1. HABERLER

  2. HABER

  3. Öcalan: Bayrak Olayı Provokasyon; Sürece Devam
Öcalan: Bayrak Olayı Provokasyon; Sürece Devam

Öcalan: Bayrak Olayı Provokasyon; Sürece Devam

PKK'nın hapisteki lideri Abdullah Öcalan, bugün görüştüğü HDP heyeti aracılığıyla gönderdiği mesajda "Tarihi bir aşamadayız, başarılı olacağımıza inanıyorum" dedi.

09 Haziran 2014 Pazartesi 22:14A+A-

PKK'nın hapisteki lideri Abdullah Öcalan, bugün görüştüğü HDP heyeti aracılığıyla gönderdiği mesajda "Tarihi bir aşamadayız, başarılı olacağımıza inanıyorum" dedi. Öcalan, Diyarbakır'da Türk bayrağının indirilmesini de 'provokasyon' olarak nitelendirdi ve olayın aydınlatılmasını istedi.

Lice'de yaşanan son olayların ardından, İmralı'da bugün kritik bir görüşme gerçekleşti. 

Pervin Buldan, İdris Baluken ve Sırrı Süreyya Önder'den oluşan HDP heyeti ile görüşen PKK lideri Abdullah Öcalan, "çözüm sürecine devam" mesajı verdi.

Öcalan'ın mesajı, görüşmenin ardından HDP'den yapılan yazılı açıklamayla duyuruldu.

Öcalan; "Tarihi bir aşamadayız, başarılı olacağımıza inanıyorum" dedi ve "Demokratik çözüm umudu, kalıcı barış sağlanana kadar korunmalı" ifadelerini kullandı.

"Somut çalışmalara başlandığını gözlemliyorum"

Öcalan, son günlerde yaşanan olayların büyük sıkıntı yarattığını söyledi ancak, gelinen aşama için daha önce kullandığı "umut verici bir başlangıç" sözlerini de tekrarladı ve bu umudunun somut gelişmelerle birlikte sürdüğünü söyledi:

“Yeni aşamanın hayata geçirilmesi için yoğunlaşmam ve umudum aynı kararlılıkla sürmektedir. Bir önceki görüşmemizde her iki tarafı da süreci zorlayıcı gelişmelerden ve provokasyonlara zemin hazırlayacak durumlardan kaçınmaları konusunda duyarlı olmaya çağırmıştım. Bu çağrımı yineleyerek her iki tarafın da anlamlı bir çatışmasızlık durumuna mutlak bir şekilde saygı göstermesini beklemekteyim. Son dönemde yaşanan olaylar süreci zorlamaktadır. Ve büyük sıkıntı yaratmaktadır. Bu sıkıntıları aşma konusunda hep birlikte büyük bir kararlılık ve sağlam bir barış iradesini göstermek durumundayız. Geldiğimiz aşamanın umut verici bir başlangıç olduğunu söylemiştim. Bu gün itibariyle bu umudumun çözüme dönük somut çalışmalara dönüşmeye başladığını gözlemlemekteyim." 

Bayrak indirme için 'provokasyon' dedi 

Öcalan, Diyarbakır'da Türk bayrağının indirilmesini provokasyon olarak nitelendirdi ve olayın araştırılmasını istedi: 

"Önemli bir uyarı olarak şunu da belirtmek isterim ki; bizim hiçbir ulusun ulusal değer ve simgelerine karşı olumsuz ve rencide edici bir yaklaşımımız olmamıştır, olamaz. Türkiye halkını bize karşıtlaştırmayı amaçlayan son bayrak provokasyonunun da her iki tarafın gerekli kurumları tarafından ivedilikle soruşturulması ve sonuçlarının tüm halkımızla paylaşılması elzemdir. Bu tarz provokasyonların halkların ortak geleceğini amaçlayan demokratik ulus çözümlemelerimi hedef aldığını herkesin bilmesi gerekir."

Kaynak: aljazeera

HABERE YORUM KAT

3 Yorum
  • Murat AYDOĞDU / 09 Haziran 2014 22:37

    Üçüncü bir handikap; oluşan Kürt Kimlikli yapılanmalar. Klasik önce Türk müsün, yoksa Müslüman mı? şeklinde Türk İslamcılığı arasındaki kadim tartışma orada nüksediyor. 1980'lerin sonunda Literatürümüze giren Kürt Ülkücülüğü yavaş yavaş Müslüman kimliğinin yanında bir Kürt Kimliğinin fark edilmesi (ya da oluşturulması. Tartışma derin arka plana sahip; zira bizim perspektifimizden Türk Kimliği de Siyasette sonradan oluşturulmuş bir kimlik) sonrasında Kürt Kimliği üzerinden siyaset yapan oldukça geniş yelpazeli bir Kürt Müslüman çevre oluştu. Yer yer Türk İslamcılığına haklı olarak eleştiri üzerinden oluşan bu Argüman git gide Türk Kimliği ile siyaset yapmayan, Ümmet bilincine sahip, Türk Milliyetçiliği ile ayrışmış kesime yöneldi. Önceleri bizim sıkıntılarımızla ilgilenmiyorsunuz, deva olmuyorsunuz minvalli yürüyen bu karşı çıkış, Filistin, Afganistan gibi afaki (dışa yönelik) meselelerdeki hassasiyetiniz bize karşı neden yok şekline dönüştü ve en nihayetinde dozajı aşan (böyle diyorum zira Kürt Kimliği üzerinden siyaset yapan bu çevrelerin beklentisini İslamcı kesimler kendi davları için bile onların beklentileri doğrultusunda savun(a) madılar) bir şekle dönüştü ve artık Müslüman ama Kürt kimliğini merkeze alan bir eğilim oluştu.

