1. YAZARLAR

  2. Muna en-Nahhas

  3. 30 Yıl Sonra

30 Yıl Sonra

Nisan 2011A+A-

Enver Sedat suikastına katılmak suçlamasıyla 30 yıl hapis yatan ez-Zumer kuzenler şimdi dışarıdalar ve siyasi bir parti kurma niyetinde olduklarını söylüyorlar.

 

Mısır’da Yüksek Askeri Konsey, cezalarının 15 yılını ya da daha fazlasını çekmiş olan 60 siyasi tutuklunun serbest bırakılmasına karar verdi. 1982’de eski devlet başkanı Enver Sedat’ın öldürülmesine karışmaktan ötürü ceza alan İslami Cihad örgütüne mensup Abud ve Tarık ez-Zumer, bunlar arasında en tanınmışları.

İki amcaoğlu aslında cezalarını 2001 yılında tamamlamışlardı. Serbest bırakılmaları gerekiyordu ama lehlerine onlarca mahkeme kararına rağmen eski rejim onları parmaklıklar arkasında tutmaya devam etti. Enver Sedat’ın eşi Cihan Sedat’ın serbest bırakılmalarına yönelik çağrıları dahi bir işe yaramadı. İçişleri eski bakanı Habib el-Adli bakanlık yetkisini kullanarak güvenlik gerekçesiyle mahkûmları fazladan cezaevinde tutmayı sürdürdü.

Zumerlerden büyük olanı 64 yaşındaki Abud, askerî istihbaratta görev yapan bir subaydı. 1973 Ekim savaşında başarısından ötürü ödül almıştı. 49 yaşındaki Tarık ise cezaevinde anayasa hukuku doktorası yaptı.

Cezaevinde 1991 yılında Cemaatü’l İslami’ye katıldılar. 1997’de örgüt içinde başlayan şiddeti terk etme tartışmasında başı çektiler. Bununla birlikte “müfsid yöneticinin devrilmesi” fikrinden asla vazgeçmediklerini söylüyorlar.

Sedat’a suikast döneminde şeriatı uygulamayan yöneticinin öldürülmesinin gereklilik olduğunu düşündüklerini söylüyorlar. Mamafih İslamcılara karşı vahşi bir baskı politikası izleyen Mübarek döneminde İslamcı militan gruplar taktik değişimine gittiler.

13 Mart Pazar ikindi vakti iki kuzen 30 yılın ardından cezaevinden çıktılar. Sabahın ilk saatlerinden itibaren Tora Cezaevinin ana kapısının önünde ailelerinden ve Cemaatü’l İslami mensuplarından kalabalık bir grup ellerinde kahramanların serbest kalışlarını selamlayan dövizlerle beklemekteydiler. Sloganlar arasında çıkan Abud ve Tarık, içlerinde dünya medyasından pek çok muhabirin de bulunduğu topluluğu selamladılar ve cezaevinin önünde basın toplantısı yaptılar.

En kısa zamanda Yüksek Askeri Konsey’e serbest bırakılmalarından ötürü teşekkür edeceklerini ifade ettiler. Yeni teşkil edilen kabinenin Başbakanı İssam Şerif’e mevcut konjonktürün tüm siyasi kesimlerin birlikte çalışmasını gerektirmesinden ötürü işbirliği çağrısında bulundular.

Basın toplantısında en çok dikkat çeken vurgularından biri de yeni bir siyasi parti kurma fikri idi. Abud, Meclis ya da cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılma niyetinde olmadığını açıkladı. 2005 yılında Abud, Mübarek’e karşı cumhurbaşkanlığına aday olmaya kalkmış ama başvurusu reddedilmişti.

Tarık ez-Zumer parti girişiminin çerçevesinin net olmadığını söyledi. Farklı İslami eğilimleri temsil eden büyük bir parti mi, farklı İslami grupların farklı partileri mi olması gerektiği hususunu tartıştıklarını söyleyen Tarık ez-Zumer, şu anda Mısır’da devam etmekte olan yeni siyasi iklimi göz önünde bulundurarak yeni bir oluşum süreci içine gireceklerini de belirtti.

İslamcıları siyaset sahnesinden dışlama siyasetinin artık bir şey ifade etmediğini, bunun bir dikta düzeni olduğunu ve tüm İslami güçlerin siyaset içinde yer alması gerektiğini düşünen Zumer, bağlantılı olarak İhvan’a Eylül ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday göstermesi gerektiği çağrısı yaptı. 25 Ocak Devrimini toplumun yeniden dirilişi olarak gördüğünü ifade etmekte.

Sedat suikastı neticesinde Mısır’ın 30 yıllık bir dikta düzenine mahkûm olmasından ötürü herhangi bir suçluluk duyup duymadığı sorusuna cevaben Zumer, “İnsani açıdan Sedat kesinlikle halefinden daha iyiydi. Ama Mübarek’in izlediği politikaları Sedat belirledi. İsrail ile, Arapları zillete sürükleyen anlaşmayı yapan ilk kişinin Sedat olduğu unutulmamalı.” diyor.

Siyasi analistler mevcut durum itibariyle en az 60 partinin kurulacağını söylüyorlar. Bunlardan liberal ve sol partilerin zayıf kalacağı, İslami partilerin ise siyaset alanını dolduracağı tahmin ediliyor.

Ahram Weekly / 17-23 Mart 2011

Çev: Haksöz

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR