AKP'nin İsrail politikası berrak değil. Netlik yok ve şeffaf da değil.

Söylem ve eylemin birbirine uymadığı da söylenebilir. Bu güne kadar söz olarak sükût ve eylem olarak tam destek söz konusu idi. Bugün değişen söylemdeki farklılaşmadan başka bir şey değildir. Yoksa İsrail ile ilişkilerde somut anlamda hiçbir olumsuzluk gözükmemektedir.

İsrail sadece kendinden ibaret bir ülke değil. İsrail'i kazırsanız altında ABD ve AB çıkar. İsrail dünyanın derin devlet'idir.

Bu kadar borç olduğu sürece, uluslararası finans kuruluşlarının kredi değerlendirme ve derecelendirme kuruluşlarının raporları sizin için hayati derece önem taşıdığı sürece İsrail'e karşı bir eylemden söz etmek de mümkün değildir.

İsrail'le şu anlaşma iptal edildi deniyor. Hemen arkasından bakıyorsunuz, aynı konuda daha kapsamlı bir anlaşma yapılmış. Ama basında sadece iptal edilen anlaşma haberi yer alıyor. Bunlar mide bulandırıcı şeyler.

İsrail'in Konya'daki askeri tatbikata katılması, ekonomik ilişkiler, istihbarat işbirliği, askeri konulardaki ilişkiler dikkat çekici

ABD den alacağınız malı İsrail üzerinden alırsanız daha hızlı, daha ucuz ve daha uygun şartlarla alıyorsunuz. Ya da ABD'ye bir mal ihraç edecekseniz, İsrail'den çıkış yaparsanız kotaya takılmıyorsunuz ve gümrük vergisini ödemiyor ya da çok düşük ödüyorsunuz ve navlun fiyatları da daha düşük oluyor.

Yani bu şekilde ehlileştiriliyoruz.

"Türkiye İsrail'e "Hayır diyebilir mi" bunu konuşmak gerek. Bugüne kadar yapılan darbelerde, kapatılmayan tek örgüt mason locası idi ve her darbeden sonra kurulan hükümetlerde yer alanların üçte ikisi Masondu..

Türkiye bu duruma durup dururken mi düştü?

Türkiye nasıl ve niçin kuruldu. Resmi ideolojinin dayandırılmaya çalışıldığı değerler nelerdi? Bu ülkede neden, inanç, tarih ve toplumun kültürü ve kimliği her zaman sorun oldu? Bu yapıyı bir anda tersine çevirmek mümkün mü?

Medya, mafya, sermaye, siyaset ve bürokrasi arasındaki karanlık ve kanlı ilişkinin odağında kimler var?

İsrail'in arz-ı mev'ut planları ortada. Irak'ta ne yapmaya çalıştığı da. Bayrağındaki iki mavi şeridin Fırat ve Dicle'yi temsil ettiği ortada iken, Süleyman Mabedi ile ilgili senaryoların ne anlama geldiği bilinirken, Siyonizm'in dünden bugüne seyri ortada iken sanırım söylenecek fazla bir söz yoktur.

Bütün bu işlerin sorumluluğunu AKP'ye yüklemek doğru ve insaflı bir iş olmadığı gibi, tek başına güç yetirmesi şöyle dursun, bu şekilde konuşmasının bile doğurduğu tedirginlik ortada durmaktadır.

Sabrın bir sınırı, bıçağın kemiğe dayandığı bir yer vardır. Onun çok uzak olmadığını düşünüyorum.

Sonunda ırmak kendi yatağını bulacaktır.

Selam ve dua ile.