ABD-İran İlişkileri ve Türkiye'ye Etkisi
Dünyanın en önemli iki petrol ve doğalgaz kaynaklarına, Basra Körfezi ile Hazar denizine sınırları olan tek ülke olarak İran politik coğrafyası çok önemli bir ülkedir. Üstelik İran tek başına dünya petrol rezervlerinin % 10'una ve doğalgaz rezervlerinin de % 15'ine sahip bulunmaktadır.
Sovyetler Birliği dağılınca petrol ve doğalgaz zengini Türki Cumhuriyetlerin ve Hazar denizinin petrol ve doğalgazının dünya pazarlarına sunuş yolları 1990'lı yılların uluslararası ilişkilerinin temel meselesi haline geldi. Bu hayati kaynakları dünya pazarlarına sunacak boru hatlarının güzergâhı, geçecekleri ülkeye katacakları stratejik önem nedeniyle çeşitli ülkeler arasında bir rekabete yol açtı. Aslında coğrafi konumu nedeniyle İran başka alternatif güzergâhları düşündürtmeyecek kadar doğal tek geçiş ülkesi konumundadır. Denize çıkışları olmayan Orta Asya ülkelerinin petrol ve doğalgazlarım ihraç etmeleri için en iyi yolu sunmaktadır.
Ancak tüm bu jeopolitik ve jeo-stratejik özelliğine rağmen ABD ile ilişkilerinin niteliği İran'ın kilit rol oynamasını engellemektedir ABD-İran'ı uluslararası terörizme destek veren ülkeler arasında kabul etmiştir. Bu değerlendirme ise kendi ülkesinin şirketlerinin İran'da yatırım yapmalarına ve İran'da yatırımı olan başka ülke şirketlerinin ABD ile ekonomik ilişkilerine yaptırım uygulanması anlamına geliyor. 1996'da kabul edilen İran ve Libya'ya uygulanacak yaptırımlarla ilgili kongre kararı, iki ülkenin enerji sektörlerinde yıllık 20 milyon dolardan daha fazla yatırım yapan her firmaya yaptırım uygulanmasını kabul etmektedir.
Böylece İran'ın petrol ve doğalgaz boru hatları güzergâhından çıkarılması alternatif yolları gündeme getirmiştir. Rusya Federasyonu ile Türkiye arasında rekabet konusunu oluşturan meselede Türkiye, hattın kendi topraklarından geçerek Akdeniz'e Ceyhan'dan ulaşması tezine uluslararası destek sağlama gayretleri içine girmiştir. Rusya ise petrolün taşınması için Karadeniz'deki kendi limanı Novorossisk'e kadar zaten var olan hattın kullanımını ve oradan da gemilerle Türk boğazlarından geçirilip dünya piyasalarına sunulmasını kabul ettirmeye çalışmaktadır. Türkiye buna, İstanbul boğazından geçen petrol tankerlerinin 10 milyon nüfusa sahip şehrin güvenliğine tehdit oluşturacağını söyleyerek karşı çıkmakta, boğazlardan geçişi yeniden düzenleyerek Rusya'nın tezlerini yaralamaya çalışmaktadır. Rusya ise boğazlarının statüsünün 1936 Montreux Sözleşmesiyle belli olduğunu ve Türkiye'nin bu çeşit düzenlemeler yapma hakkının olmadığını ileri sürmektedir. Erken üretim için şu an iki ayrı güzergâh kabul edilmiş bulunuyor. Birincisi Bakü-Novorossisk hattı, diğeri ise Bakü-Supsa hattıdır. Yani kesin statü belirlenmeden önce, erken üretilen petrol biri Rusya, diğeri de Gürcistan'ın limanı olan bu iki bölgeden Karadeniz'e gelecek ve oradan Türk boğazlardan geçerek dünya piyasalarına ulaşacak. Türkiye, nihai hattın kendi topraklarından geçerek Ceyhan'da bitecek şekilde olacağına inanıyor ve bunun için uluslararası düzeyde destek sağlamaya çalışıyor. Amerikan yönetiminin desteğini elde etmek için Yahudi lobilerini kazanmaya çalışıyor.