    Bu üç handikabın aşılması ile yeni bir uyanış dalgası mı oluşur yoksa bu handikapların gölgesinde bir Kürt Modernizmi mi doğar? Zaman bunu gösterecek. Örneğin Filistin'deki süreç El Fetih eksenli Filistin Ulusalcılığına karşı İslami Cihad ve daha güçlü kitlesel etki İle Hamas tarafından aşıldı. Ama Kosova (UÇK) haraketi, Fas'taki Polisaryo Haraketi (Berberi Ulusalcılığı) gibi Etnik Modernizm üzerinden baskın Ulusalcı (hatta İslamdan hayli uzaklaşan seküler) hareketler baskın geldi.

    Yanıtla (0) (0)
  • Murat AYDOĞDU / 09 Haziran 2014 22:37

    İkinci Handikap: Kitle bazında, toplumsal süreç bazında daha derinde başka bir handikap Kürt gençliğinde hız kazanan Sekülerleşme eğilimleri (Bu tespit Üniversite öğrencileri Taha Sümen ve Ömer Deniz Övün tarafından bu günkü uzun mülahazamızın sonunda dile getirildiğinde dikkatimi çekti) Türk bölgelerinde Kemalist İhtilal sonrasında güç kazanan Sekülerleşme Kürt Bölgelerinde hem inkar edilen kimlikleri hem de bölgenin güçlü geleneksel bağları nedeni ile gerçekleşmedi. Tabi Modern Dünyanın kaçınılmaz sonucu Kürt Ulusal hareketi (ki buna bazı kesimler Kürt Kemalizmi diyor) bunun motor gücü. TC nin yapamadığını Örgüt'ün yapması, onların tabiri ile feodal geleneklerden sıyrılma aslında bir çeşit Kültür emperyalizmi.İlginç olan bu Kültür emperyalizmi Global alanda dünyada sayısız örneklere matuf. Emperyalizmin değiştiremediği toplumsal yapılanmalar Batı kökenli muhalif Ulusalcı, Sosyalist vs. hareketlerle modernleştirildi. Süreç Toplumsal bir kural olarak Kürdistan'da işliyor gibi görünüyor. Hoş bu yeni bir durum da değil. 1960'lardan beri DDKO içerisinde Kürt Sosyalistlerinde bu vardı, ama kitleselleşmesi Örgüt eli ile (1984 sonrasında) oldu şimdi ise yeni nesilde yaygınlaşma eğiliminde.

    Yanıtla (0) (0)
  • Murat AYDOĞDU / 09 Haziran 2014 22:35

    Öcalan'ın yüksek orandaki Ben-merkezli/dominant olma özellikleri pragmartizmi ve belirgin bir kitle tarafından tartışılmaz Lider konumuna oturtulması; gerek Siyasi iktidar gerekse Kürt Ulusalcıları tarafından kendi lehlerine yönelik kullanılmaya çalışılıyor. İşin bir olumlu yönü ise harici kurumların şu an Öcalan üzerinde devre dışı kalmaları.

    Süreç aslında derinde gerçekleşen bazı toplumsal dönüşümleri ve sıkıntıları içeriyor ki, buna Çözüm Sürecinin handikapları (çıkmazları,sorunları ya da karın ağrıları) diyebiliriz:

    Üç ana çerçevede sorun var: Birincisi Kürt Ulusalcıları arasındaki tartışma (BDP - HDP dönüşümünde de bu etkili)
    Özel Kuvvetler yıllardır yargısız infazlarla ve toplu cezalandırmalarla bölge halkına zulmettiler.Son zamanlarda siyasi iktidar çözüm süreci kapsamında bu tip operasyonları kesti. Kürt Ulusal hareketi kendi perspektifinden bunu bölge halkının aklını çelmek olarak ta okuyabilirdi, kendi Ulusal bilinç(!) oluşturması için fırsatta algılayabilirdi ya da bölge halkı üzerindeki baskının hafiflemesi olarak ta. Her üç algıyı da değişik tonajlarda PKK-BDP ekseninde okuyanlar kuşkusuz ki var. Örgütün ve Kürt Ulusal siyasa'sının içerisinde Uluslaşma olarak algılayan, bunu fırsat olarak değerlendirenler bölge halkı üzerinde kendi seküler (aynı zamanda ittihatçı) baskılarını yoğunlaştırarak baskının hafiflemesi olarak gören makul çevreleri de zorda bırakmaktadır. Güvenlik kuvvetlerinin operasyonlarını durdurmaları, azaltmaları ya da kırsal kesimden belirgin olarak çekmelerine mukabil bölgenin değişik yerlerinde Örgüt tahakkümü kurumsallaşıp pekişti. Bu Türk Ulusalcısı çevreler tarafında istismar edilecek bir durum ve çözüm süreci tıkandığı durumlarda ciddi çatışmalara gebe ortam oluşturuyor. Aynı zamanda Kürt Ulusalcı çevrelerin İslami yapılanmalar başta bölgedeki diğer yapılanmalara karşı taarruz kar eylemlerinin de arka planında bu var. Bu handikap Kürt Ulusal hareketinin belirgin kitle tarafından doğal Liderliğine getirilmiş Öcalan'ın pragmatist yaklaşımları ve İktidarın elindeki kozu kullanması ile kısmen engelleniyor. Fakat ne kadar dayanır?Yine bu farklı yaklaşımlar Kürt Ulusal Örgütlenmesi içerisinde derin fikir ayrılıkları, oluşturmasına karşılık Parçalanma korkusu ve yılların getirdiği ezilmişlik duyguları ile bastırılmaktadır.

    Yanıtla (0) (0)