ve fanatik taraftarların ezici çoğunluğu teşkil ettiği ülkemizde Komutanların ve kulüp başkanlarının hayati bir önemi vardır. Türkiye'deki siyasal sistemin "Askeri Cumhuriyet" veya "Fenerbahçe Cumhuriyeti" şeklinde nitelenmesi de bu gerçeğe dayanır.

Komutanların ve başkanların arasındaki ilişkiler ise daima tek bir kelime ile ifade olunmuştur: Uyum. Komutanlarla siyasiler arasında meydana gelen görüş farklılığı, sürtüşme ve sonu muhtırayla noktalanan hadiselerin hemen hiçbiri komutanlarla başkanlar arasında meydana gelmemiş olması dikkate şayan bir gerçektir.

Yine dikkate şayan bir gerçek de Temmuz ayının ikinci haftası Bodrum'da yaşandı. Fenerbahçe Kulübü eski(mez) başkanlarından Ali Şen bazı komutanları çiftliğinde bir hafta süreyle ağırladı. Ali Şen'in komutanları ağırladığı "Ali Baba Çiftliği"nde o meşhur şarkıda söylendiği üzere tavuklar, ördekler, kediler, köpekler zaten mevcuttu. Bir komutanlar eksikti, o da tamam oldu.

Netekim kendisi de fanatik bir Fenerbahçeli (aynı zamanda ressam) olan 12 Eylül darbesinin şefi Kenan Evren, maiyetine aldığı Genelkurmay İkinci Başkanı Org. Çevik Bir, HKK. Org. İlhan Kılıç ve EOK Org. Doğu Aktulga ile birlikte Ali Baba Çiftliği'nde önce Ali Şen'in onurlarına verdiği akşam yemeğini yemişler, ardından da yine aynı çiftlikte birkaç günlük istirahata çekilmişler. Komutanların Ali Şen'le bu dostluğu yeni değil elbette. Kınanacak bir tarafı da olmaması gerekir. Zira Ali Şen ordumuza silah pazarlamak üzere gelen yabancı ülkelerin Milli Savunma ve Genelkurmay temsilcilerini özel aracına bindirip TSK Genelkurmayı'nın ta içine kadar götürüp, silah alımlarında etkili ve yetkili olan (komisyoncu) bir vatanseverdir. Ülkemizde sadece FB kulübü başkanı olarak tanınıyor olması Ali Şen'in uluslararası silah ticareti ve kaçakçılığındaki şöhretini gölgeleyemez elbette.

Bu durumun çoktandır farkında olan komutanlarımız da Ali Şen'in hem ülke içindeki hem de uluslararası arenadaki haklı şöhretinden vatan-millet için fayda devşirmeye çabalamış. Muhtemeldir ki çiftliğe yapılan ziyarette böyle bir amaca matuftur. Hatırlanacağı üzere laik ve sosyal bir hukuk devleti olan TC'nin güvenliğini korumak üzere kurulan mahkemelerin (yani DGM'lerin) hakim ve savcıları da, hakkında defalarca tutuklama kararı çıkarttıkları kumarhaneci, uyuşturucu kaçakçısı Ömer Lütfi Topal'ın tatil köylerinde, kumarhane ve otellerinde güneşlenip kumar oynuyor, tatil yapıp stres atıyorlardı. Zaten bu, bir devlet/devletlü geleneği değil miydi?

Futbolcu Tanju'dan Kompela'ya, Yönetici/Başkan Nurettin Güven'den Erol User'e, Adnan Polat'tan İhsan Kalkavan'a, Ali Fevzi Bir'den Celal Doğan'a, Vefa Küçük'ten Mehmet Ali Yılmaz'a kadar birçok ismin her ne kadar otomobil kaçakçılığından hayali ihracata, arsa spekülatörlüğünden sahte çek kullanımına, uyuşturucudan kadın ticaretine, silah kaçakçılığından ihale vurgunculuğuna, kredi/teşvik yolsuzluğundan vergi kaçakçılığına kadar geniş bir yelpazede seyreden gayri-ahlaki ve kanunsuz işlere bulaşanlar olduysa da futbol ve futbolseverlik yine de güzel bir şey olsa gerek. Son olarak JİTEM'in ve Susurluk çetesinin önemli isimlerinden Jandarma Tuğgeneral Veli Küçük'ün de görev yaptığı bölgenin 2. Ligdeki temsilcisi Giresunspor'a onursal yönetici olarak girmesi bu gerçeği bir kez daha tescil etmiş oldu sanırız.

Vanspor, Erzurumspor derken, MGK ve Çevik Bir ülke çapında ama özellikle Doğu-Güneydoğu Anadolu bölgesinde futbolu geliştirmek/genişletmek için çaba sarfederken, milli maçlardan dünya kupasına uzanırken modern sömürgeci zihniyetin ve pratiğin fıtratı/doğayı ifsad ettiği gerçeğine kim kulak verebilir?

Komutanlar Ali Şen'e ait "Ali Baba Çiftliğinde" birkaç gün tatil yapmış-yapmamış, çok da sorun değil aslında. Nasıl olsa komutanlar da, Ali Şen de, Ali Şen gibiler de bütün Türkiye'yi yıllardır "Babalarının Çiftliği" gibi kullanmıyorlar mı?

Ali Şenler komutanlara, komutanlar Ali Şenlere muhtaç. Aralarındaki ilişki yumurta-tavuk/tavuk-yumurta ilişkisi gibi girift ve çözümsüz.

Farkında olunsun veya olunmasın, fanatik veya taraftar düzeyinde stadlardaki, televizyon başındakilere veya spor sayfası okurlarına veya herhangi bir yerde maç kritiği yapan kitlelere biçilen rol Ali Babanın Çiftliğindeki tavuklar, ördekler, kediler, köpekler rolüdür. Son olarak kitleleri kendinden geçiren, ama gerçeği ifadede yetersiz kalan "Ali Şen Başkan, Fenerbahçe Şampiyon" sloganı yerine daha gerçekçi ve kapsayıcı bir slogan önererek yazımızı noktalayalım: "Ali Şen (ve benzeri gibiler) Başkan, Cunta İktidar"