Fransa hükümeti, ABD yönelimini İran'a yatırım yapan şirketlere uygulayacağı yaptırımla ilgili olarak aynıyla karşılık vermekle tehdit etmiş ve bunun uluslararası ticareti engelleyeceği uyarısında bulunmuştu. Fransız enerji devi TOTAL, ABD Kongre Kararını hiçe sayarak İran'la Güney Fars petrol bölgesiyle ilgili 2 milyar dolarlık bir anlaşma imzalamıştı. Fransız Başbakanı hiç kimsenin ABD'nin kendi yasalarını dünyanın diğer devletleri ve şirketlerine empoze etmesini kabul edemeyeceğini açıklamıştı. Buna karşılık ABD Dışişleri Bakanlığı TOTAL'ın (Rusya'nın Gazprom ve Malezya'nın Petronas şirketleriyle beraber) İran'la anlaşma yapmasının İran'ın terörizme verdiği desteği arttırmasına yarayacağını belirtmişti. Bununla birlikte Amerikan petrol ve gaz şirketleri Washington'un uzlaşmaz çizgisinden rahatsızlar ve yönetimin İran karşıtı bu tavrının Avrupalı ve diğer enerji devlerine haksız bir ticari avantaj sağlandığından şikayetçiler. Bu yüzden Hatemi'nin "Birleşik Devletlerin büyük halkı"na seslenişini heyecanla karşıladılar.1
Türkmenistan'la İran arasında 200 km'lik doğalgaz hattının açılışı Tahran'ın, ABD'nin ülkesini izole etme çabalarının üstesinden gelebileceğinin ve İran'ın Hazar bölgesinin petrol, ve doğalgaz ihraç yollarının merkezinde olduğunun bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Tüm bu gelişmeler, Muhammed Hatemi'nin İran'ın cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra attığı adımlarla birlikte değerlendirilişe neyi ifade eder?
The Washington Post gazetesinin 8 Ocak tarihli sayısında Cilinton yönetiminin diplomatik bir kanalla resmen başvurarak İran yönetimine yüz yüze teklifinde bulunduğu belirtiliyor. Teklif, İran Dışişleri Bakanlığı'na ABD İsviçre Büyükelçisi Rudolf Weiersmueller kanalıyla verilmiş. Gazeteye göre verilen mektup 18 yıllık düşmanlığı gidermek için Amerika'nın umutlarını temsil ediyor. ABD'li yetkililer Hatemi'nin televizyon konuşmasını bu mektuba verilmiş, Clinton'un dış politika ekibini daha da cesaretlendirici bir cevap olarak değerlendiriyorlar.2 ABD'li petrol şirketlerinin baskısı da göz önüne alınırsa İran-ABD ilişkilerinde yeni bir dönem açılacağa benziyor. İran-ABD ilişkilerinin gelişmesi Türkiye'nin çıkarları açısından olumsuzluk ifade edecektir. Doğal olarak petrol boru hattının İran üzerinden geçmesi gündeme gelecektir. Böylece Türkiye kazanacağı stratejik önemden mahrum kalacaktır.
Ancak, bugünkü koşullarda ABD-İran ilişkilerinin normale döneceğini beklemek hayalcilik otur. İran'ın İsrail'e karşı tavrını değiştirmemesi, Hizbullah'a ve diğer İslami örgütlere verdiği desteği çekmemesi ilişkilerinin normalleşmesini engelleyecektir. Tam normal düzeye ulaşmasa bile ilişkiler eskisi gibi de olmayacaktır. İlişkilerinin geleceğini belirleyecek olan İran'ın iç politika gelişmeleri ve bunun dış politikaya yansımasıdır.
Dipnotlar
1- New Gas Line Boosts İran s Regional Ambitions, New Europe Janrnary 11-17, 1998 sh. 42.
2- US Offers Iran Direct Talks, Age,
- İçeride Arslan, Dışarıda Kedi! İşte İşbirlikçilerin Ruhu!
- Darbe Süreci İşliyor: RP Kapatıldı!
- Direnişin İradesini Kuşanarak Suskunluğu Aşmalıyız
- RP'nin Kapatılması Neyi Öğretmeli?
- RP'nin Kapatılması ve Özeleştiri
- TC'nin Parti Kapatma Tarihi
- Kırılan ve Tahkim Edilen Tabular
- Yaygınlaşan Zulme Yaygınlaşan Direnişle Karşılık Verelim!
- Kamu Kurumlarında Başörtüsü Zulmü
- Susurluk Raporu Açıklandı ‘Fâil-i Devlet’i Takdimimdir
- "Halkçı" Devletin Emek Sömürüsü
- Tefekkür İbadetten Daha Hayırlıdır!
- Zaman Gazetesinde İsrail İmajı
- ABD-İran İlişkileri ve Türkiye'ye Etkisi
- Suçluyoruz! Binlerce Kez Suçluyoruz!
- Tebdil ve Tahrif Kavramları Çerçevesinde Dini Ulusallaştırma Çabalarını Anlama
- Değişimin Sünnetini Yakalamak
- Akabe Biatleri Örnekliğinde Biat ve İslami Birlikteliğin Temeli
- Bir Bütünlük Olarak Sûre: Yirminci Yüzyıl Kur'an Tefsirlerinde Bir Gelişme -1
- Kur'an'da Siyasal Düşünce Metodolojisi
- Kıssalar Çerçevesinde Bir Kur'an Sempozyumu
- Nüzul Sırasına Göre Kur'an Tefsirinin Anlamı
- Bir Kapatma Tezgâhından Sahneler
- Unutma
- Hoş (mu) Gelmişti Ramazan